4.Bölüm

6.1K 68 9
                                    

Yaklaşık 1 - 2 saattir sahibemin ayaklarının dibinde tabiri caizse yaşanabilecek en büyük cezaları yaşarken buldum kendimi. Yarım saatten fazla ellerimin arasına aldığım ayaklarına masaj yapmış ve şimdi de bir dudak ötemde duran ayaklarına sürdüğüm ojelerin kuruması için üflemekle meşguldüm.  Bu maceraya yeni dalmış olmamıza rağmen verilebilecek cezalardan en büyüğünü veriyordu sanki. Aşağılamalarını falan dinlemeye alışmıştım fakat nefsimin böylesine terbiye edildiği bir günü daha hatırlamıyordum.

"Kıyamam köpüşüme ya ağzının suları nasıl akıyor. Tamam tamam yeterli kurumuştur onlar. Şimdi git odana çekil. Arkadaşım geldiğinde seni çağırırım. İlk dakikadan kızı korkutmayalım. Seni yanıma çağırdığımda diz çökme yani. İki normal kuzen gibi gözükelim. Durumu açıkladığımda yavaştan öğrendiğin şeyleri uygularsın köpekçik. Hadi narş narş. Ona göre ödül vereceğim bak, öyle motive olup gel."

Aşağılayıcı kahkahasını suratıma bastı. Sadece hüzünle kafamı sallayarak odama çekildim. Bir dudak ötemde duran ayaklarını öpmeme dahi izin vermemişti. Ayakkabılarını doğru temizlememiş olmamın cezası böyleyse yapabileceğim diğer hatalarda nelerden mahrum kalabileceğimi gözden geçirmem gerekiyordu. Hüzün ve mutlulukla karışık kendimi yatağa attım. Daha dün bunların sadece hayallerini kurarken şimdi yaşıyordum ve belki de daha da fazlasını yaşayacaktım. Belki de farklı bir sahibe ile tanışacaktım. Her şey için teşekkür etsem yeriydi sonuçta. Siktir çekip kapı önüne atmamıştı beni hala şansım vardı ve bunu değerlendirmeliydim. Bu kadar dayanmışken ayaklarının dibinde kendime hakim olabilmişken pes edemezdim, hedefime ulaşıp hak ettiğim yeri alacaktım. Yani hak ettiğim yer o ayakların altıydı. Orayı çekeceğim tüm cezalara rağmen direne direne alacaktım.

Bir süre sonra kapının çalma sesini duydum ve yataktan doğruldum. Heyecan, merak ve tarifsiz başka duygularla doldum. Hafif tatlı bir ses merhaba tatlım dedi ve içeri girdi. Kapı kapanma sesini duydum ve odada volta atmaya başladım. Normalde yaptığım şeylerin aynısını yapacaktım ama nedense heyecanlanmıştım. Tanımadığım birine karşı bunu yapacak olmak belki de beni geriyordu.

Geçen yarım saatten sonra odam tıklandı.

"Berkay abi müsait misin, arkadaşımı seninle tanıştıracaktım."

Irmak'ın sesiyle kendime geldim. Boğazımı temizledim.

"Tabii tabii müsaidim. Dur kapıyı açayım."

Nefesimi toparladım ve kapıyı açtım. Sahibemin yanında ondan yaklaşık beş cm kısa birisi, siyah saçlı oldukça tatlı bir kız vardı. Irmak söze girdi.

"Tanıştırayım bu arkadaşım Defne telefonda konuştuğum arkadaşım. Bu da kuzenim Buğra abi."

Karşımdaki kıza baktım. Utangaç ve çekingen bir tavırla elini uzattı.

D"Merhabalar."

İlk önce Irmak'a baktım. Gözlerini açıp kapattı. Bende aldığım talimatla elini sıktım.

"Merhabalar Defne memnun oldum."

Çok bekletmeden elimi çektim ve gülümsedim. O da çekingenliğini atamamış olacak ki o da gülümsedi.

"Neyse tanışmayı hallettiğimize göre salona geçelim mi, sohbet muhabbet ederiz."

D"Ta-tabii"

Sesi titreyen kıza dikkatle bir daha baktım. Nasıl sahibe olacaktı merakla bekliyordum.

"Tabii ki geçelim Irmak."

Defne önden yürümeye başladığına Irmak kolumu çimdikleyerek dibimde bitti ve kulağıma fısıldadı.

Gerçek Benlik - Sahibe&KöleWhere stories live. Discover now