1 🍉

16.3K 1.2K 226
                                    

Keyifli okumalar

°

Üstümdeki bol tişörtün etekleri ile oynuyordum. Hayatım çok sakinmiş gibi, yeni bir olay ekleniyordu.

Ben Elif. Anoreksiyamdan dolayı hastanede kalıyordum. Bütün yazımı burada geçirmiştim. Ne zaman tedavim ilerlese, okulda olanlar aklıma geliyordu ve başa dönüyordum.

Benimle ilgilenen doktorun yaptığı DNA testi sonucu yüzünden ailem ile birlikte onun odasında bekliyorduk.

En yakın arkadaşına çok benziyormuşum. Bu yüzden benden gizli bir test yapmıştı. Bana zorla yemek yedirdiği için ona zaten uyuz oluyordum bu da tuz biber olmuştu.

Kadın, yani biyolojik annem doğumda ölmüş. Güya bende ölmüşüm. Adamın, yani biyolojik babamın gelmesini bekliyorduk.

Annem tedirgin olmasa, bir yanlış anlaşılmanın olduğunu düşünecektim ama hiç yardımcı olmuyordu. 

Babam her zaman ki gibi sinirliydi. Onu öyle kabul etmiştim. Sinir hastası olduğunu düşünüyordum ama o kabul etmiyordu.

Kapının açılması ile bakışlarım oraya döndü. Upuzun boylu bir adam girdi. Eğer bahsedilen baba bu ise, uzun boyumun nereden geldiği belli oluyordu. Bizim ailede uzun kişi tek bendim.

Diğer ortak noktamız ise gözlerimizdi. İkimizinde gözleri yemyeşildi. Kendimde beğendiğim tek özellik buydu.

Adam beni görünce, yüzündeki o sert ifade gitti ve yerini şaşkınlığa bıraktı.

Hâlâ beni izleyince, bakışlarımı kaçırdım. Birinin beni izlemesi, ataklarımı tetikliyordu. Sanki her an dalga geçecekmiş gibi hissediyordum.

"Atilla, gel otur."

Bakışlarım tişörtümdeydi. Adam karşıma oturdu. Derin bir nefes aldım. Tek derdim yemediğim yemek olmalıydı.

"Yaptığım şey doğru değil biliyorum. DNA testi için size danışmalıydım ama pozitif çıkacağına dair umudum çok azdı. Boş yere ortalığı karıştırmak istemedim."

Babamın küplere binmesine az kalmıştı. Annem ise hâlâ aynıydı.

"Elif'in doğduğu hastane bize ait. Doğum zamanı her şey, Deniz'e özeldi. Yani Elif'in biyolojik annesine. Elif'in odası diğer bebeklerden ayrıydı. Bebeklerin karışma ihtimali yok bu yüzden. Bu konu hakkında bir bilginiz var mı?" dedi Gamze abla. Yani doktorum.

Babam elini masaya vurdu ve ayağa kalktı. "Ne diyorsunuz lan?"

Yüzümü buruşturdum. Babamın sinirli halinden her zaman korkmuşumdur.

Başımı kaldırdığımda o adam ile göz göze geldim. Yine dikkatle bana bakıyordu.

"Beyefendi sinirlenecek bir durum yok. Sadece bir bilginiz var mı diye soruyorum."

"Yok! Bittiyse, kızımı da bu hastaneden alıyorum."

İsabet olurdu.

"Doğumun olduğu gün hastanede çalışan kadın ile Handan'ın akraba olması tesadüf mü?" dedi Atilla adam.

Şaşkınca anneme baktım. Annemin gözü dolmuştu. Bu babamı daha da sinirlendi.

KarpuzOù les histoires vivent. Découvrez maintenant