BÖLÜM 16

1.1K 76 50
                                    

"Kadın her halde sevmişti, adam herhalde sevmişti."

KIZ NASIL ÖZLEMİŞİM SİZİİİİİ

OY VERMEYİ UNUTMAYIN 

İYİ OKUMALAR!


*-*

Gözlerimi açtığımda gelen ışıkla hemen geri kapattım. Başımı yana doğru çevirip gözlerimi açtım tekrar zorluklarla. Karşımda sadece mor bir koltuk vardı. Gözlerimi tekrar açıp kapattım. Kolumda olan şeffaf hortuma baktım. Serum takmışlardı.

Evet hastanedeydim. En son hatırladığım ise Çağanın ameliyata alındığı haberiydi. Nefes verip yerimde doğrulmaya çalıştım ama sırtımın ağrısından gözlerimi sıkıca yumdum. Canımın acımasını umursamadan hareketlerimi hızlandırarak ayağa kalktım. Kolumda takılı olan serumu sertçe çekip odadan çıktım. 

Biraz ilerledikten sonra karşıma çıkan hemşireyle hemen durdum. "E-e pardon ameliyathane ne taraftaydı acaba." hemşire baştan aşağı beni süzdükten sonra eliyle arka tarafı gösterdi. "Koridorun solunda-" lafını bitirmeden hemen yanından ayrıldım.

 Koridrolarda ilerlerken deli gibi etrafıma bakınıyordum. Koridorun sonunda ameliyathane yazısını görünce koşarak o tarafa gittim. 

Berzan beni görünce hızla ayağa kalktı. "Yenge! yenge dur." kollarımı sıkıca kavrayıp o tarafa gitmemi engelledi. "Berzan bırak!" gözlerimden akmaya hazır olan yaşlar bir bir firar etti..

"Yenge Allah için yapma.." 

"Berzan bırak!  benim onun yanına gitmem lazım! lütfen berzan.. bırak lütfen.." sonra doğru sesim kısılırken berzanın yardımıyla sandalyeye oturdum. kollarımı ondan çekip yüzümü ellerimle kapattım. 

"Yenge abim çıkacak.. benim abim güçlüdür.. o bizi bırakmayaz." sesi titriyordu konuşurken hıçkırıklarım arasında yüzüne baktım. 

"Berzan.." devamını getiremeden tekrar bir hıçkırık koptu ağzımdan. "Ben yapamam berzan.. onsuz yapamam" nefes verip yanıma oturdu. Elini omzuma koydu. O arkasına yaslanırken. Bende buğulu gözlerimle ameliyathane kapısına bakmaya devam ettim.

***

"Abim! Abim nerede!" ara koridordan sesler yükselmeye başladığında ayağa kalktım. O tarafa gidecekken Asmin çıktı karşıma. Koşarak yanıma geldi. "Yenge.. Yenge abim nerede!" bir şey diyemedim. Gözleri arkama doğru kayınca orada kaldı. Omzumda olan kolları yavaşça aşağı düştü. Dudağımı dişlerimin arasına alıp başımı öne eğdim.

 "Abim.." dedi sessizce. Bir anda dengesini kaybedince arkasında duran arda hemen tuttu. Asmini koltuğa oturttuğunda ben hala ayakta aynı pozisyonda duruyordum. Göz yaşlarımın çizdiği yolu izledim sessizce. 

Berzan tekrar yanıma gelip elini omzuma yerleştirdi. "Yenge kurban olayım yapma böyle. Abim böyle görse senin fırça yiyen ben olacağım." yüzünde oluşan tebessüm yavaş yavaş yine silindi. "Gel yenge gel" ağzımdan tekrar bir hıçkırık koptu. Tekrar beni sandalyelerden birine oturttu. 

"Gel artık.. ne olur gel.." dedim çaresizce ameliyathane kapısına bakarken..

***

"Çağan Efe ak?" hızlıca ayağa fırlayıp yanına gittim. Diğerleri de arkamda bitti."B-biz biziz" 

"Geçmiş olsun. Hayati bir tehlikesi yok karnında bir kaç derin cam kesiği var kesiklerden dolayı midesi hasar almış bir süre müşade altında tutacağız. Tekrardan geçmiş olsun."

Doktor yanımızdan ayrıldığında tuttuğum nefesi dışarı verdim. Arkamı döndüğüm sırada Asmin boynuma atladı. "Yenge! abim kurtuldu!, abim yaşıyor yenge!" göz yaşlarım tekrar akmaya başladı ama bu sefer mutluluktandı.

"Ben demedim mi yenge abim bizi bırakmaz diye?" diyen berzana başımı sallarken asmine sıkı sıkı sarıldım. "Çok şükür.." diye fısıldadım. "Çok şükür Allah ım.."

***

Berzanın zoruyla konağa gelmiştik. Ne kadar ısrar etsem de bir işe yaramamıştı.

 Saçımı kuruttuğum havluyu kenara bırakıp üstümü giyinmeye başladım. Asminden aldığım sweet ve eşofmanı üstüme geçirdim hızlıca. Bir an önce hastaneye gitmek istiyordum. Saçlarımı düzelttikten sonra kapıyı açıp hızlıca aşağı indim. Gözlerim berzanı ararken avluda kimseyi görmeyince kaşlarım çatıldı. 

Mutfağa girdiğimde karşımda darmadağın bir halde oturmuş berzanı gördüm. Beni gördüğünde hemen kendini düzeltip ayağa kalktı. "pardon-" elimi bir şey olmaz anlamında kaldırdım. "Rahatına bak. da evdekiler nerede."

"Hastaneye gittiler onlar."

"Bir şey mi oldu-" telaşla sorduğum soruyla berzan araya girdi. "Yok yenge sakin bir şey olmadı. Öylesine gittiler." başımı salladım. "Tamam bizde gidelim."

"Ersad ağamın emri var yenge olmaz." kaşlarım çatıldı. "Ne ersad ağası ne emri! Hadi berzan beni hastaneye götür." yanıma doğru adımladı. "Yenge geç otur şöyle-"

"Berzan! beni hastaneye götür."

"Yenge yaw beni de zora sokuyorsun kendini de. Hem zelal hanımda söyledi. Tuana evde kalsın dinlensin çok yorgun düştü dedi." oflayıp sandalyeye oturdum. O da gelip karşıma oturdu. Ellerimin arasında ki başımı kaldırıp tekrar ona döndüm. "Berzan.. Lütfen."

"Olmaz yenge. Kusura bakma" tekrar oflayıp arkama yaslandım.

***

"Oyy kuzum benim" Ülkü bana sıkı sıkı sarılmış saçlarımı severken bende ona sıkı sıkı sarılmıştım. "Kızım senin de gözün bir açılmadı gitti ya"dediğinde başımı -öyle- anlamında salladım. "Sıkma canını tamam mı? Eniştem ayağa kalkacak inşallah."

"Ya kalkmazsa" dedim bir çocuk edasıyla. "Sen öyle dersen kalkmaz. İyi düşün, iyi söyle ki iyi olsun." bir şey demeden daha çok sarıldım. Üzerimde olan yorgunlukla ve aldığım sıcak duşun etkisiyle daha çok mayışmıştım. Daha çok direnmeden de kendimi bıraktım. 

***

Sırtım soğuk zeminle buluşunca belim kavislenmişti. "Abla benim sakin" baranın sesi kulağıma ilişince olumlu anlamda mırıltılar çıkardım. 

Üstüme örtülen pikeyle uzandığım yastığa iyice sindim. Elini saçımda hissettim. "Ablam benim.. her şey çok güzel olacak." başımın üstünden öpüp yerinde doğruldu. Bir kaç adımdan sonra kapı kapanma sesi geldi. 

Bende yarım açık olan gözlerimi kapatıp tekrar kendimi uykuya bıraktım. 


Kestiiiik

Bölüm kısaydı kabul ediyorum ama bu seferlik böyle olsun

onu geçinde

SİZİ ÇOK ÖZLEDİİİİİMMM

OY VERMEYİ UNUTMAYIIIN

HAYDEN UĞURBEEEE

{BERDEL} ÇAĞTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin