nove

631 65 27
                                    

Aynı gün ikinci bölümü atıyorum bebeklerim,

karışmaması için önceki bölümü okumayı unutmayın

ayrıca barışmaya minik minik gidiyoruz artık yeterince küfür yedi yoongi sdlfkjds

çok öpüyorum her birinizi muah <3

*

Son derece sessiz sokak sanki gözyaşlarımı içinde barındırmak ister gibiydi. Yanaklarımdan süzülmesine izin verdiğim yaşlar son beş dakikadır falan benimleydi. Sildikçe yenileri akıyordu ve artık pes etmiştim, doyasıya ağlamak istiyordum bugün.

Belki de mekanda içtiğim birkaç kadeh viski buna neden oluyordu bilmiyordum. Eğer beni Bangtan evine kadar bıraksaydı Sungwoon, muhtemelen doya doya ağlayamazdım. Taehyung beni bekliyor olmalıydı.

Şimdi birkaç sokak ötede inmiştim bilerek, saat 04:38'i gösteriyordu. Sokak son derece karanlık ve sessizdi. Kalbim gibi değil miydi? Yoongi orayı boş bıraktıktan sonra hep öyle olmamış mıydı?

'Beni sevmeyi ne zaman bıraktın Yoongi! Nasıl bu kadar kolay oldu!'

Boş sokakta dağılan sesimin çatlamasına aldırış etmedim. Boğazımdaki yumruyu atmak istercesine haykırdım; sanki o yumru gitmezse boğazım yırtılacaktı.

'Eğer çok kolaysa bana da öğretmelisin! Ben artık dayanabileceğimi düşünmüyorum!'

Bacaklarım yürümeyi reddettiğinde kaldırıma oturdum. Kalbimde gerçekten bir acı hissediyordum, aklıma gelen düşünce sırıtmama neden olmuştu.

'Umarım kalp krizi falan geçiriyorumdur.'

Islak yanaklarımı koluma silip başımı iki yana salladım ve soğuk kaldırımda kaldım. Eve ulaşmama bir sokak kalmıştı ama gitmek istemiyordum. O koskoca ev beni boğuyordu artık.

Ben hiçbir şeyi böyle hayal etmemiştim ki sahi. Hiç kopamayacağımıza nasıl da inandırmıştım kendimi, çok emindim aşkımızdan. Şimdi hepsi bir fiyaskoydu. 

Ayağa kalkıp yolumdan devam ettim. Seve seve gidecektim o eve. O şerefsizin yüzüne bir yumruk atacaktım şimdi. Bunu çoktan hak etmişti. Bu aşkı bok eden oydu!

Gözyaşlarımın yerini hissizlik alıyordu. Alkolün tatlı etkisiyle başımda hafif bir dönme vardı. Ama kalbimdeki acıya göre kendini hiç hissettirmiyordu bile. 

Beni öylece terk etmesine nasıl izin vermiştim? Beni çabucak unutmasına nasıl izin vermiştim? Bunları hak etmiyordu o. Vicdan azabı çekmeliydi, rahat bir kalbi hak etmiyordu. Ben böyleyken gülmeyi bile hak etmiyordu!

Büyük otomatik kapıya ulaştığımda boğazımdaki gıcığı atmak için birkaç kez öksürdüm ve şifreyi girdim. Çok geçmeden hızlı adımlarımla evin kapısından da geçip geniş ve karanlık salonu bulmuştum.

Koltukta uyuyan Taehyung'a baktım, elbette ki beni beklerken uyuyakalan Yoongi olmayacaktı. O sikik horlayarak uyuyor olmalıydı.

Deri ceketimi çıkarıp yere fırlattım. Telefon ve cüzdanımı da yemek masasına bırakmıştım. Her şey ağırlık gibi geliyordu bana, ezilecek gibi hissediyordum. Tek hamlede tişörtümü çıkarıp ceketimin yanına attım.

Now We Are Breaking Up 'yoonmin' ✔Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα