Taşınma

16.6K 1.1K 186
                                    

Alp apartmanın önündeki merdivenlere attı kendini. Fazlaca yorulmuştu. Sabahtan beri eşya taşıyorlardı. Daha doğrusu Emrah kaçıyor ikili taşıyordu. Emrah elindeki poşetten suyu çıkardı.

"Yiğido yakala"

Alp başını kaldırdı ve ona fırlatılan suyu yakalamak istedi ama Emrah konuştuğu zaman attığı için su bacağına gelmişti. Alp bacağını ovdu.

"Elinin ayarını sevsinler Emrah!"

Tıslayarak konuşmuştu. Şişeyi aldı ve kafaya dikti kalanını da başına döktü. Fazla sıcaktı hava. Boş şişeyi yanına koydu ve gözünün önüne gelen saçlarını geriye itti. Emrah da Yavuza su götürmek için yukarıya çıktı.

Alp kamyonun içindeki eşyalara baktı.

"Az kaldı Alp az kaldı"

Kendine moral veriyordu. Ama daha kamyonu yarılamamışlardı bile. Alp başını geriye attı.

"Az kalmadı Alp az kalmadı"

Ali Rıza sokağa girince ilerde oturan çocuğa takıldı gözleri. Bugün taşınacaklarını bilmiyordu. Cebindeki ellerini çıkardı ve ona doğru yürümeye başladı.

"Yardıma ihtiyaç var mı?"

Alp duyduğu sesle gözlerini açtı. Başında dikilen adama baktı. Yine gömlek ve pantolon gitmişti. O sıfır kolla duramazken bu adam bu sıcakta nasıl gömlek pantolon giyiyordu?

Alp başıyla kamyonu gösterdi.

"Hayır dersem pek inandırıcı olur mu?"

Ali Rıza'nın dudağı kıvrıldı. Sonra bakışları sokağın başındaki iki arkadaşına döndü. Dinçer ona bir şey anlatan Musa'ya kaşları çatık bir şekilde bakıyordu. Neyden konuştuklarını bildiği için başını olumsuz anlamda salladı. Asla eskimeyen konuşmaları.

"Dinçer abi benim kız üniversiteye başlarsa anca senin takım şampiyon olur. Ecrin daha 1 yaşında gerisini sen düşün artık"

Dinçer elindeki tespihi Musa'ya vurmak için elini havaya kaldırdığında Musa hızla ilerde gördüğü Ali Rıza'ya doğru koştu.

"Reis sakla beni! Dinçer abi yemin ediyorum şakaydı. Ben eminim siz bu sene kesin şampiyonsunuz. Beni düşünmüyorsan kızımı düşün."

Dinçer derin bir nefes aldı. Ecrin, Dinçer'in yumuşak karnıydı.

"Ulan Musa! Sen Ecrin'e dua et. Yoksa ben seni yere yatırır"

Dinçer uyarıcı bir tonla öksüren Ali Rıza'yla sustu. Sonra bakışları merdivenlere oturmuş anlamaz bakışlarla onlara bakan çocukta durdu.

"Kusura bakma birader."

Alp güldü.

"Sorun değil"

Musa saklandığı yerden çıktı.

"Buraya taşınan siz misiniz?"

Alp başını salladı. Musa gülümsedi.

"Komşuyuz desene. Üst katınızda biz oturuyuz"

Eliyle apartmanı göstererek konuşmuştu.

"Eğer bir şeye ihtiyacın olursa Musa abin burada. Ne demişler komşu komşunun külüne muhtaçtır"

Alp gülümsedi. Ali Rıza dün gördüğü gülümsemeye tekrar şahit olunca kalbinin bir tık hızlanmasına engel olamadı. Biri bu çocuğun gülüşünü yasaklamalıydı. Kalbe zarardı kardeşim.

"O zaman bir el atarsın taşınmaya"

Ali Rıza'nın konuşmasıyla Musa göğsünü şişirdi.

"Taşırım tabii komşuluk ölmedi"

Kamyondaki koliyi almasıyla omuzları düştü.

"Ama ben ölebilirim sanırım. Ne yaptınız eşek ölüsü mü koydunuz şuncacık koliye."

Koliyi yere bırakmıştı. Ali Rıza abartılı bir şekilde konuşan adama başını olumsuz anlamda sallamakla yetindi.

"Ee o zaman bizimkileri de çağırayım yardım edelim hemen bitsin."

Dinçer konuştuktan sonra kahvehaneye gitti ve birkaç kişi çağırdı. Alp yerinden kalkacakken Ali Rıza onu durdurdu.

"Sen yorma kendini boşuna. Yukarıya çık bizimkilere eşyaları nereye koyacaklarını göster yeter."

"Ama"

"Alp zaten yorulmuşsun baya daha çok yorumla"

Alp daha fazla itiraz etmedi ve yukarıya çıktı.

Baya kalabalık oldukları için eşyaları çabucak taşımışlardı. Kahvehanedekiler geri gitmiş ama Ali Rıza'nın arkadaşları onlara evi toplamalarında da yardım ediyordu. Dinçer abi ve Musa abi ile aşağıda tanışmıştı bir de grubundaki en küçüğü olan Emre ile tanışmıştı. Emre ondan bir yaş küçüktü.

Şimdi de hepsi salonda oturmuş Musa'nın eşinin getirdiği börekle çay içiyorlardı.

"Çok acıkmışım yaa"

Yavuz konuşan Emrah'a göz ucuyla baktı.

"Çok yoruldun ya ondandır. İki dakika oturmadın."

Yavuz'un konuşmasıyla herkes güldü. Emrah gün boyu koltukta oturmuş gelen gidene emir vermişti. En son kafasına yediği koliyle ayağa kalkmış ve iş yapmıştı.

Alp oturduğu koltukta geriye yaslandı. Elini şişmiş karnının üstüne koydu.

"Doydun mu?"

Ali Rıza'nın sorusuyla ona baktı.

"Hayatımda hiç bu kadar yememiştim sanırım."

Alp konuştuktan sonra dudaklarını büzdü. Bu görüntüyle Ali Rıza'nın dudağının kenarı kıvrıldı. Bugün hayatında hiç gülmediği kadar gülmüştü. Yanında oturan bu çocuğun bundan sonra hep onun gülme nedeni olacağını da bilmiyordu. En önemlisi zamanla kalbine işleyeceğini bilmiyordu.

Reis | Gay Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin