Hiç bir şey demeden kafa sallayarak yanına doğru oturdum ve tabağıma aldığım yiyecekleri yemeye başladım.

Yemeğimin bittiğini gören Chris, ağzını bir peçeteyle kibarca silerek.

"Çıkalım mı tatlım?"

"Ah olur, benimde yemeğim bitti."

Gerçekten kibar bir insandı. Ona soğuk davranmam ve hoşnutsuz davranmam hata gibiydi, ya da nedensiz.

-----

Evden annemin yolculamasıyla çıktık. Sonra onun gösterdiği yöne doğru onu takip ediyordum. Sanırım sitenin garajına park etmişti.

"Sen burada bekle ben alıp geliyorum."

Demesiyle hızlı adımlarla yanımdan ayrıldı. Onu beklerken aklıma Felix'in yaptıkları gelmişti ve bugün okula gittiğimde tuvalet temizlememle dalga geçeceklerinden adım gibi emindim.

Alışık olmadığım motor sesiyle kafamı oraya çevirdiğimde kıpkırmızı ve güneş ışığından parlayan bir araba. Gerçekten aşırı mükemmeldi. Gözlüğü gözündeydi. Ona bakılırsa gerçekten zenginlik güzel bir şey.

Arabaya binmemle birlikte çantamı arka tarafa doğru koydum ve gülümsedim. Gaza bastığında anlık şokla gözlerimi açtım. Gerçekten çok iyiydi. O ise çok havalı görünüyordu.

Okula geldiğimiz de beklediğim gibiydi. Tüm gözler üstümüzdeydi. Ya da arabanın. İçinde beni görünce yanındakine fısıldayan kişiler, dikkatle arabaya bakanlar ve gözüme çarpan bir göz daha. Evet bu göz Felix'in idi. Felix de bakıyordu. Ahhh tanrım.

Arabadan indiğimde gitmeden önce Chris'e dönerek

"Bu çok iyiydi! Teşekkürler Hyung!"


"Çıkışta yine ben alırım seni. Ama bu sefer erken gelirim arkadaşlarınla tanışmak istiyorum!"

"Ahaha tamamdır Hyung."

Okulun önünde ayrılana kadar bekledikten sonra bahçede okulun içine doğru ilerlerken her zaman ki gibi meraklı öğrenciler beni soru yağmuruna tuttu.

"OHAAA COK İYİYDİ!"

"Hyunjinie o kimdiii?"

"Sizin mi şimdi o araba?"

Bu kadar meraklı olmak zorundalar mı? Şimdi onlara abim olduğunu, babamın eski eşinden olduğunu falan filan anlatmak zorunda mıydım? Ahhh nefret ediyorum şunlardan.

"Ah, şuan derse geçmem gerek. Abim çıkışta sizinle tanışmak için tekrar gelecek, şimdi gitmeliyim."

Diyerek onları geride bırakarak hızla ilerledim. Arkamdan gelen "Abisi mi? Diye fısırdayan sesleri rahatlıkla duyabiliyordum.

Tam bizim kata çıkmış sınıfa yönelecekken önümde duran Felix'le donakaldım. Gözleri tam da üstümde çok ciddi bir şekilde bakıyordu.

"Neden yalan söyledin?"

"Anlamadım?"

Apologize | Hyunlix Where stories live. Discover now