"Öyleyse artık uyuyabilirsin!"

Minho kıkırdadı. "Evet uyuyabilirim, birkaç güne mezun oluyorum. Okul geçti, düğün geçti, sadece şirket ile uğraşacağım." Eli üstünde yatan eşinin beline dolandı ve onu tek hamlede yatağa yatırdı. "Bir de güzel eşimle!"

"Ya!"

Jisung kahkaha attı. "Yorucuydu ama güzeldi."

"Öyleydi cidden," dedi Minho kabul ederek. "Bazen iki saatlik uyku ile dolaşsam da şimdi geçti diye düşünüp sana bakıyorum ve diyorum ki, değmiş."

"Ama şimdi sen böyle dersen ben ağlarım." deyip anında duygusallığını belli eden Jisung ona kahkaha attırdı, Jisung ise buna takılmadan ellerini üstünde duran Minho'nun yanaklarına koyup kendine çekmiş, dudaklarını dudaklarına bastırmıştı.

Ona derin bir öpücük verdi, Minho gözlerini kapatıp başını yana eğdiğinde omega onun alt dudağını kavrayıp kollarını kaldırarak boynuna sarmış, parmaklarının saçlarına dolanmasına izin vermişti.

"Çok aşığım sana," diyerek geri çekildiğinde Minho "Ben de sana güzelim," deyip bir öpücük daha bırakmış ve kolları ağrıdığı için kendini yana atmıştı hızla Jisung'un üstünden. Cüsse farkları yüzünden eşinin onu taşıyabileceğini pek düşünmüyordu.

Jisung kafasını kaldırıp göğsüne koydu, bir bacağını da Minho'nun üstüne atmış, alfa onun bacağını okşarken iç çekmişti. "Chan hyung ve Jeongin'i de evlendirseydik iyiydi ya."

"Jeongin daha küçük."

"Yuh, benden sadece beş ay küçük." deyip ona baktı omega. "Ben de mi küçüğüm hı?"

"Şimdi şöyle ki..." diyen alfa tıkanırken Jisung onu mağlup etmesi ile gülümsedi. "Hiç boşuna açıklamak için uğraşma, Chan hyung evlenmeden rahat yok bana."

Minho ona baktı. "Chan'dan önce bence sen Hyunjin'i evlendir tüm dünyanın daha iyi bir yer olması için, alfa türleri tehlikede."

"Yok aşkım, onu Seungmin halletti bile."

Jisung rahat rahat konuşup bu meseleyi hiç umursamadığında alfa ona gülmüş ardından da okşadığı bacağından tutarak eşini tamamen kendi üzerine alıp sıkıca sarılmıştı. "Yapacak işimiz yok, uyuyalım bari." dedi. "Akşam da bahçeye çıkarız."

Bu mantıklı bir fikirdi, Jisung anında onay verip kendisini alfanın kokusu eşliğinde uykuya bıraktığında Seungmin de gözlerini gelen sesler ile açmış, odanın kapısını kapatıp içeri giren Hyunjin'e dikmişti.

"Uyanmışsın," diyen alfa ile başını salladı ve oturur bir hale geldi. Hyunjin ise birkaç adımda ona doğru ilerleyip kafasını eğerek dudaklarını dudaklarına bastırmış, Seungmin elini yanağına atıp öpücüğüne karşılık vermişti.

"Günaydın bebeğim."

"Günaydın." deyip merakla gözlerini Hyunjin'in elindeki torbalara dikti. "Onlar ne?"

"Otelin mağazasından sana ve kendime kıyafet aldım. Bedenlerimiz aynı diye direkt kendime uygun olanı seçtim."

Sırıttı. "Sevdim bunu." Elini kaldırıp alfanın yanağından makas aldı. "Aferin sana alfacık."

Hyunjin onun elini itip gülmüş hala çıplak olan üst bedenine hayran bir şekilde bakıp kendi üzerindeki kıyafetleri çıkarmış ve aldığı kıyafetlerden geçirmişti, Seungmin de üstünden yorganı atıp torbalara uzandı.

Gri eşofman ile lacivert tişörtü giyip esnemiş, ayağa kalkmıştı. O odadaki banyoya gidip yüzünü yıkadıktan sonra geri döndüğünde gözleri tekli koltukta yayılarak oturmuş ve sırıtarak onu izleyen alfayı buldu.

star lost, minsung ✓Where stories live. Discover now