En Küçük Bang

6: changbinin beni öldüreceği bir şey oldu

Seungmin müdürün odasından bayık bakışlarla çıkarken Jisung, Jeongin ve Felix üçlüsü hızla ayaklanıp dibinde bitiverince şaşırmıştı.

"Teyzem içeride mi hala?" dedi Jeongin gergince.

"Hayır, annemleri hiç çağırmadılar." dedi Seungmin iç çekip. "Okul biteli bayapı oldu, siz niye gitmediniz?"

"Seni bekledik." dedi Jisung araya girip. "İyi misin? Çok acıyor mu?" derken elmacık kemiğinde morarmaya başlayan yeri ve kanayıp kurumuş olan kaşını incelemişti.

"Ben iyiyim." dedi Seungmin omuz silkip. "Onun ağzına sıçtım."

"Ben de senin ağzına sıçacağım, aptal. Ne ceza verdiler? Siciline işleyecekler mi? Zaten notların berbat, lisansla girecektin okula." dedi Jeongin söylenirken.

"Sicile bir şey yapmadılar. Soyunma odalarını yıkayıp spor salonunu temizleme cezası verdiler. Bugün akşama kadar bitirmem gerekiyormuş. Gidin siz hadi." dedi Seungmin yürümeye başlarken.

"Seungmin abi, yardım edelim mi?" dedi Felix peşine koşturup.

"Hayır, bıcırık. Bana en büyük yardımınız ayak altında dolaşmamanız. Yürüyün gidin evinize." dedi Seungmin arkasına dönmeden konuşup elini kaldırdıktan sonra 'kaybolun' hareketi yaparken.

Oğlanları geride bırakmış, spor salonuna gitmişti. Temizlik odasından malzemeleri çıkarıp büyük parke salona dönerken gördüğü bedenle duraksadı. "Jisung?"

"Selam. Benim yüzümden kavga ettiniz, değil mi?"

"Hayır küçük, o piç kendi kaşındı." dedi Seungmin yandan gülüşle. "Abilerin merak edecek, oldukça geç kaldın zaten. Git hadi."

"Aslında, yardım etmek istiyorum ve biliyorlar. Biraz anlattım Changbin abime ve kalmama izin verdi. Tek şart akşam saatine kalırsak sen beni bırakacaksın." dedi Jisung çantasını kenara koyarken. Üstündeki ceketi çıkarmış, kısa kollu tişörtü ve eşofmanıyla temizliğe hazır hale gelmişti.

Seungmin onaylayarak çocuğun eline kuru paspası verdi. "O zaman etraftaki çöpleri bununla temizlemeye başlasan iyi edersin, ben de peşinden silerek gelirim."

Jisung onaylarken eline almış, büyüğüne yardım ederken sohbet açmış, gülüşeeek bir.şeylerden konuşurlarken koca salonu temizlemeyi başarmışlardı.

İkisi yıkamak için kızların soyunma odasına girdiğinde Jisung kaşlarını çattı. "Oha pembeymiş burası."

"Hiç girmedin mi?" dedi Seungmin gülerek. Pislenen suyu dökmüş, kovayı dışarı çıkarırken kapıyı kapatıp camı açmıştı.

"Hayır, girmedim. Sen girdin mi ki?"

"Eh, yani." dedi Seungmin gülerek.

"Sevgilinle şey yapmaya mı girdin yoksa?" dedi Jisung dehşet içinde.

"Ney?" Seungmin sırıtırken Jisung omuz silkti. "Öpüşmeye ya da sevişmeye mi geldiniz?" dedi göz devirip.

"Hayır, abinle girdiğim iddiayı kaybedince burada giyinmiştim kızlar çıktıktan sonra."

"Çok saçma iddialarınız var." dedi Jisung göz devirip. Seungmin omuz siklerken eline hortumu almış, duvarlara temizleyici sıkmadan önce duvarları ve tüm yeri ıslatmış, Jisung'a fırça verip köpürtmesini söylemişti. İkisi etrafı temizlerken Seungmin oraları iyice temizlemlerinin ardından saati kontrol etmişti. Gün batımına yaklaştıklarını görünce Jisung'ı hızla diğer soyunma odasına çekiştirmiş, orayı da yıkadıktan sonra çok terlediğini söyleyerek duşa girmişti.