page two

253 12 3
                                    

sevgilim,

bugün yerde kozalak buldum. en sevdiğin renge boyadım ve kitaplığıma koydum. hatırlıyor musun? yolda bulduğumuz kozalakları toplayıp boyamıştık ve bir kutuya koymuştuk. o kutuyu bulamadım lisa özür dilerim. ama yeni bir kutu yapmaya başladım. bana seni hatırlatan her şeyi koyuyorum. tüm anılarımızı.

keşke şuan yanımda olsan, eskiden olduğu gibi beraber yatıp birbirimiz için yaptığımız playlist'leri dinlesek. seninle yaptığımız her şeyi çok özlüyorum sevgilim hem de çok. şu iğrenç hayattaki tek ihtiyacım senmişsin, ve seni de kaybettim. en kötüsü seni kaybettikten sonra ölümün ne demek olduğunu anladım. hani sana sürekli "çok aptal bir hayat yaşıyoruz, her şey çok boktan" diyordum ya, hayır seninleyken her şey çok güzelmiş. asıl sen gidince her şey çok boktan oldu lisa.

sürekli senin evine gidiyorum. parfümlerini odana sıkıyorum her şeyini toparlıyorum, sanki sen hâlâ buradaymışsın ve bir anda çıkıp "jendeukie ben geldim!" diyecekmişsin gibi oluyor. jisoo tedaviye gitmemi söylüyor bana bunun iyi geleceğini düşünüyor. aslında ona kızmıyorum ama hak da vermiyorum. zaten senin fotoğraflarına bakmak bana yetiyor. ama bazen -ne bazeni hatta her zaman- sana sarılmayı istiyorum.

seni düşündüğünden çok daha fazla özlüyorum sevgilim, seni çok seviyorum.

revenge, jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin