En Küçük Bang

22: salaklığıma denk gelmiş

"Hop, yakaladım! Nereye kaçıyorsun sessiz sessiz?"

Changbin, kardeşi elindeki sırt çantası ve ayakkabılarla beraber parmak ucunda kapıya giden kardeşinin yolunu keserken Jisung korkuyla birkaç adım gerilemişti.

"Hiç, sabah çıkacağım da, ona hazırlık." dedi içine kaçan sesiyle.

"Seungmin aşağıda değil mi?" dedi Changbin sırtını kapıya yaslarken.

"Yoo, hayır." Jisung gergince cevaplarken Changbin iç çekmiş ve kardeşine bakmıştı.

"Bir defa saat 12'den sonra evden çıkabildin, Jisung. O gün de abimle kavga edeceğim için şahit olmanı istemedim. Bir seferlikti." dedi Changbin sakince.

"Zaten gitmiyordum ki!"

"Ara Seungmin'i, gelsin bizde kalsın. Sabah gidersiniz gideceğiniz yere." Changbin kardeşine sabırla bakarken Jisung dudak büzdü.

"Neden uyumadın ki sen?" derken telefonunu çıkarmış ve Seungmin'e eve çıkmasıyla alakalı mesajlar atmıştı.

"Abim yok diye evden kaçmayı mı düşündün gerçekten?"

"Evden kaçmıyordum. Seungmin'le parkta yaptığımız kekten yiyecektik."

"Ya oğlum, eve niye çağırmıyorsun saçma sapan işler yapıyorsun?"

"Çünkü, kızarsın sanmıştım."

"Buna daha çok kızıyorum." dedi Changbin tıklanan kapıyı açarken.

"Neye kızıyorsun yine?"

"Kardeşimi geceleri dışarı kaçmaya alıştırma anasını satayım." dedi Changbin arkadaşının omzuna vurup.

"Yapmıyorum öyle bir şey. İznini aldığını söylemişti." dedi Seungmin küçüğüne kaşlarını çatarak bakarken. "Changbin'in haberi yok muydu?"

"Şimdi şöyle ki, uyuyor sanmıştım." dedi Jisung dudağını dişlerken.

"İkimizi de ayakta uyutmaya çalıştın yani?" dedi Changbin küçüğünün saçlarını karıştırırken. Jisung başını iki yana sallarken Changbin gülüp yanaklarını sıktı. "İlk denemenden başarısız olduğun için kzızmıyorum ama bir daha şansını denersen fena kapışırız."

"Özür dilerim!" dedi Jisung surat asarken.

"Balkona geçelim ev çok sıcak." diyerek araya girdi Seungmin. Küçüğünün omzuna kolunu atmış, elini arkada getirip çenesinin altına koymuş ve yavaşça sıkıp kafasını kendine çekerek yanağını öpmüştü.

Üçü balkona geçerken Changbin iç çekmiş ve arkadaşına hitaben konuşmuştu. "Aşırı uykum olduğu için sizi yalnız bırakıyorum ama bir kulağım burada. Uslu durun."

"Sanki ne yapacağız?" dedi Seungmin yerden arkadaşına bakarken. Changbin tek kaşını kaldırınca öpücük atmıştı Seungmin.

"İyi geceler." dedi Jisung abisine el sallarken. Changbin yere çöküp kardeşini öpmüştü. "Seungmin'e salonda yatak açabilirsin."

"Peki ya benimle uyusa?" dedi Jisung şirin şirin.

"Yatak açmaya üşenirsen benimle uyusun."

"Ya da benimle de uyuyabilir, öyle değil mi?" diye diretti Jisung. Seungmin onun inadına arkadan gülerken Changbin gülerek pes edip kardeşinin burnunu sıktı. "Tamam, seninle uyusun."

"Yes!" Jisung abisinin yanağını öperken Changbin başını iki yana sallamış ve Seungmin'le yumruk tokuşturup balkondan ayrılmıştı.

Jisung abisinin kapı sesini duyduğu gibi ayaklanıp balkonun ışığını kapatmış, salonun açık ışığına sinek kaçmasın diye tülü çekmiş ve sevgilisinin dibine oturup yanağını öpmüştü.