9. ilk tebessüm

68 62 3
                                    

Endişeli bakışlarımı etrafta gezdirirken beni fark eden Emre, omzuma dokunarak
"Korkma , burası gözden uzakta , polisler bizi bulamaz."

Emre'nin beni düşünmesi beni mutlu etmişti. Başımı ikna olmuş anlamda sallayarak gülümsedim ona, sonra içeri girdik.

Salona girdik ve ilk göze çarpan büyükçe şömine ve kocaman kahverengi kanepelerdi. Ayın aydınlık yüzü cam vitrinlerden içeri sızarak çok hoş bir ortam oluşturuyordu.

"Hay aksi... elektrikler yok."

Aras, hemen yanıt verdi
"Burası Kılıç'ın yazlığı. Uzun zamandır kullanılmadığı için elektriklerin olmaması normal" dedi ve koridorda gözden kayboldu.

Emre'nin sesinin hangi yönde olduğunu bulmaya calişaamda olmadı, bu zifiri karanlıkta göz gözü görmüyordu.

"Emre! Ben hiç bir şey göremiyorum neredesin?" Endişeyle Emre'ye seslendim.

"Deniz sesime gel"

Geliyorum...

Zifiri karanlıkta ellerimi uzatarak nesnelere çarpmamak için ürkek adımlarla ilerlerken bir yandan da Emre'yi dinliyordum sesi uzaklaşıp yakınlaşarak yönümü şaşırmama neden oluyor.

Aras'tan neden ses gelmiyor o nerede? diye icerlerken sıcak bir nefes yüzüme esiyordu. Çok güzel kokan tıraş losyonu hücrelerimi canlandırmıştı.

"İşte tuttum seni Emre" diyerek karanlıktan korkarak koluna sıkıca dolandım. Çok garip emre neden bu kadar hızlı soluk alıp veriyordu üstelik hiç konuşmadan öylece duruyor. Biraz alaycı bir sesle

" Yoksa karanlıktan korkuyor musun?.Hadi ama aramızda sır". Ama emre hâlâ konuşmuyordu.

Bende koluna iyice dolanarak karanlıkta az görünen yüzüne bakıp

" Bir şey itiraf edeyim mi sana, Emre?"dedim

Ama Emre bir an homurdandı konuşacak gibi oldu ve sustu.

Tekrar tıraş losyonunu içime çekip.

"Ben de karanlıktan çok korkuyorum.
Hatta görmediğim için kalbim böyle yerinden çıkacakmış gibi hissediyorum"

Ve hâlâ konuşmuyordu.

"Omzuna vurarak oho... Emre sen benden daha korkak çıktın he."
Baksana sesin çıkmıyor."
Ama konuşmadı.

Gözümü kamaştıran fener ışığı bir anda üzerimize geldi. Bu Aras olmalıydı. " Deniz kımıldama geliyorum"

Bir dakika...ben şok içinde feneri tutan sese? bu Emre'nin sesiydi. Peki ya bu dakikalardır konuştuğum koluna dolandığım kimdi?
Salonun diğer ucundan ışığı üzerimize tutarak komik bir sesle.

" Aaa Pardon sizi böldüm" dedi ve gülmeye başladı.

Işığın gelmesiyle şaşkınlıkla dibinde olduğum bu surata baktım ve bu Aras idi. İnanamıyorum sabahtan beri Emre ile konuştuğumu sandığım kişi Arasdı hay aptal ben. Hemen kendimi Aras'tan uzaklaştırdım  yanaklarımın ısındığını hissettim.

Aras bir an şaşkınlıkla yüzüme bakıp elleri havada Emre'ye seslendi "oğlum çek şu feneri kör oldum"

"Pardon Aras böldüm sizi"

Emre'nin bu sözüne karşılık Arasın alnının tam ortasında beliren damar onun ciddiyetini koruduğunu belirtti.

"Lan ne bölmesi ne demek istiyorsun?"

Emre pes eder gibi
"Tamam abi kızma şaka sustum. Ben şömineyi yakayım"

" İyi, çenen çalışmasın"
Ateşin yanmasıyla biraz daha canlı hisettim ve oldukça küçük olan kanepeye oturdum. Emre hemen karşımda duran diğer küçük kanepeye yerleşmiş tavanı izlemekle meşguldü.

"Abi ya biz geldik de burada bu iki küçük kanepeden başka bir şey yok.
Nasıl sığacağız bu kanepelere?"

"Ne bileyim oğlum sığ işte " Aras dalgın bir şekilde konuşmuştu.Emre haklıydı biz nasıl uyuyacağız? Bu iki küçük kanepede ancak iki kişi birinde tek kişide diğer kanepeye ancak sığabilirdi içimden bu düşünceleri geçirirken sanki Emre benim içimden geçenleri biliyormuş gibi
" Abi ancak iki kişi birine diğeri de diğer kanepede yatarsa sığarız."

Aras donuk bakışlarından sıyrılıp
" Tamam emre biz seninle bu koltukta yatarız" başıyla beni göstererek o da diğer koltukta uyur"

Emre söze girerek "Aras... Mantıklı düşün, sen ve ben 180 boyunda iki tane devin küçük kanepeye sığma imkanını söyler misin abi"

"Ne bileyim Emre sen hallet başım çatlayacak"
Endişeyle Aras'a döndüm, neden bu kadar paniklediğini anlamadım hastalandın mı yoksa?  Diye içimden konuştum ve Aras'ın soluk yüzüne baktım.

"Yorgunum kafam gidiyor yine "

"Tamam abi dinlenelim hepimiz yorulduk bugün"

Aras durumun farkına yeni varmıştı oğlum siz ikiniz o kanepede ben de bunda uzanacağım"

"Emre bir anda sıçrayarak abi neden ben ya"

Aras alaycı bir tavırla Emre'ye karşılık verdi " yine ne oldu oğlum ya"

"Abi ben birisiyle yatamam benim tikim var"

Aras oflayarak
"Harika ne olacak şimdi" dedikten sonra şakaklarını sıvazlamaya devam etti.

"Deniz ufak tefek bir şey, siz ikiniz yatacaksınız ben tek" Emre'nin bu cümlesini duyunca Arasla ikimiz aynı anda "Hayatta olmaz" diye cıkıştık
Aras'a dönüp ben de meraklı değilim sana dedim "Ben hiç değilim" alaycı bir tavır yakınarak konuştu.

"Yapmayın ya beni düşünün ben hastalık derecesinde takıntılıyım benim için yatın" emre yalvarıyordu resmen."

"Boğazımı temizledim ve ben uyumayaçağım oturarak gözlerimi dinlendirebilirim sen tek yat, Emre"dedim.

Emre, "oh be Kardeşim sen de kabul ediyor musun?" Diyerek Aras 'tan cevap bekledi.

Aras umursamaz bir tavır takınarak "Oğlum yat sen tek başına ben oturuyorum işte "

Emre sevinerek "oh be sağol kardeşim derken bir yandan da kanepeye uzanıp uyku pozisyonu aldı. "O zaman iyi geceler ben yatıyorum" bana dönerek göz kırptı ve Deniz sana da" ona hafifçe gülümsedim ve uyudu.

Dakikalar sonra emre derin uykuya dalmışti ve o da ne horultuydu öyle? gülmemek için kendimi zor tuttum. Aras ve ben iki ayrı kutupta gibi koltuğun birer ucunda oturup susyorduk ve o an hiç olmayacak bir şey oldu Aras, Emre'nin horlmasına dudağının kenarından gülmüştü ve "dangalak herif" demişti.

O an ben bir ilke şahitlik etmiştim Aras'ı ilk defa gülerken gördüm.
Bana çemkirirken hakaretler savururken değil de onu bir şeye gülümserken gördüm. Tamam bu gülümsemesinin kaynağı ben olmayabilirim ama onu ilk defa böyle mutlu görmek tuhaf bir duyguydu. O tuhaflık, bana beni mutlu etemiş olsa da, içten içe bir felaketimin habercisi olduğunu söylüyordu... 


Selam...
bu bölümü de yazmış olduk. lütfen motive olmam ve sizlere daha güzel bölümler sunmam için oy verip yorumlar yapmayı unutmayın çok teşekkür ederim.

Kitap hakkındaki gelişmeleri takip etmek için Instagram hnseinncn ve hanselyrc hesaplarını takip etmeyi unutmayın

Can Kırıkları On viuen les histories. Descobreix ara