Bölüm 3

1 0 0
                                    

Oda arkadaşımın bana seslenmesiyle uyandım.
- Uyandırmak istemezdim ama kahvaltı saati. Kafamı onaylar anlamında sallayıp saate baktım 9.15 di.

Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Üzerimi değiştirecektim ki oda arkadaşım herkes pijamasıyla iniyor gel bir şey olmaz demesi üzerine böylece indim.

Oldukça sıra ve yüksek bi uğultu vardı. Biraz patates kızartması ve bir tane haşlanmış yumurta aldım. Ellerimizdeki tepsiyle yer arıyorduk. Az ilerde boş bir yer bulup oturduk.

Yemeğimi hızlı hızlı yemeğe başlamıştım çünkü bu kız hiç nefes almadan konuşuyordu. Tamam iyi birine benziyordu ama biraz daha nefes almazsa ölebilirdi.

Yemeğimi bitirip ondan önce odama çıktım. Bu gün okulun ilk günüydü ve geç kalmak istemiyordum. Siyah bir kot mavi bir gömlek giydim. Saçlarımı düzleştirdim. Rimel sürüp beyaz ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.

Okul yurdun ön tarafında olduğu için okula varmak için 3 dakika yürümem yetti. İçeri girmeden bir sigara yaktım. Kahvaltı sonrası iyi gidiyordu meret gerçi ileride aç karna paket paket içeceğimi bilmiyordum.

İşimi bitirip içeri girdim. Bir kat yukarı çıkıp dersliğimi buldum. Duvar kenarında ortalarda bir yere oturdum. Sınıf içi curcunaydı her kafadan bir ses yükseliyordu. Mevcut yüksekti.

İnce uzun boylu giymekten rengi solmuş takım elbisesiyle orta yaşlı bir adam içeri girdi. Güler yüzüyle kendini bize tanıtıp bölüm öğretmenimiz olduğunu söyledi.

Şimdi sıra bizdeydi tek tek bize söz verip kim olduğumuzu nerden geldiğimizi ve hedeflerimizi sormaya başladı. Bu kadar kalabalıkta konuşmak benim için oldukça zordu. Elden ne gelir ki herkes bunu yapıyordu.

Sıra bana geldiğinde ayağa kalktım.
Adım Sera Şahin Sakarya'dan geliyorum. Hedefinse üniversiteyi bitirip Araplardan burs alıp Fransa'da pilotluk eğitimi almak istiyorum.

Hoca verdiğim cevaba şaşırmış olacak ki şaşkın yüz ifadesiyle başını yukarı aşağı salladı. Hedeflerim yüksekti çünkü başka çarem yoktu.

Bu gün sınıfa gelen her hoca aynı şeyi yapmış bu gün böylece geçip gitmişti. Aşağı kantine indim. Bir kahve alıp boş bir yere oturdum. Camdan dışarıyı seyrederken insanlara baktım. Sanki dünyanın bütün sıkıntıları benim üzerimde öyle gülüyorlar ki kıskanmak elde değildi.

Kahvemden bir yudum daha aldım. O sırada 2 erkek 1 kız ellerinde kahveleriyle masama geldiler. Oturmak için izin istediler üniversitede böyle oluyordu demek ki tanışmanın pek önemi yoktu. Başımla onaylayıp tekrar cama doğru döndüm.

- Yeni mi geldin buraya. Kızın sesiyle dışarıdan gözlerimi alıp ona döndüm. Yine başımı salladım.

Onlar ikinci sınıfmış. Kızın adı Ayşe uzun boylu yanık tenli dişleri geleceğimden daha parlak olan çocuğun adı Serkan kısa boylu gözlüklü olanın adı Kerimmiş. Adımı söyleyip kahvemden bir yudum daha aldım.

Onlar konuşurken müsade isteyip masadan kalktım. Sercan'ın bakışları beni rahatsız etmişti. Ne diye bakıyordu bana anlamış değildim.

Sonra bir kaç kez daha gördüm onu hatta bizim sınıfa girip çikolata bile dağıttı. Çok sürmedende benden hoşlandığını söyledi.

Sevgili olmak neydi sevgili nasıl olunurdu arkadaşlarımın anlattığı ve okuduğum kitaplardan gördüğüm kadarıyla biliyordum. Buraya geldiğim saha kaç gün olmuştu ki. Teklifi kibarlıkla reddettim. Oda ısrar etmedi zaten.

Yurda geçerken spor salonunun yanından geçiyorsunuz. İçeriden sesler geldiğini duyunca şöyle bir bakmak istedim. Çok büyük değildi ama iş görürdü.

İçeriye girip voleybol oynayan insanları seyrettim. Daha önce hiç oynamamıştım. Lisede bir takım vardı ama babam beni erkek gibi yetiştirmek adına boksa yazdırmıştı. Tam 12 sene gittim. Burnumdan iki kez ameliyat oldum.

Voleybol gözüme güzel gözükürü. Ortada duran kızın yerinde olmak istedim açıkcası. Çeviklik vardı reflekselerimde kuvvetliydi. Bende oynamak isterdim açıkçası.

Akşama görüşürüz arkadaşlar dedi orta yaşın biraz üzerinde spor hocası olduğunu tahmin ettiğim kişi.

Demek akşamada toplanacaklardı. Bir kerecik aralarına katılsam bir şey olmayacağını düşünüp tribünden aşağı inip kızlardan birini durdurdum.

- Merhaba eğer yer varsa bende bu akşam size katıla bilirmiyim. Vazgeçmemek için hızlıca söylemiştim. Daha önce oynayıp oynamadığımı sordu. Hayır anlamında kafamı salladım. Gülümseyerek olsun gel yinede bir dene saat 8 de deyip soyunma odasına girdi.

Her şey iyi güzelde onlar şort ve forma giyiyorlardı ben ne giyecektim. Bende bunların ikisi de yoktu. Hızlıca çarşıya inip bir tayt ve sporcu atleti alıp geri döndüm. Antrenman saatini biraz endişeyle biraz heyecanla beklemeye başladım.




Yazmak istediğim o kadar şey varki hem dinleyip hem yazmak beni oldukça yoruyor.

Umarım beğeniyorsunuzdur sorularınız varsa lütfen sorun sevgilerimle.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 20, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

GECE-DEM KOYUWhere stories live. Discover now