0.8

6.9K 871 304
                                    

Çocuklar Jisung yokken kimin vokalist olacağını kendi aralarında tartışırlarken Hyunjin, odağın kendisinde olması ile "Hayır ya," diyerek kendini geri çekti. "Jisung gibi değilim ben, benden olmaz cidden olmaz."

"Sesin çok güzel Hyun, söylersin ya."

Chan'dan gelen cümle ile Hyunjin kafasını sallayıp reddetmişti, çıkmalarına sadece birkaç dakika vardı ve şarkıyı ayarlamışlarken en son iş, kimin söyleyeceği kalmıştı. Chan, bir umut Changbin'e döndüğünde Changbin "Çalarken şarkı söyleyemem," demiş ve o da olmayacağını belirtmişti.

Felix tereddüte konuşmaya girdi. "Şey, aslında size vokalist olacak birini tanıyorum."

"Lütfen söyle!" dedi Chan hızla, masada Minho hariç herkesin dikkati Felix'e dönerken Felix yanında oturan betaya bakmış ardından da kaşları ile işaret etmişti.

Hepsi bir umut Seungmin'e döndüğü an Seungmin kaşlarını çatarak odağını telefondan çekti. "Neden öyle bakıyorsunuz?"

"Bir ihtimal," dedi Chan umutla. "Bizim bu gecelik vokalistimiz olmayı kabul eder misin?"

Seungmin arada şarkı söylüyordu fakat hiç böyle bir mekanda söyleyecek kadar kendini yükseltmemişti, "Bana bakmayın, batırırım," diyerek kendini geri çektiğinde Jeongin "Seungmin ya," diyerek onun koluna girdi. "Sesinin güzel olduğunu hepimiz biliyoruz, söyle lütfen. Hım? Lütfen, lütfen?"

"Evet, lütfen."

Felix de onu ikna etmek için diğer bir yanından arkadaşının koluna girdiğinde Seungmin ikisine garip garip bakıp reddetmeye çalışmış Hyunjin ise aklına gelen şeyle gülümsemişti.

"Sıradan olmadığını göstermenin tam vakti Kim Seungmin."

Seungmin sırıttı. "Öğlen gösterdim diye düşünüyordum. Fazla yakmadı sanırım."

"Arsız olduğumu biliyorsun."

"Belli." Gözlerini devirdi. "Doyumsuz."

"Ne diyorsunuz? Çıkmamız lazım şimdi."

Changbin ayağa kalkıp ilerlemeye başladığı zaman Hyunjin "Hadi," diyerek sahneyi işaret etmişti. "Görelim bakalım."

"Yapmak istediğini anladım Hwang ama yine de bozmayacağım. Tamam söylerim fakat bozarsam benden değil."

"Yes! Sen gel, bozmazsın."

Chan, Seungmin'i çekip kulise götürdüğünde Hyunjin istediğini aldığı için sırıtmış, kendi kahvesini yudumlamaya devam etmişti. Seungmin sahneye çıkarkende, şarkı söyleyip hünerlerini sergilerlerken de Minho'nun aklı sadece Jisung'daydı.

Oysa bu gece eğlenirler diye düşünüyordu.

Fakat Minji teyzenin durumun kötü olmasını beklemiyordu.

Telefonunu elinde saatlerdir döndürüp dururken Jisung'dan bir mesaj gelmesini bekliyordu ama o mesaj o gece gelmemişti. Yanında istese derdi biliyordu, ya yalnız kalmak istiyordu ya da annesi ile çok meşguldü.

Sadece bu iki ihtimal vardı.

Keyfi hiç olmasada çocukların sohbetine ara ara dahil olmaya çalışmış, Jisung'u aradıkları zaman merakla dinlemişti fakat Jisung telefonları açmadan sadece uyuyacağım mesajı göndermişti.

Demek ki şimdilik onu istemiyordu.

Geri dönüş alamadığı mesajın başka bir açıklaması olamazdı.

Gece yatağa girdiğinde telefonunu eline aldı son kez.

Yorgunsun biliyorum, fakat yorgunluğunu nasıl atacağını bilmiyorsan buradayım. Senin bana öğrettiğini yapacağım. Şimdilik, iyi geceler. Ben buradayım, biliyorsun.

star lost, minsung ✓Where stories live. Discover now