"ne çalışacağım ya liseyi bitirebilirsem öpüp başıma koyacağım hem ben okumayacağım cicim istediğim zengin hayatı asla çalışarak elde edemeyeceğimi göre çalışmanın bir anlamadı yok"

Turna öfkeyle Esmer'e baktı "aptal saptal konuşma kızım o okul bitecek üniversiteye gidilecek"

Esmer elini yalancı bir şevkatle Turnanın yüzünde gezdirdi "ah turna kuşu, keşke sen de sermayenin farkında olsan ne kadar güzel bir kızsın aslında ama boşver senin sermayen aklın" aklın derken eliyle Turnanın kafasını işaret etmişti sonra kendi göğüslerini tuttu "benimkilerde bunlar"

Turna iyice kızmıştı onu kızdırmak için böyle konuştuğunu biliyordu ama bazen ölçüyü cidden kaçırıyordu onu duvara doğru itti

"ucuz kızlar gibi konuşmayı bırak artık esmer bir sene sonra mezunuz otur adam gibi ders çalış benim canımı sıkma"

Esmer Turna'nın korumacı tavrını bildiği için sesini çıkarmadı gülümsedi

"emredersin patron"

Diyip elinden kurtuldu,

"hadi ama çocuklar kapıda ağaç oldu bizi almaya gelmişlerdir sen in bende geliyorum "

Aynanın karşısına geçti çantasından çıkardığı renkli dudak parlatıcısı sürdü parlatıcıyı sürerken son zamanların en hit şarkısını yüksek sesle söylemeye başlamıştı

"hadi deli oğlan

Hadi belime dolan"

Turna yüzünü ekşiterek Esmer'e baktı

"ben aşağıdayım çabuk gel"

Turna hızlı adımlarla aşağıya çıkış kapısına doğru ilerledi Ali,Sinan,Yaşar ve Samet oradaydı onları görünce içi kıpır kıpır oldu kendini en güvendiği sekizlinin dördü oradaydı. Kendilerine sekizli diyorlardı Sekizi de aileleri tarafından terk edilmiş yada kaybetmiş kişilerdi,aynı kaderi paylaşıp beraber büyümüşler birbirlerinin ailesi olmuşlardı.

Ali'yle göz göze geldi, Her zaman durduğu ağacın altındaydı, kalbi hızlı hızlı atmaya başladı vücudunda oluşan dalgalanmaya bir anlam veremiyordu sonuçta gördüğü kişi çocukluk arkadaşı sırdaşı dostuydu en iyi kankasıydı böyle hissetmesi normalmiydi ne hissettiğini o da bilmiyordu. Üstüne düşünmekte istemiyordu açıkçası duyguları karman çormandı

"hey sana diyorum kızım duymuyor musun?"

Kafasını çevirdiğinde Cemil yanında yürüyordu

" aaa dalmışım efendim Cemil"

Onu dinlemek için durmuş kendinden birkaç santim kısa olan çocuğa baktı, Cemil her ne söyleyecekse debelenip duruyordu Turnaysa sabırsızlanıyordu

"biliyorsun matematiğim kötü şey diyecektim yarın okul çıkışı caddedeki kafede ders çalışalım mı?"

Turna okulun birincisiydi ve dersleri kötü olanlar ondan sürekli yardım isterdi gülümsedi

"oğlum bende bir şey söyleceksin sandım tamamdır ama karşılığında koca bir dilim pasta yerim haberin olsun"

Cemilde gülümsedi "pasta köpeğin olsun güzellik"

"o zaman yarın görüşürüz"

Gülümseyerek yanından ayrılan Turna arkadaşlarının yanına geldiğinde Ali'nin rengi atmış yüzünü fark etti

Halk DüşmanlarıWhere stories live. Discover now