|14|

4.4K 293 24
                                    

Bilinmeyen numara: O güzel geceyi tekrarlamak isterim tatlım.

Okuduğum yazıyla gözlerim dolmaya başladı. Bulut yazıyı gördüğü için sakin tutmaya çalıştığı sesiyle "Güzelim bu şerefsiz kim?" dedim.

"B-ben bilmiyorum." dedim. Gözlerimin önünden geçen görüntülerle göz yaşlarım firar etmeye başladı. Cem abim hemen yanıma gelip telefonu aldı ve mesajı okudu. Cem abim hemen beni kendine çekip sarıldı. "Tamam güzelim sakin ol. Biz yanındayız." dedi ama onu duyamıyordum. Kulağıma yine sesler geliyordu.

İyi bir baban olduğu için şanslısın...

Onun sayesinde para kazanıyorsun...

Bu geceyi tekrarlayalım...

Eğlendin mi tatlım? Ben çok eğlendim.

Cem abimden hemen ayrılıp kulaklarımı kapattıp. Fısıldıyarak "Lütfen sus. Tekrarlanmasını istemiyorum." dedim. Fısıldamıştım ama herkesin duyduğuna emindim.

"Cem abi ne oluyor?" diyen kişinin sesi boğuk çıksa da kim olduğunu anlamıştım. Atlasımın sesini hep tanırdım.

Kafamın içindeki sesler çoğalınca bağırarak "Sus artık! Kapa çeneni! O iğrenç sesini duymak istemiyorum! Sus!" dedim. Muhtemelen kriz geçirecektim. Ve bu krizin küçük bir sarılma ile de geçeceğini sanmıyordum.

İstem dışı ayağa kalkıp çardaktan çıktım. Hala ellerim ile kulaklarımı kapatıyordum. Bahçede lavantaların yanına gidip araların oturdum ve koklamaya başladım. Yavaş yavaş ellerimi kulaklarımdan çektim ve lavantaları sevmeye başladım. Çiçekler beni sakinleştiriyordu.

Derin nefes alıp o mesajı unutmaya çalıştım.

Biri elime dokunup "İyi misin Ilgaz?" dediğinde bakışlarımı ona çevirdim. Volkan abi bana buruk bir tebessümle bakıyordu. Usulca kafamı salladım. Krizimi sarılarak değil ama en sevdiğim çiçeklerin arasında atlatmıştım.

Volkan abi elini elimden çekip yanıma bağdaş kurarak oturdu. Bakışlarını lavantalara çevirip "Anlatmak ister misin? Sana söz veriyorum bu ikimizin aramızda kalacak." dedi. Volkan abinin arkasına baktığımda çardağın önünde bizi izleyen ailem vardı. Çardak ve lavant çiçeklerinin arasında baya bir mesafe vardı. Bizi duymaları imkansızdı.

Tekrar Volkan abime dönüp istemediğimi belli edercesine kafamı iki yana salladım. Volkan abim gülümseyip iki elimi de tuttu. Gözlerini gözlerime çıkarmayıp ellerime baktı. "Mesajı okudum." dedi mırıldanarak. "Ve az çok ne yaşadığını tahmin edebiliyorum. Biliyorum sana inanmamamızdan korkuyorsun." dediğinde kafamı iki yana salladım. Onların bana inanacağını çok iyi biliyordum. Ama bunları anlatınca elime ne geçecekti? Evet çok şey yaşamıştım ve eğer bunları anlatırsam bana acıyacaklarına emindim.

Volkan abi bu sefer bakışlarını gözlerime çıkardığında "O zaman sana acıyacağımızı düşünüyorsun." dediğinde bu sefer gözlerimi kaçıran ben oldum. Eli çenemi kavrayarak yüzüne bakmamı sağladı. "Sakın öyle düşünme güzelim!" dedi.

"Biz sana asla acıyarak bakmayacağız. Aksine hep senin yanında olacağız." dediğinde sinirle yüzüne baktım. "Acımayacağınıza nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Hatırlatırım biyolojik olan abilerim, ikizim ve kardeşim ben eve ilk adımımı bastığım an ön yargıyla yaklaştı. Şiddet gördüğümü öğrendiklerinde bana acıyan gözlerle baktılar. Diller söylemese de gözleri bana acıdıklarını söylüyordu. Bazen konuşmak gerekmez Volkan abi, göz her şeyi anlatır zaten." dedim.

Volkan abi derin nefes alıp "Haklısın ama onlar sana acımadılar sadece bu kadar çok acıya nasıl dayandığına şaşırıyorlar." dedi. Histerik bir şekilde gülerek "Aynen bu kadar acıya nasıl dayandığıma şaşırıyorlar. At yalanını sikeyim inananı." derin nefes alıp devam ettim. "Ben eski ailemdeyken hep yalnız ve sessizdim? İnsanları izleyerek geçti tüm hayatım. Emin ol senden daha çok tanıyorum insanları." dedim.

RapunzelWhere stories live. Discover now