"Bera neden konuşamıyor biliyor musun 9 yaşındayken geçirdiği bir trafik kazası yüzünden. Öyle basit bir kaza da değil bu. Benim oğlum o kazadan sonra 1 yıl komada kaldı. O küçük bedeni yaşamak için savaştı. Ama uyandığında asla eskisi kadar konuşmadı, konuşamadı." Dedi. Onu ilk kez konuşurken sesini titrediğini gördüm. Sanki o anıları tekrar yaşıyormuş gibiydi.

Gözlerim hafiften ıslanırken yutkundum. 9-10 yaşlarındayken amcamla parka gidip oynayan, okula gidip taktir almak için çalışan bir çocuktum ben.

"Bu yerlerde herkesin bir düşmanı vardır. Aynı Kavasoğlu'larının da olduğu gibi. Bu düşmanlığın cezasının benim oğlum çekti. Kaza bilerek yapılmış bir kazaydı ama asla kanıtlanamadı. Zaten kazayı yapan şahıs da ortalıktan kayboldu.  Her yerde didik didik arıyorlar ama asla bulamıyoruz." Bu konunun ablamla ne alakası olduğunu anlamaya çalışıyordum.

Annemin gözlerinde sinir belirdi. "Senin o abla dediğin kız ne yaptı peki biliyor musun? O ailenin oğlu ile kaçtı. O ailenin oğlu ile evlendi! Hepimizi yok saydı. Bera'yı yok saydı! Bera ablasına aşık bir çocuktu, aralarından su sızmazdı. Gözümle görmesem inanmazdım. İnanmadık da zaten, başta kaçırıldı dedik ama gözümle gördüm. Kulağımla duydum. Anne ben ona aşığım dedi."

Şaşkınlıkla baktım anneme. Böyle bir şeyi asla tahmin etmiyordum. "Sen yapar mıydın böyle bir şey Verda? Ha kardeşini bu hâle salan ailenin oğlu ile kaçar mıydın?"

Düşünmeye bile gerek yoktu. Ne kadar aşık olsamda yapmazdım. Yapamazdım. Kimse kardeşimden, ailemden daha kıymetli değil ya.

"Ben söyleyim yapmazdın. Zaten ailesini, kardeşini sayan kimse bunu yapmaz. 6 yıl önce kaçıp gitti. O gün bu gündür o kız bu evde anılmaz. Hepimiz o yokmuş, hiç olmamış gibi davranırız. En çokta Bera ona karşı nefret dolu. Onun adını duyduğu zaman bambaşka biri oluyor."

"Kaçıp gittiği o oğlanın belki de hiçbir suçu yok diyemez kimse. Çünkü herkes çok iyi biliyorki aşiretin büyük oğlu olarak her işle o çocuk ilgileniyor."

Nefret ettiğim kişiler arasında 1-e girdin ablacık.

"Demirkan abin neden Toprak'la konuşmuyor öğrenmek ister misin?" Bu bokun altındanda Toprak çıkmazsa şaşırdım.

"Çünkü Toprak en başında o kızın, o çocukla sevgili olduğunu biliyormuş. Ama gelip hiçbirimize anlatmayı tenezzül dahi etmemiş."

"Neden Toprak?" Diye sordum.

"Çünkü kız onun ikizi,"

Okey, okey. Toprak'ın ikiziyse tabii ki onun normal olma gibi bir şansı asla yok. Altından mutlaka bir şey çıkmak zorundadır.

"Anne kusura bakma ama yani sizin bu ilk ikiz çocuklarınız hiç olmamış ya. Bunların yapım aşamasında mı bir hata yaptınız? Çünkü diğer çocuklarınızın Aren dışında tabii bir sorunu yok."

Annem gülüp bana sarıldı. "Ayarlarına geri dönmüşsen bir sorun yoktur kızım." Kollarımı boynuna doladım. "Ben düşündünm ki siz o kızla konuşuyorsunuzdur ama bana söyle-"

"Kimse o kızla iletişim kurmaz kızım. Demirkan abin bu konu ile bizzat ilgilenir. Zaten Toprak öyle bir şey yapsa onun yüzüne bakmayacağımızı bildiği için hiç o toplara girmez."

Yüzümü avuçladı.

"Bu konağın tek bir kızı var o da sensin. Sana anlatmadık çünkü biz onu gerçekten sildik kızım. Bu konakta ona dair hiçbir şey bulamazsın. Adını anmadığımız bir yabancıyı sana anlatmakta istemedik. O bizim için yok. Aramızdakı tek bağ kan bağı. Bu konuyu burada sonsuza kadar kapatalım Bera duymasın."

Aşiret Ailem Mi?Where stories live. Discover now