(O.İ.B.) 6. Bölüm

63 10 42
                                    

Merhaba canlar, nasılsınız?

Taptaze bir bölümle geldimm

Şimdiden keyifli okumalar :D

***********************************

Medya: HiraiZerduş - İyi Değilim

"Hiç kimseyi rüyanda görecek kadar sevme... Çünkü; o zaman uyusan da geçmez."
- Özdemir Asaf-

Ellerim üşüyordu, kalbim sensizliğe alışmışken ellerim alışamıyordu. Oyuncağını kaybetmiş bir çocuk gibi senin sıcaklığını arıyordu. Ateşin içine de soksam ısınmazdı, sensizlik üşütüyordu, kim ısıtabilirdi ki? Arıyordum her yerde. Aklımın en ücra köşelerine saklanmış çıkamıyordun, üşüyorduk, üşüyordum..

Şöminede ki odunların çıtırtısı sessiz mutfakta yankılanıyordu ama ısıtmıyordu. Soğuk rüzgarlar esiyor ikisi de konuşmaya cüret edemiyordu. Birisi duyacaklarından korkuyor diğeri söyleyeceklerinden. Böylece sustular, ne o konuştu ne de o duydu. 

Gözleri kenetlendi birbirlerine, çok şey anlatıyordu bu bakışlar sessizliğe. Duyabilene haykırış anlayabilene özlem. 

Akrep aldırış etmeden ilerliyor yelkovan çaresizce onu takip ediyordu. Duydukları tiz zilin sesiyle kendilerine geldiler, genç adam derin bir nefes alıp verdikten sonra hızlı adımlarla ayrıldı mutfaktan, kapıyı açtığında dünden sonra Eda'yı görmeyi beklemiyordu.

-Günaydın Toprak bey, size sıcak simit aldım.

Toprak kendini zorlayarak gülümsemeye çalıştı ama sahte olduğu her halinden belliydi. Eda aldırış etmedi, onay aldıktan sonra içeriye girip mutfağa geçti. Genç adam hemen arkasındaydı, mutfağa girdiklerinde arka bahçeye açılan cam kapı sonuna kadar açıktı.

-Bu kızda kaçmalara doyamadı.

Toprak Eda'ya gözlerini devirip koşar adım çıktı arka bahçeye, umutla bakındı etrafına ama kimseyi göremedi. Buldum dediği anda elinden kaçırmıştı, kalbi ezildi burnunun ucu sızladı. Gitmesine izin vermemeliydi çıkışa doğru koştu kimse yoktu, demir kapıyı açıp uzun ve ormanlık yola baktı umutla yine kimse yoktu. Bu kadar kısa sürede nasıl olurda izini kaybettirip gidebildi anlamıyordu. Kuş sesleri yükselirken Eda'nın sesiyle kendine geldi.

-Onu bu şekilde bulamayız, bir kaç adam gönderip aratabilirim Toprak bey.

Genç adam çaresizce arkasını dönüp başıyla onayladı, seri adımlarla çıktığı mutfağa göre döndü.

İki hafta geçmişti, hala herhangi bir iz bulamamışlardı gizemli kızla ilgili. Toprak Alatay'la birlikte daha derin konulara girerken yeni gelişmeler de oluyordu. İki genç adam Toprak'ın şirket odasında oturmuş konuşuyordu.

-Sen hafızanı kaybetmişsin Toprak, diğerleri de hafızasını kaybetmedi ya.

Toprak kömür karası gözleriyle baktı ona bakan gence.

-Ne demek istiyorsun?

Alatay ayağa kalkıp Toprak'ın tam yanında durup ellerini cebine koydu.

-Kaan çok yakın arkadaşın, neden sana bir şeyler anlatmıyor?

Toprak keskin bakışlarını çevirip pencereden dışarıya bakmaya başladı. Aldığı nefesi sesli bir şekilde verip başıyla onaylayarak konuştu.

-Haklısın, bende bunun cevabını arıyorum. Daha önce konuştum Kaan'la ama açık vermiyor.

-Korkuyor olabilir ya da tüm bunlar onun eseri de olabilir.

Ona İyi Bak (Yapboz Serisi 1)Where stories live. Discover now