18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti.
Adam hayata ve mavi renge küskündü.
Genç kızla beraber mavinin her tonuna aşık oldu.
Mavinin her tonuna Hálin mavisi diyordu.
Açık veya koyu önemli değildi...
Kollarında olan ay tenli karısı, mavi hareleri umuttu, mutluluktu. Onun için yeniden doğup yeni bir hayattı!
Mavi hareler verdiği kararda pişmanlık istemiyordu. Yanında ki adamın onun için her şeyi yapacağının bilincindeydi.
Azad karısının gözlerine bakarak elini uzatıp onun yüzüne düşen saçlarını kulağının arkasına verip "seninle küçücük bir soframız, küçücük bir evimiz için de küçücük umutlarımız olsa bana yeterli"dedi.
Azad Saruhan hayatının hiç bir anın da çokça mutluluk olmamıştı...
Belki de bu yüzden çoğunu istemeye cesaret edemiyordu.
Zerya gözlerini yumup açtı. O öyle küçük şeylerle büyütülmeşmi ama küçük şeylere tamah etmesi de öğretilmişti.
İçin de hayata ilk defa kırılan bir genç kız vardı.
Bunlara sebebiyetlerden biri karşında ki adamdı! Ama en büyük kırgınlıklar en sevdiklerim dendi.
Elini uzatıp parmak uçlarını Azad'ın yüzünde gezdirdi.
Sanki onu keşfetmeye çalışır gibiydi.
Yanında ki adam için bu bile büyük bir adımdı ve karısının küçük dokunuşları yeterliydi.
Azad kafasını eğip karısının boynuna gömdü. Burnunu tenine sürüp öpüp emdi.
Zerya bu hareketle gıdıklanınca kahkaha atıp "hala boyun fetişin olduğunu düşünüyorum"dedi.
Azad karısının söylediği ile kahkaha atıp yüzünü karısının boynunu hafifçe ısırdı.
Gecenin devamı ikisi için de çok güzel geçmişti. Azad mutluluğu yeni yeni tadan taraftı.
Zerya ise hayatının her anında sevilen ve sevgisizliğin ne olduğunu bilmeyen di.
Belki de onlar daha sayfaları yeni yazılan bir masal kahramanlarıydı ve onların hikayesi son sanıldığı yerde başlayacaktı.
* * * Zerya yeni güne yüzüne vuran güneşle gözlerini açtı.
Tabana baktığın da yatta değil de evde olduğunu anladı.
Bazen nasıl bu kadar derin yattığını düşünüyordu.
Kafasını çevirip baktığın da Azad'ın yatakta olmadığını anladı.
Bedenini yatakta doğrultup komidinde bulunan telefonuna baktı. Saatin öğlene doğru geldiğini görünce telefonundan bir müzik açıp banyoya ilerledi.
Elindeki telefonu aynanın önüne bırakıp üstünü soydu.
Müzik dinlemeyi çok seven biriydi. Müzik eşliğinde güzel bir duş alıp havluyu bedenine sardı ve duştan çıktı.
Aynanın önüne geldiğin de eliyle aynada ki buğu temizleyip aynada ki görüntüsüne şaşkınca baktı.
Sinirle eline telenunu aldı ve aynada ki görüntüsünün resmini çekip altına eserinden memnun musun? Yazıp Bay mükemmel'e gönderdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
