BOMBA GİBİ BOLUM ATTIM SIZE İYİ OKUMALAR DİLERİM 🤪
"Hyung bak bunlar bahsettiğim arkadaşlarım" Felix bardaki adama bizi tanıtmasının ardından bir masaya oturduk. İçerisi oldukça kalabalıktı ve her türden insan vardı. Tenhada bir yer olduğu için böyle beklemiyordum. Yongbok'tan duyduğum kadarıyla burasının popüler bir mekan olduğunu öğrenmiştim.
"Changbin hyung uyanamamış galiba baksanıza" Jisung kafasıyla hâlâ arabada uyuduğu gibi uyuyan Changbin hyungu gösterdi. Kafasını Felix'in omzuna yaslamış, bir kolunu da beline atmış uyuyordu.
"Chan o kadar yavaş sürdü ki uyur tabii. Arada ben de gidiyordum da tuttum kendimi." Seungmin Chan hyunga bakarak azarlar gibi konuşmuştu. Ufak bir tartışma sonrasında Felix, Changbin hyungu kaldırdı. Ayağa kalktı ve söz aldı.
"Buraya gelirken her ne olduysa oldu. Dinlendik işte fena mı? Şimdi eğlenme zamanı." Masaları dolaşan bir barmene buraya gelmesini işaret etti.
"Hoş geldiniz efendim. Ne alırdınız?" Felix buraya birkaç defa gelmişti ve ailesiyle özel günlerde içtikleri için içkiler konusunda bilgiliydi.
"İki şişe Absolut citron ve her birimize shot bardakları lütfen." Felix'e fırsat vermeden siparişi Minho hyung vermişti.
Felix şaşkın bir şekilde Minho hyunga döndü. "Absolut citron'u nereden biliyorsun sen hyung?"
"Sütten çıkmış ak kaşık mı sandınız beni amına koyayım biliyorum iki üç şey. Absolut citron serttir ona göre için." Göz kırptıktan sonra arkaya doğru yaslandı.
Kısa bir süre ardından barmen siparişimizi getirmişti.
...
Hepimizin kafası güzeldi. Adının ne olduğunu bilmediğim binlerce kokteyl ve içki içmiştim. Hyunjin, Jisung, Chan hyung ve Seungmin dans pistinde tanımadığımız kişilerle dans ediyorlardı. Minho hyungla ben bar tezgahında oturmuş yine adını ve içinde ne olduğunu bilmediğimiz kokteyllerden deniyorduk. Felix hyung ile Changbin hyungu ise en son yarım saat önce lavaboya giderlerken görmüştüm. Ortalarda görünmüyorlardı.
"Jeongin baksana şu kızlara. Gidip konuşsak mı?"
Minho hyungun kolumu dürtmesiyle gösterdiği yere baktım. Hemen hemen bizimle aynı yaşta görünen iki tane kızı işaret ediyordu.
Onu onaylamamla birlikte masalarına doğru giderken Minho hyung birden durdu.
"Bekle iki dakika burada." Hızlıca Hyunjin'i buraya getirdi ve kızları gösterdi.
"Herhangi bir yerden tanıdığın, yakının, annen, kardeşin, ablan, teyzen, halan değiller değil mi?" Söylediğiyle gülmeye başladım.
"Saçmalama amına koyayım siktir git. Midem bulanıyor zaten bir de seninle mi uğraşacağım?" Sözünü bitirdikten sonra dans pistine geri döndü. İçkilerden oldukça etkilenmiş görünüyordu.
"Şu en sonki Yeji olayından sonra Hyunjin'in bi yakını fobim oluştu amına koyayım ya." Minho hyung konuşurken ben Hyunjin'e bakıyordum doğru düzgün ayakta bile duramıyordu.
"Hyung ben bi şuna bakayım yanına Jisung'u gönderirim." Minho'nun sırtını sıvazladıktan sonra Jisung hyunga doğru ilerledim. Minho hyung arkamdan kollarını açarak "ohooo" demişti.
"Jisung, Minho hyung seni çağırıyor gitsene yanına." Jisung'un dansını hiç bozmadan Minho hyunga doğru ilerlemesinden sonra ben de Hyunjin'i buldum.
"Bu ne hâl aptal dokunsam yere yapışacaksın."
"Şu en son içtiğim vardı ya süper bir şey Jeongin. Denemelisin. Hatta gel birlikte." Söylediğinden sonra kolumdan çekiştirmeye başladı. O kadar güçsüzdü ki hareket etmemek için kendimi zorlamama bile gerek yoktu.
"Bir tane daha içersen kusacaksın amına ko-" Daha sözümü bitiremeden Hyunjin üstüme kustu.
"Orospu çocuğu." Dans pistinden uzaklaştım ve lavaboyu aramaya başladım. Hyunjin arkamdan geliyordu. "I.N-aah özür dilerim yemin ederim bilerek olmadı, aniden oldu." Duymazdan geldim. Hızla bana yetişti ve kolumdan tuttu. Yaramazlık yapmış küçük bir çocuk gibi görünüyordu. "Özür dilerim."
Lavabo olduğunu umarak ilk bulduğum kapıyı açtım. Evet lavaboydu ama içeride Jisung'u, Minho hyungun kucağında öpüşürken basmayı beklemiyordum.
"Yuh amına koyayım. Bari kabine girin." Kapıyı açtığım gibi kapattım ve diğer kapıya doğru yöneldim. Benim ardımdan Hyunjin Minho hyung ve Jisung'un olduğu kapıyı açtı.
"Çüş" Gördüğüne inanmamış bir şekilde gözlerini ovuşturdu. Tekrardan aynı şeyi söyledi ve kapıyı kapattı.
Diğer kapıyı açmadan önce içerisinin lavabo olmasını ve Seungmin ile Chan hyungu basmamak için dua ettim. Kapıyı açtım. Bu sefer Changbin hyung ile Felix hyungu basmıştım. İçerisi lavabo değil bir depoydu. Piçin biri üzerimize kussun siz işi pişirin orospu çocukları aferin size. Yakalanmanın verdiği utançla birlikte birden pantolonlarını çekmeye başladılar.
"Buna şaşırmadım bile. Devam edin." Benden sonra Hyunjin de baktı. "Ben de." Üzerimdeki kusmuk koku yapmaya başlamıştı. Hyunjin benimle konuşmaya çalışıyordu. Deponun kapısını kapattım ve başka bir koridora girdim. Peşimden geldi.
"Jeongin konuşsana benimle bir şey de yemin ederim valla billa Allah çarpsın iki gözüm önüme aksın bilerek kusmadım üstüne."
"Hemen lavabo bulamazsak ben de senin üstüne kusacağım Hyunjin." Tekrardan başka bir kapıyı açtım. Şükürler olsun ki insanların sevişmediği boş bir lavabo bulabilmiştim.
İçeri girdim. Arkamdan Hyunjin de girdi. Peçete aldım ve ıslattım. Üstümü silecekken birden Hyunjin ıslak peçeteyi elimden kaptı.
"Bırak ben sileyim. Özür dilerim tekrar."
Hyunjin kusmuğu silerken konuştum "Tamam amcık özür dileyip durma. Madem dayanıklı değilsin içkiye neden bu kadar çok içiyorsun"
"Of ne bileyim ya." Elindeki peçeteyi çöpe attı. Yeni bir tane aldı ve ıslattı. Geri kalanını temizlerken şaşkın bir ses tonuyla konuştu.
"Jisung ile Minho hyung öpüşüyordu lan"
"Sana bakacağım diye Jisung'u Minho hyungun yanına gönderdim iki dakika boş bırakmaya gelmemişler amına koyayım."
"Kesin Minho hyung nasıl olsa sarhoş yarın hatırlamaz diye ayartmıştır bunu."
"Hatırlatırız" İkimiz de güldük.
Kafasını bana doğru kaldırdı. "Jeongin"
"Hm?"
"Ne zaman?"
"Ney"
"Arabadan inince dedin ya başka zaman diye"
"Ne başka zaman?"
"Ne zaman öpüşcez"
"Şimdi değil"
-
Şunları öpüştüreyim de siz de kurtulun ben de amk
Minsung kissing scene 😜
Changlix 😄😏
Yeni kitap yayımladım. Onda da burada olan shipler var. Hesabımdan bakabilirsiniz öpüldünüzz 😘
Ayrıca 1k okunma olmuş. Okuyan, vaktini ayıran herkese çok teşekkür ederim ❤️
