ANLAŞMA (4)

2.5K 373 51
                                    


Bazı anlarda  hissedilen duygular kelimelere dökülemez. Kalp, her anlamda yabancı olduğun duyguya karşı nasıl savunma yapacağını, hangi yolu izleyeceğini her zaman bulamaz. Bakışlarına, kalbinin atışına, bedeninin yanmasına ve gözünden akmak için tek bir göz kırpmanı bekleyen göz yaşına engel olamazsın. Nefes almak, ciğerlerinin anlık tekrarladığı bir ritüel olsa da o an nasıl yapıldığına dair bir fikrin olmaz. Şu an bunca yılın ardından, hatta otel odasında ardına bile bakmadan beni yatağın ortasında kırılmış gururum ile bir başıma bırakıp giden adamın, tamamen kalbinden geldiğine inandığım ve öyle hissettiğim duygularıyla itiraf ettiği, bu büyük kelimelere karşılık verebileceğim, hatta kurabileceğim tek bir cümle yoktu. Gözlerimi gözlerinden bir an olsun ayırmadan bakmak istiyordum. Fakat kalbim neredeyse durmak üzereydi. Belimi tek bir kolu ile kavramamış olsa sanırım çuval gibi yere yığılabilirdim. Ayaklarım sanki her gün yeterli sporu yapmıyormuş ve güçsüzmüş gibi hissetmeme neden oluyordu ki bu gerçekten bedenimin bana ihanetiydi. O gece aşka inancı olmayan adamın şu anda ne olmuştu da aşka inancı ve ihtiyacı oluşmuştu? Âşık olduğu ve onu değil abisini tercih eden kadını görmesi bana olan aşkını mı hatırlatmıştı yani? Bu saçmaydı. Bu an, bu öpüşme, bu kelimeler tamamıyla saçmaydı. Nefes almam gerekiyordu. Fakat, nefes alabilmem için onun kollarından hatta ondan çok uzakta olmamam gerekliydi. bana dokunurken, bana bu şekilde bakarken ve bana değen bedeni yüzünden tüm vücudum alev alev yanarken bu imkansızdı.

Onu ellerimle itip şaşkınlığı arasında kollarından çıktım. bana yaklaşmaması için ellerimi durmasını istercesine havaya kaldırıp, gözlerine öfkeyle baktım. İnsanlar hatalar yapabilir. Kararsız olduğu ve kendini hazır hissetmediği zamanlarda duracak bir frene ihtiyaç duyardı. Karşısındakinin hayatını mahvetmemek adına uzak durabilir, kaçabilir hatta vazgeçebilirlerdi. Beni öpmeden önceki itirafı onu taktir etmemi sağlayabilirdi. Yani bakire olduğum için bana dokunmaması bu durumdan korktuğu için değil, o dönemde pislik biri olduğuna inandığı için bana dokunmak istememiş, beni incitmemek ve sonrasında daha fazla üzülmemem için aldığı bir önlemdi. Bu onun için taktir edilecek bir hareketti. O zamanlar deli gibi öfkelensem ve bunca yıl adını dahi anmamış olmamam, beni sevmeyen ve sabahında bana pislik gibi davranacak biri ile o kadar özel olan anı yaşamama izin vermemesi gerçekten karakterli bir adamın yapması öngörülen hareketti. Yerinde o an başka biri olsaydı bu detayı umursar mıydı? Emin değildim. Fakat, kalbine bir şans vermemi, sevdiği kadını abisinin eşi ve hamile olarak gördüğünde istemesi karakterden çok zavallılığı temsil ediyordu. işte bu karakterli bir adama yakışmayan bir hareket durumuna giriyordu. Bir kaç saniye içimde büyüyen öfkemi ve nefesimi kontrol etmek amacıyla ona sadece baktım. Bakışlarında kuşku, şüphe tedirginlik vardı.  Gözlerimi şaşkın bakışlarından bir an olsun ayırmadan,

"Eski kız arkadaşındı. Şu anda abinin eşi, üstelik abinden hamile ve bu gerçekten çok ağır bir durum. Kaldıramamanı, seni değil onu tercih etmiş olması kalbinde yıkıma neden olmuş olmalı bunun için sende kaçış yolu arıyorsun. Bunu anlayabilirim fakat, benden başka bir kadını unutmak adına kalbimi feda etmemi bekleme bunu yapamam." Dediğimde gözleri kocaman oldu. Bu şaşkınlık konuyu tahmin etmiş olmamadan mı? Yoksa söylediklerimden mi bilemedim fakat, Taner şaşkın çıkan sesi ile

"Kim olduğunu ve konuyu nereden biliyorsun?" diye sorduğunda gözlerimi kapattım. Gerçekten kadınları hiç mi tanımıyordu? Gerçekten bu kadar bariz belli olan bir duyguyu hissedemeyecek kadar duygusuz aptalın teki olduğumu mu düşünüyordu? Hissettiğim öfkemi dizginlemeye çalışarak,

"Aptal olduğumu falan mı zannediyorsun? Kadının sana bakışını gördüm ve senin de abine bakışını saniye, saniye izledim. Zor anlıyorum ama bu duygu ile kendin baş etmek zorundasın kalbimi ve beni karıştırmadan. Ayrıca, o gece neden ardına bile bakmadan kaçıp gittiğini yıllar sonrasında açıkladığın için teşekkür ederim. "Dediğimde Taner, bana doğru bir adım attıktan hemen sonra bende geriye doğru bir adım attım. Yarattığı tedirginliğimin farkına vardığında ise anında durup,

KALBİMDE KALWhere stories live. Discover now