-Gelecekten Bir Kesit-

23.5K 2K 203
                                    

-Euzübillahimineşşeydanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.-

"Her kim bir kitap yazarsa besmeleyi onun başına yazsın. Çünkü besmele her kitabın anahtarıdır. "
~Hz.Muhammed (s.a.v)

RABBİNİ KALBİNDE HİSSET

"GELECEKTEN BİR KESİT"

Hayattan umudunu yitirmiş bir kız için fazla gençti yaşı. Masmavi gözleri, sönük de olsa bakıyordu denize. Denizin o muhteşem kokusunu derin bir nefesle içine çekti tekrar. Bu koku sayesinde huzurlu günleri canlanıyordu zihninde. Deniz ise bundan habersiz belli belirsiz esen rüzgara dalga ile eşlik etmekteydi.

Gülümsedi ardından. Canı acıyordu. Fakat bunu martılara bile belli etmek istemiyordu. Öyle ki merhameti elle tutulur cinstendi. Tuhaftı gülüşü, bilmiyordu. Aynalara uzun uzadıya bakmayalı epey yıl olmuştu.

Çok az ömrü kalmıştı, hissediyordu. Zaten doktorlar da aksini iddia etmiyordu. Yapamadığı onca şey vardı daha. Gitmediği yerler, okumadığı kitaplar, dinlemediği şarkılar... Ve en önemlisi, yarım kalmış bir aşkı...

Saçları... O kestane rengi saçlar, rüzgarla birlikte dans ediyordu adeta. Kulaklığını taktı ve müziği açıp martıları susturdu. Oysa hep onları dinlemek istiyordu. Hep denizi seyretmek, kokusunu içine çekmek, hep huzur bulmak istiyordu. Fakat bu acı veriyordu ona, katlanamıyordu daha fazla. Sevdiğimiz bir şey bize acı verse bile daha çok severdik onu. Fıtratımızda yoktu çünkü, öyle hemen vazgeçmezdik. Sevmek bunu gerektirirdi belki de. Ancak o kendinde bu gücü bulamıyordu. Hayatın ona müsaade ettiği kadar mutlu oluyordu. Gerisi ise karanlık... Korktuğu, sustuğu, acı çektiği bir karanlık.

Yavaş yavaş koşmaya başladı. Her sabah az da olsa spor yapardı. Sonra yorulur, giderdi evine. Sağlıksız bedenini bir köşeye atar ve akşamı beklerdi tüm gün.

İşte korktuğu karanlık buydu. Akşam olurdu ve ona ölümü hatırlatırdı

Koştu.

Temiz havayı içine çekerek koştu.
Hayattan ümidini çoktan kesmiş bir kız olarak koştu.

Koştu.

Etrafındakileri susturarak koştu. Kulaklıktan gelen müziği duymayarak koştu. Beyninde ki sesleri duymamak için koştu.

Koştu.

Huzuru bulmayı arzulayan bir kız olarak koştu. Huzuru bulmadan yorulacağını bilerek koştu.

Biraz sonra omzuna sert bir şey çarptı. Kulaklığının düşmesine alışkındı da canının acımasına hala alışmış değildi. Sakince kulaklığını düzeltti ve ona çarpan kişiye bakmadan önce "Kusura bakmayın hanımefendi. Çok dalgınım, affedin lütfen." diye tedirgin çıkan sesini duydu.

"Önemli değil." diyerek gözlerine baktı ona çarpan kişinin. Hayrete düştü ardından. Korktu.

Bir heyula gördüğünü sandı. Hızla gözlerini kırpıştırdı.

Rabbini Kalbinde HissetWhere stories live. Discover now