9: (video, 0.09)

3.1K 404 138
                                    

"Abi?" Jisung gecenin bir yarısı uykusundan uyanmış, salonda sessizce oturup halıyı izleyen abilerinin yanına girmeden önce kapının pervazına yaslanarak seslenmişti. İki abisi de ona dönerken dudağını dişleyip başını eğdi.

"Şey... Grupta yazdıklarım için... Özür dilerim." derken yeniden dolan gözleriyle onlara bakmaya utanmıştı.

"Gel bebeğim." Chan kolunu kaldırınca Jisung pıtı pıtı yanına gidip yanına oturmuş, abisine sokulurken hareketlenip karşıdaki koltuktan onların yanına gelen Changbin'i göz ucuyla takip etmişti. Changbin ona arkasından sarılırken iyice diplerine girdiği için iki abisinin bacaklarına oturmuş halde ikisine de sarılmıştı.

"Sadece senin için endişeliydik." dedi Changbin kardeşinin ensesini öpüp. "Seni çok sıkboğaz ettiğim için özür dilerim."

Jisung büyüğünün sesinin titrediğini duyunca doğrulmuş, dudak büzerek ona bakıp omzuna vurmuştu. "Ağlarsan ağlarım!" diye çemkirdiğinde Changbin gülmüş ama gözünden put diye düşen yaşı tutamamıştı.

"Jisung, seni çok seviyorum. Kimse seni üzmesin, kırmasın istiyorum." dedi Changbin küçüğüne sarılırken.

"Aşık olmak üzücü mü hep?" diye sızlandı Jisung. Madem söylemişti, artık yapabileceği daha iyi bir şeyi yoktu.

"Hep değil, bazen." dedi Changbin de. "Mutlu olduğun olacak ama demek ki zamanı değil." dediğinde Jisung sızlandı. "Ama şimdi mutlu olmak istiyorum!"

"Konumuz bu değildi sanki." dedi Chan gülerek. "Daha iyi hissediyor musun? Rahatladın mı biraz?" Chan kardeşinin sırtını okşarken Jisung onaylamış, abisine sokulurken iç çekmişti. "Beraber uyuyalım üçümüz." dediğinde Changbin oflayarak kendini koltuğa bırakmıştı. Üçünün beraber uyuması demek, Jisung'ın ortaya yatıp iki abisine de eziyet etmesi demekti.

Chan onaylayarak kardeşini kucağına çekmiş, yanağını öpüp boynuna yüzünü yaslayarak sımsıkı sarılmıştı. "Koca bebeğim benim." derken kardeşinin poposuna vurdu hafifçe.

"Abişlerim..." dedi Jisung iç çekip. "Merak etmeyin. Ben babamlar gibi olmayacağım."

"Jisung..." Chan kardeşini göğsüne bastırırken Changbin de iki gencin arasında kalan minicik boşluğa başını yasladı.

"Abi, gerçek ailemiz neden bizi istememiş?" dedi Jisung aniden.

"Babamlar kadar iyi niyetli değillermiş." dedi Chan onun yanağını okşarken. "Jisung, bizi evlat edinirlerken çok heveslilermiş, bizimle vakit geçirmekten büyük zevk aldılar hep. Asla yine istenmediğimiz için gitmediler."

"Biliyorum, babam depresyondaydı." dedi Jisung burnunu çekip. "Kanlı küveti bir hafta boyunca temizlemişti babam." dedi öbür babasından için.

"Dayanamadı Jisung, onsuz olmaya hiç dayanamadı. İkisini de ailesi reddetmişken birbirlerinden başka kimseleri yoktu." dedi Chan kardeşinin saçlarını okşayıp.

"Onlar gibi olmayacağım." dedi Jisung burnunu çekip. "Benim ailem bana hep destek olacak." dediğinde Changbin beline sımsıkı sarıldı oğlanın.

"Asla yakandan düşmeyeceğiz velet, dünyanın öbür ucuna da gitsen yine peşinden gelip seni koruyacağız." dedi Changbin başını kaldırıp. Gözleri kızarmıştı onun da.

Chan iki oğlanın da başlarını öpmüş ve iç çekip ikisine de sımsıkı sarılmıştı. "İyi ki varsınız. Güzellerim benim."

"Dünyanın en havalı abisisin." demişti iki oğlan onun iki yanağını öperken. Üçü gülüşürken Jisung abisinin omzuna yatıp camdan dışarıya, gökyüzüne baktı.

En Küçük BangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin