Daha sonra Poyraz abime baktığımda telefonundan ne olur ne olmaz diye navigasyon acıyordu.

Navigasyonu açınca telefonu direksiyonun yanında ki telefon yerine koyarak yola çıktı.

En son da Denize döndüğümde sağ kolunu tutmuş kapıya yaslanarak gözlerini kapatıyordu.

Yorgun olduğu her halinden belli üstelik tuttuğu kolu da sağ kolu yani yaralanan kolu.

Ve sağ tarafta oturduğu için kapıya doğru yaslandıkça koluna da yük geliyor ve büyük ihtimalle canı acıyor.

Dik durmaya çalışınca da araba saklandıkça düşecek oluyor.

Sanırım bir adım atmanın zamanı.

Üstelik bugün onun için çok korktum.

Sanırım ona gerçekten değer veriyorum.

Üstelik pişman olduğu çok belli.

Daha fazla düşünmeden harekete geçtim.

Oturuşumu düzelterek rahat bir pozisyon aldım.

Daha sonra ona dönerek sol kolundan çekip bana yaklaştırdım.

Onun bana dönüp şaşkınca bakmasını umursamadan kafasını yavaşça kucağıma koyup sırt üstü yatırdım.

Gözlerinin dolduğunu fark edince benimle gözlerim doldu.

Onun gözlerinden yaş akarken içimden gelen cesaret ile tek elimi saçına atarak yavaşça sevmeye başladım .

Ben saçını sevdikçe o daha çok ağlıyordu.

Yavaşça elimi hareket ettirerek ilk önce gözlerini sildim daha sonrada yanaklarına akan damlaları sildim.

Elimi yaralandığı koluna getirerek konuştum.

"Çok acıdı mı?"

Soruyu sorarken bile sesimin titremesine karşı çıkamadım.

Cevap vermek yerine kafasını hayır anlamında salladı.

Ama ben anladım ki acıdı onun canı.

Niye açıldığını söylemiyor ki?

İki elim ile birlikte sağ kolunu hafifçe kaldırarak yaralandığı yere küçük bir buse kondurdum.

" Şimdi geçti mi?"

Bu sefer konuşarak cevap verdi.

"Geçti ."

"O zaman acıdığında bana söyle öpeyim . Tamam mı?"

"Tamam. Sen öpünce geçer zaten."

Sözüne tebessüm ederek cevap verdim.

Ben saçlarını sevmeye devam ederken o gözlerini yumdu.

O sırada gözüm Poyraz abime kaydığında onun dikiz aynasından bize baktığını gördüm.

Her ne kadar gözlerini hemen yoluna çevirse bile gözlerinin dolduğunu görmeme engel olamadı.

Efken'e baktığımda çoktan uyuduğunu gördüm.

Sanırım biraz uyku bana da iyi gelir diye düşünerek kafamı arkama yaslayarak kendimi hafif bir uykuya bıraktım.

Bol senaryolu bir uyku.

Harbiden uyumadan önce bir sürü senaryo kuruyorum.

Neyse uykum geldi.

Arabanın durmasını hissetmem ile uykum aralandı.

Gözlerimi açıp camdan baktığımda gelmiştik.

YAŞANMAYAN HAYAT (TAMAMLANDI)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt