38. "Beyaz Kelebeğim"

En başından başla
                                    

Demir'in elimi bırakmasıyla odayı incelemeyi bırakarak Demir'e baktım. "Bu nasıl oldu? Nasıl geldin buraya?" diye sorduğunda karşımda durarak bana sımsıkı sarıldı. "Boş ver bunları sevgilim." Dediğimde Demir'e sıkıca sarılarak kokusunu içime çektim.

"Boş vermeyelim bebeğim. Bu akşamlık erteleyelim." Benden ayrıldığında alnımı uzunca öperek ne yapması gerektiğini bilmeden gözlerime baktı.

İkimiz de oldukça heyecanlıydık. Onun aklından ne geçiyor çözememiştim ama benim kalbimden geçeni yaparak Demir'i boynundan tutup dudaklarına yapıştım. Dudaklarındaki ıslaklığı içime çektikçe bedenime şifa olup onun olmam için beni hazırlıyordu. Anında belimi bulan sol eli bedenimi bedenine sertçe çarptı. Sağ elini ise boynumda gezdirirken dudaklarımı dudaklarına sıkıca bastırmıştı.

Bu seferki öpüşmemiz ne özlem, ne de hasret doluydu. Bu seferki öpüşmemiz hiç masum olmayan duygular barındırıyordu. Saf arzu ve istekten oluşan öpüşmemiz, sabırsızca birbirine sürten dudaklarımızı daha bi birbiriyle harmanlaştırdı. Dudaklarımız ikimiz için de yetersiz gelince devreye dillerimizi sokmuş ve dillerimiz sertçe birbiriyle dans ediyordu. Demir'in belimdeki eli bel boşluğumda duraksadıktan birkaç saniye sonra dilini dudaklarıma sürterek kafasını geri çekti.

Sıcak ve hızlı nefesi yüzümü yalayıp geçerken kasıklarımdaki tatlı sızı yüzüme tebessüm olarak yerleşti. Buram buram ihtiras kokan gözlerini gözlerime dikerek yüzümde soluklandı.

"Tenine tapmak istiyorum," dediğinde, ses tonundaki ihtiras bedenimi titretecek cinstendi.

Bakışlarımı dolgun dudaklarına kaydırdığımda, ensesindeki elimi yavaşça oynatıp, dilimle dudaklarımı ıslattım.

"Teninde uzun bir yolculuğa çıkmak istiyorum. Birlikte gökyüzüne çıkmak ve sana en güzel duyguları yaşatmak istiyorum. Özlemimizi sevişerek giderelim. Aşkımızın ateşinde yanıp kül olalım ve küllerimizden defalarca yeniden doğalım. Bu gece birlikte olalım Zümra'm. Her şeyi unutarak sadece tenlerimizde soluklanalım." Oldukça tahrik edici ses tonuyla konuştuğunda, belimi okşayarak çenemden tuttu. Çenemi hafifçe kaldırdığında yeşilliklerim karaya itaat etmek için can attı.

"Seni, benim yapmak istiyorum." İhtiras ve arzunun kapladığı siyah göz bebekleri daha bi koyulaşmışken ona itaat etmem için tek bir hamlesine muhtaç hissettim. Söyledikleri kalbimdeki kor ateşi daha bi korlaştırırken bütün bedenim kızıla döndü. Kalbim göz bebeklerimde atmaya devam etti ve baştan aşağıya tutkuya batırıldığımı hissettim.

Bedenimdeki bu duyguya daha önce hiç şahit olmamıştım. İstediğim bu muydu bilmiyordum ama istediğim yolun kapısını açacaksa hiç ses etmeden kabul ederdim.

"Ben, senin olmayacağım," alt dudağımı yavaşça dişledim. "Sen benim olmalısın." Arsızca dudaklarına yaklaştığımda beni öpmesini bekledim. Madem canımız sevişmek istiyordu, bu gece sevişecektik.

Gözlerinden akan tutkuyla bana çapkın bir gülüş sunar sunmaz susamış gibi dudaklarımızı birleştirerek dudaklarımı tüm sabrıyla öpmeye başladı. Ona uyum sağlamak için tüm gücümle çaba sarf etmeye başlamıştım. Zira onun baş döndüren hareketleri karşısında oldukça acemiydim.

ZümraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin