4- en kötü casuslar

1K 63 8
                                    

4. Bölümle selamlarr 🖖 buraya yazacak yine bi şey yok direkt hikayeye başlıyorum

Ertesi gün ikişerli gruplara ayrılacaktık ve grup 1 casusluk yapacak, grup 2 ise kaseti çevirme ile uğraşacaktı. Rusça bildiğimden dolayı çeviri yapacak olan grubta Robin ile beraber oluruz diye düşünmüştüm ama Robin bana dünden beri çok ısınamamış olacak ki ben dahil olmadan önce olduğu gibi çeviri işini tek yapabileceğini belirtti, ben dahil hiç birimiz onu sorgulamadık. Böylece bende Steve ve Dustin ile casusluk yapmak zorunda kalmıştım.

Ivee Steve Dustin*

Dustin: Bi şey görüyor musun?

Steve: Tam olarak ne aradığımı bilmiyorumki.

Ivee:Kötü Ruslar Steve. Kötü Ruslar

Steve: Aynen öyle ama kötü Ruslar'ın neye benzediğini bilmiyorum işte.

Dustin: Uzun boylu, sarışın, gülümsemeyen. Ayrıca kulaklığı kamuflajı ve silindir çantası var mı diye de bak.

Steve: Tamamdır. Silindir çanta. ...Yok artık.

Dustin, Ivee: Ne oldu?

Steve: Anna Jacobi şu Mark Lewinsky denen ahmakla konuşuyor.

Dustin: Dikkatin bu kadar çabuk dağılacaksa dürbünü ikimizden birine ver.

Steve: Hadi ama Mark Lewinsky yedek kulübesinden çıkmıyor bile.

Ivee: Bu kadar Steve. Ver şunu.

Steve: Dur be. Ivee'ye dürbünü verir

Dustin: Hem neden hâlâ kızlara bakıyorsun anlamıyorum. Kafanı çevirsen görüceksin zaten.

Steve kısa bir süre Ivee'ye baktıktan sonra Dustin'e: Dustin hayır.

Dustin: Ivee.

Ivee: Efend- dur ne zırvalıyorsunuz siz.

Steve: Dustin hayır sus Ivee benim tipim değil.

Dustin: Acaba liseden mezun olduğuna göre artık yanında havalı duracak birini değil de yanında olduğunda kendini iyi hissedeceğin birini mi bulsan ha? Suzie ve ben gibi.

Steve:Ah doğru, Suzie. Phoebe Cates'ten daha taş olan. Şimdi bir düşünelim. O güzel sevgilini nasıl kaptın? Evet doğru, benim tavsiyelerimle
Henderson, ben tavsiye veririm sen de uygularsın. Bu böyle işler, tersi olmaz tamam mı kuş beyinli?

Ivee: Steve'i dürterek sarsar ve çekerek kaldırmaya çalışır Çocuklar çocuklar onu gördüm. Kötü Rus, kötü Rus!

Dustin: Nerde ver ben de bakıyım.

Steve: Hey ben de bakmak istiyorum.
Ivee: 10 yönünde, Sam Goody'nin orda.
Steve: Siktir. Silindir çanta.
3ü birbirine bakar: Kötü Rus.

Ivee: Yavaşla Steve
Steve: Onu kaybedeceğiz.
Dustin: Ama çok yaklaşıyorsun.
Steve birisine çarpar

-Önüne baksana sik kafalı.

Steve'in çarptığı kişi yüksek sesle konuşunca "kötü Rus" arkasına döndü ve 3'ümüzünde başka şeylerle ilgileniyormuşuz gibi yapması lazımdı. O esnada Steve beni mağaza camıyla arasına alıp sarıldı.

Ivee: Steve
Steve: Yani işte arkasına dönünce ne yapacağımı bilemedim bende-
Ivee: Kötü Rus uzaklaşıyor. diyerek Steve'in kolları arasından sıvıştı
Dustin: 🤨
Steve: Yürü bok kafalı.

Kötü Rus'u sabit bir yerden gizlice izlemeye başladık ve hedefimizin "Jazzercise" isimli dans kursuna girdiğini görünce anlam veremedik.

-Dinleyin bakalım hanımlar,sizlere tek bir sorum var. Kimler ter dökmeye hazır?

"Sözde kötü Rus" salondaki diğer kadınlar ile salonda ilginç hareketler yapmaya başlamıştı ve Dustin ile Steve'in onları kilitlenmiş olarak izlediklerini farkedince iki elimle ikisininde gözlerini kapadım.

Ivee: Lanet olsun hayır bu kadar yeter, dönüyoruz.

Robin*
Robin: Gümüş kedi beslenir maviyle sarı batıda buluştuğu zaman. Çine yolculuk yapmak güzel olur ayağını denk alırsan.
Kapı tıklatılır

- Kargo.
Robin: Sağolun.
Robin imzayı atarken kargocu adamın üniformasındaki gümüş renkli ve kediye benzeyen logoya gözü takılır

- İyi günler.
Robin: Size de. ...Gümüş renkli kedi.

Steve: Robin, Ivee kimi Rus ajan sandı biliyor musun?
Ivee: Siz de sandınız.
Robin 3'ünü de duymazdan gelerek aralarından sıyrılıp koşar ve bir basamağa çıkar

Robin: Çin'e yolculuk yapmak kulağa güzel geliyor. Gözleriyle tüm Starcourt dükkanlarını incelerken bir Çin lokantası görür
"İmparator Panda"
Robin: Ayağını denk alırsan.
Bir ayakkabıcı görür
"Kaufman Ayakkabıları"
Robin: Mavi ile sarı batıda buluştuğunda.
Starcourt duvarında akrebi mavi, yelkovanı sarı olan saati görür

Ivee: Hey Robin ne yapıyorsun? Tutup inmesi için elini uzatır
Robin: Çözdüm.
Steve: Neyi çözdün?
Robin: Şifreyi çözdüm.

4'ü birlikte çatıdan gizlice depoyu izler
Robin: İmparator Panda ve Kaufman Ayakkabı yazan kolilere bakın.
Ivee: Kutularda ne var dersiniz?
Dustin: Silahlar.
Steve: Bombalar.
Robin: Kimyasal silah.
Dustin: İçlerinde her ne varsa tepeden tırnağa silahlanmışlar.
Steve: Gerçekten harika(!)
Ivee: Kapıları açıyorlar içerde ne var?
Dustin: Daha çok kutu.
Steve: Bırak ben de bakayım.
Dustin: Henüz bakmayı bitirmedim.
Steve: Ver şunu bakıyım işte.

Steve, Dustin'in elinden dürbünü almaya çalışırken dürbün'ün metali kenara çarptı. Güvenlikler sesi duyup silahlarını ellerine alıp sesin geldiği yeri anlamaya çalıştılar ve hepimiz eğildik. Eğildiğimiz sırada panikle Steve ile el ele tutuşmuştuk. İkimiz de bir an ellerimize bakıp geri çekildik. Ruslar'ın yukarı çıkma riskine karşılık çatıya bağlanan kapıdan geri içeri girdik.

Robin: Sizin Rusları bulduk bence.

Bu bölüm de böyleydi işte yine bitti. Okuduğunuz için teşekkürler 👍 Açıkçası oylarsanız sevinirim tekrardan teşekkürlerr

quarter | Steve Harrington - Stranger ThingsOn viuen les histories. Descobreix ara