"Bak Jisung hiç bir şey ummrumda değil anlıyor musun?"

"Ya bare Hyunjin'le yüzleşseydin ya!"

"İstemiyorum Jisung! O kadının dediklerinin doğru çıkmasına karşılık hâlâ onunla yüzyüze gelmek istemiyorum!"

"Yani haklısın da..."

"Ben şimdi bilet almaya gidicem seni aradığımda eşyaları aşağı indirir misin?"

"Ya Felix yapma ya..."

"Jisung soruma cevap ver!"

"İndiririm."

"İyi."

--------------------------------------------------------------

Felix çoktan çıkmış biletleri almak için evin yakınlardaki otobüs biletleri satan yere doğru ilerliyordu.

Hyunjin ise hızlı adımlarla koşarak stajdan ayrılmış, eve ilerliyordu. Yolda hızlı adımlarla yürüyen biri daha vardı. Minho'ydu. Minho da eve doğru ilerliyordu.

"Lino!"

"Hyunjin!"

"Minho Felix evde mi şimdi?"

"Bilmiyorum olm Jisung eşyalarını topluyor yazdı sadece."

"Olm ne alaka hâlâ anlamadım niye bir anda eşyalarını topluyor."

"Hyunjin annen...Annen çok üstüne geldi ve bir anda seni öyle görünce.."

"Aish! Olayı tam anlatacağım da eve gidelim bi!"

Hızla ikisi de eve doğru ilerliyordu. Binanın önüne geldiğinden hızla cebimdeki anahtarla kapıyı açıp dairelerine çıktılar. Kapıyı hızla vurup stresten sallanan ayaklarıyla zor duruyordu.

Kapıyı Jisung açtı. Endişeli bir ifadesi vardı. Kaşları kalkmış ve dudaklarını birbirine bastırıyordu.

"Jisung Felix evde mi!"

"Hyunjin..."


Onun yüzündeki ifadeden anlamıştı. Kapı aralık olup önünde duran Jisung'u sinirle ittirdi. Gözleri o kadını arıyordu. Salona gittiğinde oturmuş bir şekilde bira içiyordu.

Onu görünce sinirine hakim olamamıştı. Kesik nefesiyle işaret parmağını salladı.

"Sen..."

"Sen ona ne söyledin!"

"Ahaha ne söylemişim? Ayrıca o elini de indir, karşında annen var."

"Anne? Anne ha? Sen benim mutluluğumdan rahatız olan birisin sadece."

Birasındaki son kalan bir yudumu alıp masaya sert ve seslice bırakıp sinirle ayaklandı. İşaret parmağını sallayarak konuştu.

Apologize | Hyunlix Where stories live. Discover now