"Yolumdan çekil öğrenci."

Sert, sevimsiz sesiyle bana emrederken diğer yandan da itekleyerek yolundan çıkmamı sağladı.

Sert bir şekilde...

Peşinden hızlı adımlarla yürüyüp, "Şey...Efendim araştırma ödevim için..." der demez sözümü kesti.

"Derse gidiyorum yarın gel."

"Ama..."

Adımlarımı yavaşlatarak, can sıkıntısıyla başımı eğdim ve alnımı kucağımdaki kitaplara dayadım.Eğer beni düşürmeselerdi geç kalmayacaktım.Böylece kısa zamanda ödev konumu belirleyip, haftaya yetiştirebilecektim; ama şimdi bir gün daha kaybetmiştim.

İçimden, profesöre saydıra saydıra, dersim olmadığından kantine doğru yürümeye başladım.Belki Mia erken gelirdi ve koca çenesiyle moralimi düzeltmeme yardım ederdi.Kitapları taşımaktan kollarım uyuşmuştu.Üstelik daha kahvaltı bile edememiştim.

Hızlı adımlarla yürürken, kapalı yangın merdiveni kapısının ardından duyduğum seslerle adımlarımı yavaşlatıp, kapının önünde durdum.

"Derse geç kalacağız.Yapma..."

"Ders kimin umurunda bebeğim...Çok tatlısın..."

Ve kim olduğunu tahmin ettiğim sürtüğün gülüşü...Giselle...

Gülüşmeler eşliğinde kapı aniden açılınca, olduğum yerde kalakaldım.Telaşlanarak, bakışlarımı kaçırıp yürümeye başlarken, sürtüğün,

"Bizi mi dikizliyordun gözlüklü rakun surat?"hakaret dolu sorusuyla adımlarımı daha da hızlandırdım.

Cevap verememiştim.Çünkü yanında Chad vardı ve Chad'in yüzüne bile bakamıyordum.

Zaten tüm bu ezik ruh halimin tek sebebi de oydu! Neden insanlar aşık olunca çekingen, zavallı ve asosyal oluyordu ki?

Chad'e en son hayran hayran, mal gibi baktığımda, yüzüme başka acımasız bir serseri tarafından hamburger fırlatılmıştı.Rezil olduğum ve üstümün başımın battığı yetmezmiş gibi bir de yine o serseri tarafından, hamburgerini ziyan ettiğim için ona yeni bir hamburger almak zorunda bırakılmıştım.

Neden ona bağırmadım?Evet bağırdım; ama beni daha da rezil etmişti.Hamburgerli kıyafetlerimle ayağa kalkıp ukala pisliğe,

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!?"diye bağırmış ve o pisliğin,

"Chad'e yiyecek gibi bakıyordun?Aç olduğunu düşünmüştüm."cevabıyla yerin dibine girmiştim.

Chad, okulun en havalısıydı, en yakışıklısı, en popüleri, en kaslısı, en mükemmeli,...Ah tanrım...

Üniversiteye geldiğimden beri ondan hoşlanıyordum.Kim hoşlanmıyordu ki?Neredeyse tüm okul...Diğer öğrenciler benimle her dalga geçişinde en çok onun kahkahaları canımı yakıyordu...Aslında o, onlar gibi değildi.Kibardı aslında...Henüz bana hakaret etmemiş olsa da bana yapılanlara gülmesi de yeterdi üzülmem için.

İşte onun bulunduğu ortamda yüzüm kızarıyor, sesimi dahi çıkaramıyordum lanet olsun!

Yani kısaca şimdi, bu soruyu Giselle denen yapma bebeğin sorması, yanında Chad olmasaydı canımı daha az yakabilirdi.Umursamazdım Giselle sürtüğünü.

Ya da saçını başını yolardım!

Giselle ve Chad...Yangın merdiveninde ne yaptıkları belliydi..

Gözlerime dolan yaşlarla yürümeye devam ederek, gördüğüm ilk tuvalete girdim.Kitapları lavabonun yanına koyup, gözlüklerimi de çıkardıktan sonra yüzüme birkaç kez su çarptım.

İLHAM PERİSİ (Kitap Olmuştur, Tanıtım Bölümleridir)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin