Sen burdasın?!

80 15 0
                                    

Kapı açıldı ve içerdeki yeni bir görevli beni içeri aldı. Odamı gösterdi, sonra yemek salonuna girmem için beni ittirip çıkış kapısına tekrar gitti. Etrafta onu aradım, Sapnap'i...

Sapnap:QUACKITY?! BU SEN MİSİN?!

:TANRIM SAPNAP!

Dream:Quackity, o niye bizden ayrı şekilde alındı buraya?

Koşarak büyük kanatlı çocuğun olduğu yere gittim. Bembeyaz tenine aykırı duran siyah saçları ve kanatları çok güzeldi, Schlatt'inkine benzer parmak uçlarından başlatıp koluna doğru yayılan siyahlıklar. Gerçekten ying ve yang hikayesinin insanlaşmış hali gibiydi. Ve tüm o uyumun ortasında yakut gibi parlayan kırmızı gözleri.

George bana sarıldığında, Sapnap ve Dream'in de sarılışının ağırlığını hissettim. Siyahlı çocuk sadece kanatlarıyla etrafımızı sardı ve hiç kıpırdamadı.

George:Quackity, seni tanıştırma lütfunda bulunacak kadar şanslıyım sanırım! Bu Corpse, burdaki en güçlü kişi. Corpse, bu Quackity, zekidir ve seni hiç durmadan keserse ona kızma.

Corpse:beni hiç durmadan keserse kendimi yenilemeye vakit bulamadan ölürüm.

Quackity:Öyle değil! Sana sürekli bakmak anlamında.

Corpse:bu daha kötü.




AAAAAAGGGHHHH LGS YE YAKLAŞTIKÇA BÖLÜMLER KISALDI LGS DEN SONRA BİTİRİCEM AMA KAFAM O KADAR KARIŞIK Kİ ŞU AN BİRAZ BUNLA İDARE EDİN SONRA ÇOK DAHA MÜKEMMEL DEVAM EDİCEK SÖZ

Lab RatsWhere stories live. Discover now