on yedi | ruhum gömüldü.

825 71 6
                                    

| bölüm şarkıları |

cem adrian & mark eliyahu - kül
fazıl say - insan insan

iyi okumalar

- - -

now

Adımlarım benden bağımsız bir şekilde yürümenin dışına çıkmıştı. O odadan çıktıktan sonra düşüp bayılacağını nereden bilebilirdim? Aldığım ikinci felaket haberiyle sarsılmıştım.

Koridoru döndüğümde annesinin yoğun bakım camlarına vurduğunu gördüm. Kızına yaşaması için adeta yalvarıyordu. Kahverengi saçlarına bakarken adımlarım yavaşladı. Kayra saçlarını annesinden almıştı.

Annesi kafasını geri atarak bir çığlık daha savurdu koridora. Titreyen ellerim kulaklarıma gitti. Kabul etmek istemiyordum. Mavi gözlerini bir daha göremeyecek olmam kalbime hiç sönmeyecek bir yangın düşürüyordu.

Kulaklarımdan dudaklarıma götürdüğüm ellerim kalbimi yansıtıyordu sanki. Korkuyla titriyordu, kaybetme korkusuyla soğuk terler akıyordu. Dolgun dudaklarımda ellerimi gezdirirken gözlerimi yumdum. Sakin kalarak son anımıza tutunmam lazımdı.

Ellerinden tutarak büyüdüğüm yetimhaneye götürdüğüm günü hatırladım. Onun çocuklarla nasıl ilgilendiğini, ilgilenirken nasıl gülümsediğini hatırladım. Gülümserken kafasını kaldırıp bana bakmıştı. Orada büyüdüğümden habersiz benim gibi çocuklara yardım ediyordu. Benim küçükken Kayra gibi bir şansım olmamıştı.

Bu anı beni daha çok ağlamaya sürükleyince yutkunarak gözlerimi araladım. Kendini yere atmış sarsılarak ağlayan annesinin yanına ilerledim. Bacaklarım tir tir titriyordu. Vücudum titriyordu. Ellerim, ayaklarım titriyordu. İçimdeki yangın beni tüketiyordu.

"Pek iyi gözükmüyorsun. Arkadaşların nerede? Kulübene gitmene yardımcı olabilirim." ilgili sesi yutkunmama sebep oldu. Beni mi düşünmüştü o?

Cevap vermedim. Ne diyebilirdim?

Bir kere daha yutkunarak korkuyla yoğun bakım camına döndüm. Oradaydı işte. Bana sevmeyi öğreten kız orada yatıyordu.

"Elinize ne geçiyor bizi ezince? Zorbalıkla ittiğiniz insanları bu kadar kolay bir şekilde kazanabileceğinizi mi sanıyorsunuz?!"

"Aynen öyle sanıyorum... ve öyle de olacak Kayra." aramızdaki ufacık mesafeyi de kapatıp dudaklarımı dudaklarına bastırdığımda bir yangını ateşlemiştim.

Elimi kalbime götürdüm. Neden bu kadar acıyordu? Ona yeterince doyamamış mıydım? Uzun bir süre öpsem geçer miydi bu acı?

"Siktir git başımızdan." dedim hızla cümlesini bitirmesini engelleyerek. Kırgınlığı mavi gözlerini sarmıştı. Şu an umrumda olan tek şey gitmesiydi. İsterse hüngür hüngür de ağlayabilirdi, umrumda değildi.

Aklıma anıları doluyordu soluk yüzüne baktıkça. Minik vücudu yaşama tutunmaya çalışıyordu. Onu tutsam gitmezdi belki. Onu tutmama izin verir miydi? Onu tutabilir miydi ellerim? Yalanlara batmış biri bu kadar temiz birini hak ediyor muydu?

"Bu kitabı benim için okumanı istiyorum. Tabii kitap okuyacak bir beyine sahipsen."

Bana laf atmasına sırıttığımda dudaklarımın üstüne kapanan dudaklarıyla birlikte gözlerim irileşmişti. Anlık öpücüğünü kısa tutup gülerek geri çekildi.

Ellerimi cama yasladım. Kalp atışlarına gitti bakışlarım, tek çizgi halini almıştı. Ölüyor muydu?

"Bana sarıldığında kolyeyi aldın cebimden." dedim sinirle. "Sizin gibilere iyi davranmak bile lüks oldu artık. Kolyeyi ver."

"Kolye falan yok." dedi Kayra ellerini iki yana açarak. Gözlerini dolmaya hazırlamıştı. Ama geri adım atamayacak kadar ilerlemiştim.

Ona neden hep haksızlık yapmıştım ki? Arkadaşlarıma ayak uydurarak bu denli güzel bir kızı üzmüştüm, aptalın teki olmalıydım.

Ellerimi beline sarıp burnumu burnuna sürttüm. "Özledim seni."

"Ben de, çok." dedi ve dudaklarımızı birleştirdi.

Ellerim camdan kayarken doktorlar uğraşmayı bırakmışlardı. Beynindeki tümör onu tüketmişti sonunda. Doktorların tahmini verdiği zamanı bile yaşayamamıştık. Belki de yalanlarıma dayanamamıştı bilmiyordum.

O gün ağlamadım, annesine işlemler için yardım ettikten sonra yavaş adımlarımla eve döndüm. Gözlerimi gökyüzüne çeviremedim, mavi gözlerine bakmak utandırıyordu.

Ayağım bir taşa takılana dek ağlamadım. Burkulan ayağımın acısını bahane edip bir köşeye çöktüğümde ise gece yarısına kadar o sokak arasında sessiz sessiz ağladım.

Bir yangını söndürecek kadar fazla olan gözyaşlarım kalbimdeki yangına fayda sağlamadı.

O öldü, ruhum gömüldü.

- - -

ay öf be

05.05.2022

çok yaşa mavi | girlgirlWhere stories live. Discover now