2.Bölüm: "Ormandaki Ev"

2.1K 213 79
                                    

"Umarım bir korku filmi hissiyatı yaşamazdım."

***

Gece boyu uluma seslerinden uyuyamamıştım. Yurdumuz ormanlık alana yakın olduğu için hayvan sesleri bazen rahatsız edebiliyordu.

Uykusuzum kaldığım için de okula gitmek istemiyordum, fakat mecbur devamsızlık için gidecektim. Yataktan kalkarak banyoya girip kısa bir duş aldım.

Bugün hava güzeldi, bu yüzden canım elbise giymek istemişti. Diz kapaklarımın üstünde cıvıl cıvıl gözüken bir elbise giyerek saçlarımı kuruttum. Dalgalanan saçlarıma elimle şekil vererek güzel bir makyaj yaptım.

Geç kalmamak için hızlı hareket ediyordum. Acele bir şekilde spor ayakkabılarımı da giyerken bir şey unutup unutamadığımı düşünüyordum.

Sanıyorum ki bir şey unutmamıştım. Son kez üzerimi düzelterek yurttan dışarı çıktım.

Yürürken karşı kaldırımda tahminimce yedi sekiz yaşlarında bir çocuğun bana baktığını gördüm. Bakışlarımız kesişince gülümseyerek kaldırımdan inip yanıma gelmeye başladı. Şaşırarak kaşlarımı kaldırdım.

Yanıma geldiğinde bana doğru bakarak sırıttı. "Sonunda seni bulabildim. Eve gidince abime övünmeliyim. Ona koku duyumun geliştiğini söylemiştim."

Küçük çocuğun ne dediğini anlayamazken etrafa bakındım. Anne babası neredeydi? Gerçi çok küçük olmasa da sokakta tek başına olması sakıncalıydı.

"Beni tanıyor musun?" dedim merakla.

Hevesli bir şekilde başını salladı. Bilmiş gibi ellerini pantolonun cebine sokmuştu. "Elbette tanıyorum. Ama nereden tanıdığımı söyleyemem. Yine de seni bularak teşekkür etmek istedim." beklemediğim bir anda ellerini cebinden çıkararak bana sarıldı.

Şok içinde kalırken elim ayağım birbirine dolaşmış bir şekilde çevreye bakakaldım.

"Neden bana teşekkür ediyorsun ki?"

"Hayatımı kurtarmaya çalıştın!" diyerek eliyle eğilmemi istedi. İsteğine uyarak yüzümü onun yüz hizasına getirdim. Küçük elleriyle yanaklarımı tutarak sağ yanağıma öpücük kondurdu.

Şaşkınlık üstüne şaşkınlık yaşarken yanaklarımı serbest bıraktı. Doğrulurken beni biriyle karıştırdığını düşündüm.

"Peki küçük adam. Şimdi benim gitmem gerek, fakat aileni aramamı ister misin?" dedim saçlarını karıştırarak.

Gülümsemesi olabildiğine genişlerken başını hayır dercesinde iki yana salladı. "Abim evden kaçtığımı anlamıştır. Birazdan kokumu takip ederek bulur."

"Kokunu mu? Hey sen evden mi kaçtın?" ses tonum endişeyle çıkarken yüksek bir ses yankılandı.

"Beran!"

Hızlı adımlarla yanımıza gelen tanıdık silueti görmemle küçük çocuğa baktım. Dudaklarını dişliyordu.

"Abim geldi! Of abim de beni çabuk buluyor!"

Hatalı bir çocuk gibi endişeyle konuşurken benim arkama geçerek saklandı. Elbisemin arkasını tutarken başını belimin kenarından uzattı.

"Yine bana ceza verecek!"

Tanıdık beden yanımıza geldiği anda öfkeyle bir soluk verdi. "Sana evden çıkmayacaksın demedim mi? Yanıma gel!"

Koyu gri gözleri beni bulurken kardeşinden bakışlarını çekmişti. Bakışlarında öfke hakimdi.

YIRTICI GÖZLERWhere stories live. Discover now