"İyiyim Peter, meydan okuduğum Marco buralarda mı?"

Peter kafasını salladı,"Burada, çalışıyor lordum."dedi.

Andrew gülümsedi. "Çalışıyor demek," bu adamı mutlu etmişti.

Hâlâ onu küçük görmüyorlardı demek ki,

Gerçi, o bu hayatta sadece bir kere yenilmişti.

Sonra elini ayağını dövüşmekten çekmiş, gururuna yedirememişti.

İçeri geçerek,"Bir kontrol edeceğim."dedi güvenliğe.

Peter heyecanla,"Ta-tabii efendim."dedi. Adamı selamladı.

Andrew içeri girip selam veren halkına,"Herkes rahat olsun Beyler!"diye bağırdı,"İdmana devam!"

Marco'nun yanına gitti. Kulüp binasının en ücra, en sessiz köşesindeydi.

Kiloyunca ağır bir demir parçasını kaldırıp indirdiğini gördü.

"Hey Marco!"

Koca, son derece korkutucu bakışları ve kel kafasını Dük Andrew 'e çeviren Marco yavaşça demir parçasını yere bıraktı ve selam verdi. "Lordum,"

"Nasıl gidiyor çalışmalar?"diye sordu Andrew.

Marco terli alnını elinin tersiyle sildi,"Yorucu lordum, sizin çalışmalarınız nasıl gidiyor?"

Andrew omuz silkti,"Pek çalışmıyorum." Külliyen yalandı.
Bilge ile bile ilk başta bu dövüş için ilgilenmişti.

Küçük çelimsiz bir kızın askerlerini tek başına dövmesi inanılır gibi değildi. Merak etmişti nasıl yaptığını, sonra da aşık olmuştu ki bu tamamen piyangodan çıkmıştı.

Marco kibirli adama gülümsedi. İçinden,'Seni bir kere daha yeneyim de gör gününü lord bozuntusu,' dese de dışarıdan,"Sizin çalışmaya ihtiyacınız yok lordum."

Andrew göz devirdi. "Neyse Marco, çalışmaya ve damarlarını oksijenle doldurmaya devam." Arkasını döndü ve tam adım atacakken Marco,"Lordum umarım bu sefer ki mağlubiyetinizle dövüşe geri dönersiniz."dedi.

Andrew durdu.
Kaşlarını çattı, konuşmadı.

Hızlı adımlarla dışarı gitti.

Giderken,"Peter!"diye bağırdı.

Peter koşarak yanına geldi,"Buyurun Lordum!"

"Kimse görmeden kulüpteki birkaç kum torbası ve ağırlığı benim malikaneye taşıt, bendekiler çok eskidi. Onları buraya getirsinler."

**

Bilge bahçede oturmuş hafifçe yağan yağmuru mermer çardaktan izlerken Olivia koşarak yanına geldi.

"Leydim!"dedi aralarındaki samimiyete güvenerek telaşla.
Bilge göz devirdi,"Leydim diyip durma bana Olivia teyze!"

"Bilge."dedi kadın, "Güzel kızım yapma böyle."

Bilge yanaklarını şişirip,"Ne yapıyorum ki?"diye sordu.

Olivia bu tavırlara şaşkınlıkla baktı,"Küçük bir kız çocuğu gibi davranıyorsun!"

Bilge kaşlarını çattı,"Küçük bir kız çocuğu gibi hissediyorum."

Olivia kızdı,"Ama değilsin Bilge! Koskoca Dük Andrew 'in karısısın! Natalie gibi olmayı kes! Bir kadın gibi davran!"

Bilge omuz silkti. "Hissedemediğim bir şey gibi davranamam."

Olivia kaşlarını çattı,"Sana kızıyorum Bilge,"dedi. "Çok kızıyorum. O gün de lorda tokat attın, seni kırbaçlama cezasına yollatmadığı için şanslısın!"

Bilge göz devirdi,"Bana kendisi vur dedi. Emir demiri keser, değil mi?"

Olivia şaşkınlık nidasıyla elini ağzına götürüp,"Ne diyorsun sen!"dedi.

Bilge gözleri dolunca gülümsedi,"Ben gidebilir miyim?"

Arkadan sert bir ses,"Düşes olan sensin."dedi. İki hanım da ona baktılar,
Andrew gülümseyerek,"İzin istemeyecek, emir vereceksin. Olivia, bizi yalnız bırak," Olivia hızla ayağa kalkıp selam verdi ve koşarak uzaklaştı.

"Gördün mü böyle,"dedi Andrew keyifle.
Bilge donuk bir şekilde adama baktı. "Merhaba Andrew," Andrew çardağa girip yanına oturdu,"Merhaba Leydim ."

"Erkencisin."diye konuştu zar zor Bilge.

Az önce gözleri dolmuştu, ağlayası vardı.

"Seni özledim."diye bahane ederek kafasını kıza çevirdi Andrew. "Belki sen de beni ve 'ufaklığı'," derken bastırdı. "Özlemişsindir diye düşünüp geldim."

Bilge iç çekti,"Yanılmışsın."

Andrew kızın çenesine elini götürüp okşadı ve dudaklarını dudaklarına sürttü,"Ufaklık hiç de ufak değil Bilge."

Bilge yutkundu,"Bana öyle geldiyse,"

Andrew gülümsedi,"Sana öyle mi geldi?" Kızın dudağını dili ile hafifçe yaladı,"Tam girmediysem içine,"dedi. "Bir dahakine tam hissedeceksin."

Bilge boğazını temizleyerek adamdan uzaklaştı.
Andrew ofladı,"Hâlâ mı?"dedi. "Beni ne zaman affedeceksin?"

Bilge omuz silkti,"Uykum var Andrew,"

"Ne zaman uyandın ki? Saat daha öğlen!"

Bilge sinirle ayağa kalktı,"Ve benim UYKUM VAR!"

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin