1. Bölüm: İlk Gün, İlk Öpücük ve Bazı Gerçekler

150 11 5
                                    

Merhaba!

İlk bölüm geldi. Okurken multideki şarkıyı açmayı unutmayın. İyi okumalar. Bi de gitmeden kenardaki yıldıza basıp, bu gariban yazarı mutlu eder misiniz?

---

Akademiye gelmiştim. Yatakhanedeki odalar iki kişilikti. Clarissa isimli cana yakın bir kızla aynı odada yaşıyordum. Eşyalarımızı yerleştirirken kendimizi tanıtmıştık. Prenses olduğumu duyunca heyecanlanmış ve bana bir sürü soru sormuştu. Bende sorduğu soruların hepsini cevaplamaya çalışmıştım. Şimdi ise ders için sınıftaydık. 

Sınıfta birçok kişi vardı. İçeri sapsarı saçlı ve kıpkırmızı gözlü bir kadın girdi. Bu bize eğitim verecek profesörlerden biriydi. Sınıfa göz gezdirdikten sonra "Merhabalar, ben Profesör Michelle. Ana Sihir dersinde sizlerle birlikte olacağız. Ama önce kendinizi tanıtın lütfen." diye ekledi ilk sıradaki öğrenciyi göstererek. Ayağa kalktı ve "Ben Lloyd Osborne. On sekiz yaşındayım." dedi. Bu çocuğu tanıyordum. O Osborne krallığının tek prensiydi. Krallıkları araştırdığım için yarısından fazlasını tanıyordum. Ancak daha önce hiç görmemiştim. Sarı saçları, oldukça açık mavi gözleri vardı. Uzun boyluydu. Profesör Michelle "Sihir yeteneğin nasıl?" diye sordu. Çocuk "Biraz zayıf..." diye cevapladı. Ardından diğer öğrenciler kendilerini tanıttılar. 

Sıra bana geldiğinde derin bir nefes aldım. "Ben Vasilisa Moore. On sekiz yaşındayım. On yaşımdan beri sihrimi iyi bir şekilde kullanabiliyorum." dedim. Kraliyetten bahsetmemiştim çünkü bazı kişiler prenses olduğumu öğrenince kötü yorum yapıyorlardı. Ancak bazıları anlamış gibi kaşlarını kaldırdı. Son kişilerde kendini tanıttıktan sonra profesör konuşmaya başladı.

"Akademimizde öğrencileri iyi oldukları bölüme yerleştiririz. Her öğrenci İyileştirme, Görme, İşitme, Zihin Okuma ve Hipnoz bölümlerinden yalnızca birini yapabilir. Bugün bölümlerinize ayrılmanız için sihrinize bakacağız."

Ardından karışık bir şekilde öğrencileri sırayla çağırdı. Sıra bana geldiğinde profesör önce elinde küçük bir kesik oluşturdu. Ardından "Bu kesiği iyileştir." dedi. Bu benim için oldukça kolaydı. Elimi yaranın üstüne koydum ve "Meliorem." diye mırıldandım. Elimi kaldırdığımda kesik iyileşmişti.

 Profesör bu sefer "Duvarın arkasında ne oluyor?" dedi. Gözlerimi duvara diktim ve "Videre." diye düşündüm. İki çocuk duvara yaslanmıştı. Profesöre gördüğümü söylediğimde kaşlarını kaldırdı ve "İlginç..." diye mırıldandı. 

"Dışarıdaki çocuklar ne konuşuyor?" diye sordu. Gözlerimi kapattım ve dışarıdaki çocuklara odaklandım. İçimden "Audire." diye düşündüm. Kısa bir süre sonra çocukların sesi zihnime doldu. Biri diğerine nerede yaşadığını soruyordu. Profesöre duyduklarımı söyledim. Profesör çok şaşırmıştı. 

"Zihnimi oku." dedi bu seferde. Gözlerimi profesörün gözlerime diktim ve dudaklarımı oynatarak fakat sessizce "Mens Lectio." diye mırıldandım. Ardından profesöre "İyileştirme büyülerini düşünüyorsunuz." dedim. 

Profesör parmaklarını şıklattı ve bir köpek belirdi. "Köpeğin oturmasını sağla." dedi. Gözlerimi köpeğin gözlerine dikerek "Hypnotize." diye düşündüm. Ardından parmaklarımı şıklattım. Köpek anında oturdu. Profesör şaşkınlıkla beni yerime gönderdi.

Profesör Lloyd'u çağırdı. Lloyd profesörün yanına gidip bir şey söyledi. Profesör başını salladıktan sonra "Bayan Moore, buraya gelin." dedi. Yanlarına gittiğimde "Bay Osborne'a yardım etmeniz gerekiyor. Nasıl olduğunu biliyorsunuzdur?" dedi sorarcasına. Başımı salladım ve Lloyd'a döndüm. Normalde özgüvenli biriydim ancak şuan özgüvenim dipten bana el sallıyordu. "Eee... Şey..." diye mırıldandım ve ardından yutkundum. Bu durumum hoşuna gitmiş gibi dudakları kıvrıldı. Ardından elimi tuttu ve parmaklarımızı kenetledi. Profesör Michelle "Başlayabilirsiniz Bay Osborne." dedi ve ekledi. "Zihnimi okuyun."

Sihir Akademisi [ASKIDA]Where stories live. Discover now