Aramızdaki Kötülük

Start from the beginning
                                    

"Evet ben! Fakat burada farklı bir durum var." Diyerek güldü Nel. Dudaklarını yalıyordu.

"Kendime bedenini ele geçirecek yeni bir kurban buldum. Aslında onun bu bakire bedeninde çok eğleniyorum. Ve gerçek bir Protector tarafından sikilmek istiyorum, senin gibi şeytan çıkarıcı biri tarafından değil. Öldürdüğüm Protectorlar gibi birileri tarafından. Ortağın gibi ya da aşkın gibi." Nel, Tolg'un gözlerinin içine bakıyordu.

"Bu sefer ben seni öldüreceğim!" Diye bağırdı Tolg. Sinirlenmişti, çünkü bu iblisle önceden tanışmıştı. Onun kız arkadaşı ve ortağını öldürmüştü.

"Siz topraktan yaratılanlar her zaman çok konuşuyordunuz. Burada bilinçli olarak bulunuyorum. Ayrıca şunu eklemek isterim ki hiçbir zaman beni öldürecek kadar yetenekli değildin. Gelecekte de olamayacaksın." Dedi ve kahkaha atmaya başladı.

"Dışarı Su Vefki çizdim. Buradan ayrılamazsın." Dedi özgüvenli bir şekilde.

"Emin misin? Buraya senin aracılığınla cehennemden daha fazla iblis çıkartmaya geldim."

Tolg bunu duyduğuna şaşırmıştı. Artık burada bulunduğu için kötü hissetmeye başlamıştı.

"Benim aracılığımla mı?"

"Senin kanını ve ruhunu kardeşlerimden birkaçını serbest bırakmak için kullanacağım. Bildiğin üzere iblisler sadece daha önce iblis öldürmüş birinin kanı ve ruhuyla yapılan bir ayinle serbest bırakılabilir."

Aniden odanın kapısı açıldı. Shoka ve Mia odaya girdi. Tolg onlara baktı ve bağırdı.
"Size odaya girmeyin dedim. Bu çok tehlikeli!"

Nel ellerini ve ayaklarını çözdü. Birden ayağa kalktı.
"Seni dinlemezler."

"Sikeyim seni!" Diye bağırdı Tolg ve kitabını açtı.

"Ben gelmeden önce onların bedenlerini ele geçirdiniz demek!"

"Ben hiçbir şey yapmadım. Yemin ederim. Onlar sadece benim Efendime tapıyorlar."

Tolg tehlikede olduğunu farketmişti, ama onun için artık çok geçti. Kendini bu durumdan kurtarmak için koşmaya çalıştı ama başaramadı. Bir bıçak sesi duyuldu. Nel'in ailesi Tolg'a ihanet etmişti. Tolg'un boğazını kestiler.

"Çok büyük ve değerli bir hediyeyle ödüllendirileceksiniz. "dedi Nel.

"Bizim için bir zevkti efendim." Dedi Shoka ve diz çöktü.

"Benim için de." Dedi Mia ve o da diz çöktü.

Evdeki mumlar birden söndü. Aile fertlerinin çığlıkları duyuldu, daha sonra bıçaklanma sesleri... Çığlıklar kesildi.

Güneş doğduğundaysa evden geriye sadece küller ve moloz yığınları kalmıştı. Evin önünde toplanan insanlar korkuyla enkaza bakıyordu. Köydeki Obelisk çatlamıştı. İnsanlarsa cadılık ve şeytan hakkında konuşuyordu. İçlerinden biri bu aileyi şeytanla anlaşma yapmakla itham etti. Bir başkası ise onların cadı olduğunu iddia etti.
Köydeki herkes bu olay hakkında konuşuyordu. Bir süre sonra ona yakın süvari geldi. Liderleri siyah bir kurt kürkü giyiyordu.

"Vulrad Granor Vildrum bizi buradaki olay için gönderdi. Burada ne olduğuyla alakalı bir şey bilen var mı?" Diye sordu lider.

"Gordaklar şeytanla anlaşma yaptılar. İntihar etmeden önce bir şeytan kovucu öldürdüler." Dedi köylülerden biri.

"Herhangi bir kanıtın var mı?"

"Dün gece evlerine giren bir şeytan kovucu gördüm."

"Bu onları şeytanla anlaşma yapmayla suçlamaya yetecek bir kanıt değil."

KIYAMETİN ÇOCUKLARI Alogran GizemiWhere stories live. Discover now