7

4.2K 379 511
                                    

Minho, o gece Hyunjin'in yanında kalmıştı. Gece tam uykuya dalmışken gelen kapı açılma sesiyle gözlerini araladı.

Dış kapıdan bir anahtar sesi geliyordu. Ardından gelen bir mırıldanma ve oflama sesi gelince merakla yerinden doğruldu. Yanındaki telefona kısık gözlerle baktığında saat gece üçtü.

Hyunjin koltukta uyuyordu. Yattığı koltuktan kalkıp salonun kapısını açıp çıktı. Dış kapıdan hâla anahtar sesi geliyordu. Kapının yanına varınca deliğe doğru yanaştı.

Gelen Chris idi. Büyük ihtimalle sarhoştu. Anahtarla açmaya çalışıyordu fakat sarhoş olduğu için deliğe bir türlü sokamıyordu.

Minho kapıyı açıp açmamakta biraz da olsa kendiyle kavga etti. İçinden bir ses "Açma kapıyı kalsın kapıda, sürünsün." diye konuşuyordu. Kapıyı açmak için elini kapı koluna götürüp sinirle ve hızla kapıyı açtı.

Kapının açılmasıyla birlikte Chris şaşkın ve baygın bir gülümsemeyle, mutlulukla içeri doğru girdi.

"Ah, çok sağol Lino."

Minho onun sarhoş olduğunu bildiği için onu hemen sorguya çekti

"Neredeydin sen?" Diye sinirle atıldı. Sakin olamayacaktı. Sabah Hyunjin kim bilir nasıl üzülecek diye düşününce onu orada boğmak istiyordu.

Gevşek bir ağızla "Buradaki gençlerde pek heycan verici, biraz eğlendim. Zevkilydi." Diyerek diyip kıkırdadı.

Neyi kast ettiğini biliyordu. Sadece Felix değil kim bilir o partideki kaç insanı böyle kandırıp eğlenmişti. Olan Hyunjin'e olmuştu.

Hyunjin'in sabah olacağı halini düşününce kendini tutamayıp yakasına yapıştı.

"Ulan seni-"

Orada onu anlık hareketle duvara dayamışken herşeyin daha kötüye gitme ihtimaliyle yakasını bıraktı. Yaptığı hareketle gözlerini büyüten Chris ne olduğunu anlayamamıştı.

Minho ona sinirle öldürecek gibi baktıktan sonra salona Hyunjin'in yanına doğru ilerleyip, salonun kapısını yüzüne doğru çarptı.

Sinirle koltuğa oturup ellerini saçlarının arasına doğru geçirip başını ovaladı.

"Sikik herif..."

Elini başından kaldırıp karşısında kaşları çatık masumca uyuyan Hyunjin'i görünce onu gebertme isteği daha çok geliyordu.

Diğerlerinin arasında olan Hyunjin'e olmuştu. Zaten yıllardır platonik olup açılamamışken şimdide herkesle yatıp kalkan abisini sevdiği kişiyle görmüştü. Bunu düşününce Felix'in de suçsuz olabileceğini düşünerek yarın Hyunjin'le konuşacaktı. Şimdi kafasını koyup birazcık da olsa uyumaya ihtiyacı vardı.

------

Sabah duyduğu alarm sesiyle gözlerini araladı. Telefonunu kısık gözleriyle arayıp, alarmını kapadı. Yerinden doğruldu ve gözlerini ovaladı. Hyunjin hâlâ uyuyordu. Elini yüzünü yıkamak için lavaboya gitti. Tekrar salona dönüp Hyunjin'i uyandırmak için koltuğun yanında çömeldi.

Kalın ama kibar bir ses tonuyla "Hyunjin" diyerek Hyunjin'in kolundan tutarak hafifçe sarstı. Hâlâ uyanmayan Hyunjin'i bir kaç kez daha aynı şekilde sarstıktan sonra Hyunjin gözlerini araladı.

Apologize | Hyunlix Where stories live. Discover now