İnsanların davranışlarını kendilerini ifade etme gereksinimlerini farklı şekillerde gerçekleştirir ve bunun temel nedeni psikolojik durumlarıdır.
Mesela insanlar korktuklarında kimisi donup kalır hiçbir şey yapamaz sadece izleyebilir , kimisi istemsiz bir şekilde ağlama krizleri yaşar , kimisi panikler adını bile söyleyemeyecek kadar heyecanlanır kimisi ise ilk şoku atlattıktan sonra soğukkanlı bir şekilde olaya müdahilde bulunur ve bu psikolojik durumlar istemsiz gerçekleşir bu tepkileri veren kimseler neden böyle davrandıkları konusunda hiçbir fikri yoktur sadece içimden gelen bu diye tanımlamaları aslında geçmişten gelen zihinde yerleşen olayların tekrar yaşanması veya beyinin yaşanan olaylarla karşı karşıya kalınan olayları eşleştirmesi sonucunda aynı tepkiyi verir örneğin korku duyduğu olayları aynı olarak algılayarak tepkisi yani savunma dürtülerinin dışa dökümü de aynıdır .
Bir örnek vermek gerekirse yaptığı hatadan dolayı aile bireylerinden şiddet gören çocuğun top oynarken yanlışlıkla vazoyu kırdığında yaşadığı korku stres ile karşısında cinayet işlenen insanın yaşadığı korku stres aynıdır . Bundan yola çıkan bazı bilim insanları ; Duygu ve davranışlar çocukluktan gelir der ve böyle düşünen bilim insanları özellikle çocukların resimlerini inceler ve dikkatlerini çeken bir unsur çocukların ruh sağlığı ve psikolojik durumlarının resimlere döküldüğünü gözlemlemişlerdir. Farklı yaş ve çevre unsurları olan çocuklardan resim yapmalarını isteyen bilim insanları çocukların seçtikleri renkler çizdikleri öğeleri inceleyerek bu durumu gözlemlemişlerdir. Örneğin evlilikleri sağlıklı ebeveynlerin çocukları anne ve babasını el ele ve gülümserken çizer ama evliliğinde olumsuzluklar olan ebeveynlerin çocukları anne ve babasını mutsuz veya birbirinden uzak çizer veya hiç anne ve babasına hiç yer vermezler resimde bu durumu bilim insanları tarafından gözlemlenir ve yine aynı çocukların ilerleyen zamanlarda mutlu bi ailede büyüyen çocukların gelişimimi ve psikolojik durumları çok sağlıklı olurken sorunlu ailede büyüyen çocukların daha az gelişmesi ve psikolojik sorunlar yasadığı bilimsel bir gerçektir. Çocuk resimlerinden çocukların dilini anlayıp yardım çığlıklarını duymak için çok önemlidir.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Çocuk Resmi Yorumlaması ;
Çocuklar bilindiği üzere kendilerini ifade ederken sözcükleri kelimeleri yeterince iyi kullanamazlar ve bu yüzden kendilerini ifade etme ihtiyaçlarını resimler ve oyunlardan karşılarlar şöyle demek en doğrusudur resimler çocukların kelimeleridir ve çocukları anlamak için resim dilini çözmek anlamak lazımdır . örnek bi resim mesela ;
Bu resimde ilk baktığında anlaşılmasa da biraz incelendiğinde olumsuz bir şeyler olduğu sezilir. Bu resim Antalya Fenike'de 9 ve 6 yaşlarında olan iki çocuğun yakın zamanda cinsel istismara maruz kalması sonrasında uzman kontrolünde yaptığı resimde açıkça yardım çağırısını duyurmak istiyor .
Resmi inceleyerek olursak ; silik çizdiği resimde travma ve depresyon belirtisi gözlemlenir. Genellikle siyah seçilmesi karamsarlık ve kaos belirtisidir. İstismara uğradığı zamanı çizen çocuk tacizcinin cinsel organını ve tacizden sonra kendisini kırımızı çizmesinin sebebi de şiddet , saldırganlık ve öfkeye işarettir...
Çocuk istismarı ; maalesef önü kesilmeyen ve yıllar geçmesine rağmen durdurulamayan büyük sorun olarak devam edip günümüze kadar gelip ve hala sürekliliğini devam ettirmiştir. Ne yazık ki pedofili insanlar tarafından küçük çocuklarımız bu iğrençliğe maruz kalmaktadır. Bir çoğumuz bu durumu yaşadığından bi haberiz. Dünya üzerinde belki yılda ayda haftada veya günde bir sürü çocuk istismara maruz kalmaktadır. Hayat kalitesi ve yaşam standartları alt üst olan çocuğunun beklide tek sığınıp kendini ifade edebildiği eylemdir resim. Söyleyemediklerine tercümandır. Ömür boyu bu psikolojiyle yaşayıp büyüyen çocuklar ne yazık ki bedenen ve ruhen yitirilip giden birer canlardır. Resim onların tek sığınağıdır bu yüzden. Çocuğa istismara dur denilmeli ve resimlere dikkat edilmelidir.
