77.BÖLÜM

216 37 284
                                    





Selin'den

Aliş'le odamızdan çıkıp kahvaltı salonuna geldiğimizde,soluğu hemen açık büfede alıyoruz.İkimizin de ne kadar aç olduğumuzu tahmin etmek,sizin için hiç zor olmasa gerek.

Ne de olsa o kadar yorulduk değil mi?Ama bu yorgunluğun her saniyesine değerdi inanın.

Bir kaç dakika içinde tabaklarımızı kahvaltılıklarla doldurup dışarıdaki masalardan birine karşılıklı oturuyoruz.Hava yine yazı aratmayacak ölçüde güzel çünkü.

Aynı anda masamıza bir garson yaklaşarak ne içmek istediğimizi soruyor.Bir ağızdan

"Bir açık,bir de demli çay lütfen."

diye cevaplıyoruz sorusunu.Hemen fincanlarımızı doldurup bizi masada yalnız bırakıyor.

1 dilim kızarmış kepek ekmeğine biraz tereyağ sürüp ısırıyorum.Ardından bir siyah zeytin atıyorum ağzıma.Ali gülümseyerek beni izliyor.Bir kaç saniye sessiz kaldıktan sonra

"Yaaaa,Alişşşşş!Bana böyle bakarsan,yiyemem ki amaaa! "

diyorum muzip muzip.Cevabı gecikmiyor.

"N'apiim,çok güzelsin bebeğim!"

"Aman canımmmm,bir tayt,bir tshirt işte!Ama hamileliğin bu yönünü çok sevdim aşkım.İnsan kıyafet dolabının karşısına geçip "şimdi ne giysem?" diye hiç düşünmüyor."

deyip kıkırdıyorum söylediklerini duyunca.

"Olsun bebeğim,sen çuval da giysen yine çok güzelsin benim gözümde."

diye karşılık verip devam ediyor.

"Dün gece rahat uyudun mu Selin'cim?Yani,simitler ağır gelmedi değil mi?"

"Hayır,hayır hiç ağır gelmedi Mavi.Aksine,simitler çok lezzetliydi.Minik ve ben sana çok teşekkür ederiz."

diyerek gülümsediğimde,yüzündeki ifade neredeyse anında yerini rahatlamaya bırakıyor ve

"İşte buna çok sevindim!"

deyip demli çayını yudumlamaya başlıyor.

Bir kaç saniye sonra neşeyle

"Günaydın!Nasılsınız bakalım?"

diyerek bize doğru yaklaşan Yağız'ı gördüğümde,yüzümün utançtan hafifçe pembeleşmesine engel olamıyorum.Bunu fark eder etmez

"Ne oldu Selin,yoksa bir sorun mu var?"

diye sorularını sıralamaya başlıyor endişeyle.

"Yok yok merak etme.Hem minik,hem de ben çok iyiyiz Yağız.Sadece seni dün gece öyle rahatsız ettiğimiz için mahçup oldum biraz.Afedersin!"

diyerek cevaplıyorum sorularını.Bu kez yüzündeki endişeli ifadenin yerini şaşkınlık alıyor.Ardından

"Hiç olur mu öyle şey Selin?O minik benim de yeğenim sayılır,değil mi Ali?"

diyor gülümseyerek.O zamana kadar bizi sessizce dinlemekle yetinen Ali,ancak bu sözler sonrasında sohbete katılıp şöyle karşılık veriyor.

"Sana da günaydın Yağız.Aslında öyle tabi ama yine de Selin haklı.Bir teşekkürü fazlasıyla hakettin."

"Her şey için tekrar teşekkürler Yağız.Ufaklık her açıdan çok şanslı."

diyerek Mavi'ye destek oluyorum.Yağız'ın cevabı hemen geliyor.

"Ben bir şey yapmadım ki arkadaşlar,sadece size mutfağı açtım.İşin büyüğünü Ali yaptı aslında ve simitler gerçekten çok lezzetliydi.Uzun zamandır böylesini yememiştim."

ARYAWhere stories live. Discover now