18 Bölüm

103K 6.2K 5.5K
                                    

Sa

Keyifli okumalar ❤

.....

Hayal kırıklığı.

Son bir kaç gündür hissettiğin tek şey buydu.

Bir ablam varmış. Gerçekten ablam varmış. Tabii ki ilk Sera'ya inanmamıştım. Doğrulamak için Atlas'a sormuştum. Onun o an-ki yüz ifadesi bunu doğru olduğunu kanıtlamıştı.

Ama yine de bana hiçbir şey anlatmamıştı. Bunu benim anlatmam doğru olmaz demişti. Ben de kabullenip daha fazla ısrar etmemiştim. Sadece bildiğimi kimseye söyleme demiştim.

Dün abimin mezuniyetine katılmıştık. Ben de bi hâller olduğunu anlayınca ona her şeyi anlatmıştım. Bana peşin hükümlü  olmamamı, mantıklı hareket edip ilk önce onları dinlemeni söylemişti. Ben de onun dediğine uyacaktım. Hemen peşin hükümlü  olmayacaktım.

Anlamaya çalışıyordum neden benden bunu sakladıklarını ama asla mantıklı bir sebep bulamıyordum. Belki de derinden düşünemiyordum. Bilmiyorum.

Yanımda sessizce bekleyen Atlas da benim gibi durgundu. Kendini suçlu hissettiği için benimle çok iletişim kurmaktan kaçınıyordu. Benim de ondan bir farkım yoktu gerçi. Gerekmedikçe çok konuşmamıştık.

Ne kadar istemesemde orada olduğum süreçte üvey annemle görüşmüştüm. Ona Sera'nın durumunu anlatmıştım. Şaşkınlıkla bana bakmıştı. Üvey babamla konuşup Sera'yı bir hastaneye yatıracağını söylemişti.

İnsanlık için en iyisi buydu.

Uçaktan 20 dakika önce inmiştik ve birinin bizi gelip almasını bekliyorduk sabırsızca. Konağa gitmek için sabırsızlanırken gelmemeleri ayrı bir sinirdi.

Nihayet bir 5 dakika falan sonra yanımızda siyah bir araba durdu. Arabadan inen Demirkan abinin koruması Ayaz telaşla yanımıza gelip kapıyı açtı. "Gençler, merhaba. Çok geç kalmadım değil mi? Bak kaldıysam bu aramızda kalsın tamam mı? Patronun haberi olmasın. Ay tekrar özür dile-"

"Ayazcım tamam. Biraz Beklettin ama aramızda kalır," deyip arabaya bindim. Atlas diğer taraftan gelip oturdu. Ayaz da valizleri bagaja yerleştirdikten sonra gelip arabayı çalıştırdı.

Güneş gözlüklerimi çıkarıp çantaya koydum. Abime vardığımıza dair mesaj atıp arabada çalan şarkıyı dinledim.

Alec Benjamin- let me down.

.....

Atlas'ın peşinden ilerilerken bizi gören annem gülümseyerek ayağa kalktı. Önce Atlas'la sarılırken onları izledim. Atlas ayrıldıktan sonra benim işaretimle içeri giderken annem bana sarılmak için hamle yaptı ama kendimi geri çektim.

"Bana bir ablam olduğunu ne zaman söylemeyi düşünüyordunuz annecim?" Diye sordum alayla.

Gülen yüzü solarken şaşkınlıkla bana baktı. "Çok merak ediyorum bana bir ablam olduğunu nasıl söylemezsiniz!?" Sesim yüksek çıkınca annem gelip elimi tuttu.

"Yalvarırım bağırma. Bera içeride duymasın." Bu sefer ben ona şaşkınlıkla baktım. Bera ne alakaydı?

"Gel odama çıkalım orada konuşuruz," deyip beni sürükledi. Odasına gelince koltuğa geçip oturduk.

"Sana bunu sadece bir kez anlatacağım. İkinci kez bu konu anılmayacak tamam mı?" Sesi öyle olmasını gerektiğini emredince tamam anlamında kafamı salladım.

Aşiret Ailem Mi?Where stories live. Discover now