Özel Bölüm 'Geçmişe İltica'

En başından başla
                                    

Ben hala hiçbir şeyi aşamıyordum...

İlaç kutusu ne zaman görsem aklıma o gece yaşanılanlar geliyordu. Ben o adamlar yüzünden bugün buradaydım, ilaçlara hapsolduysam eğer sebebi onlardı.

Kendimi bildim bileli ilaç içmek zorundaydım zaten ama... Ama bu sefer ki ilaçlar çok farklıydı. Beynimi uyuşturmaya çalışıyorlardı.

"Mecburen, evet."

"Son iki haftadır evden çıkmadım demiştiniz... " Ellerini masada birleştirdi ve öne doğru eğildi.
"Bakın Efsun Hanım, bu süreçte siz yalnız değilsiniz. Etrafınızda sizi seven çok insan var. Onlarla vakit geçirmek eminim size iyi gelecektir."

İnsan yüzü görmek istemiyordum.

"Yapamıyorum, boğulacak gibi oluyorum. Herkes her an bana saldıracakmış gibi hissediyorum."
Biz ne yaptılar böyle Beria...

"Artık güvendesiniz ama kimse size yaklaşamaz. Aileniz, sizi sevenler yanınızda..."
Sesi beni incitmekten çekinir gibiydi.
"Şimdi ki görevimiz insanlara güvenmeyi öğrenmek. Bunu kendiniz için yapmak zorundasınız."

İnsanlara güvenmek zorunda mıydım? Günün sonun da yara alacağımı bile bile aptallık değil miydi bu?

"Nasıl olacak peki bu... Ben... Ben dışarı dahi çıkmak istemiyorum, göz önünden bulunmak beni korkutuyor."

"En sevdiğiniz işi yapmaktan başlayın, şarkı söyleyin mesela. Çıkın dışarı ve avazınız çıktığı kadar bağırarak şarkı söyleyin."

Kendimi bomboş bir meydanda bağıra çağıra şarkı söylerken hayal etmek güzeldi ama işin içine insanlar girince nefes alamaz oluyordum.

Bir süre o anlattı ben dinledim. Uzun zamandır sadece bunu yapıyorduk zaten. Birileri anlatıyor ben sadece dinliyorum.

En sonunda ayağı kalktığımda bana uzattığı elini tutmuş ve selamlaşarak klinikten çıkmıştım.

Hemen kapının önünde beni bekleyen Nil ve yanında ki Uğur'la dudaklarıma zoraki bir tebessüm kondurmuştum.
Beni mutsuz gördükleri her an vicdan azabı çekmeye başlıyorlardı.

O gece yalnız başıma gitmeme izin verdikleri için akılları sıra kendilerini suçluyorlardı.
Fakat bu hikaye de ki suçlu ne bendim ne de onlar.

"Nasıl geçti prensesim." Uğur, kollarını bana sarıp ilgili bir tonda mırıldandığında ben de kolumun birini beline sarmıştım.

"Her zamanki gibiydi."

Beraber arabaya geçmiştik. Uğur, arabayı sürerken ben hemen yan tarafında ki koltukta oturmuştum. Nil ise arkaya geçmiş, kaçamak bakışları ile iyi olup olmadığımı yoklamaya çalışıyordu.

Başımı araba camına yaslayıp bir süre akan yolu izlemiş ve düşüncelerle savaşmamak adına kendimi zorlamıştım.
Çünkü düşünmek iyi gelmiyordu, hasta kalbime bir de ruhum eklemiyordu ve ben çıkmaz bir yola giriyordum.

"Kuzen?"
Nil'in bana seslenmesiyle beraber başımı camdan kaldırıp ona bakmıştım.
"Diyorum ki, bugün biz de mi amcamlarla beraber gitsek."

Fabrikatörün KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin