Ona baktığımda bana uzanıp yanağımı sertçe öpmüştü ve kafamı göğsüne yaslayıp sımsıkı sarılmıştı.

Şaşkınlıkla kafamı kaldırıp ona baktığımıda o da şaşkın bakışlarıma gülüyordu.

Dilek hanım ayağa kalkıp " Elisa sen bugün abilerinle vakit geçir bende Murat'ın yanına gideyim."

Ona sorarca bakıp " Murat bey nerde ki." Dedim.

Dilek hanım göz devirip " Nerde olacak eski arkadaşlarıyla buluşmaya gitti. Hayır yani arkadaş da arkadaş olsa. Onu geçtim eşleri bir gıcık bir gıcık anlatamam."

Söylene söylene salondan çıktığında Çağrı gülüp " Motor ısınmaya başladı. Babam yandı." Diyerek konuştu.

Bende ona güldüğümde bana bakıp hızla ayağa kalkıp yanıma oturmuştu.

" Naber."

" İyi senden naber."

Omuz silkip " Bizde iyiyiz." Dedi.

Tuğra " Eee napalım şimdi. Bütün gün evde olacağız."

Tuğraya bakışlarımı çevirdiğimde o da sorar gözlerini hepimizde gezdiriyordu.

Şu an şunu farkettim ki ben hiç Tuğra ve Boranla bu zamana kadar konuşmamıştım. Buna Mert de dahil.

Baranla bir kere kafede konuşmuştuk. Birbirimizi tanımak için buluşalım arada demiştik ama bu zamana kadar hiç buluşup konuşmamıştık.

Mert " Bence bir kaç saat konuşup sohbet edelim. Hem birbirimizin neyi sevip sevmediğini öğreniriz." Diyerek bana baktı.

Kafamı olumlu bir şekilde sallayıp " Benim için olur." Dedim.

Diğerleride onayladığında Mert kendini tanıtmaya başlamıştı.

" İlk olarak 27 yaşındayım ve aşcıyım." Dediğinde çok şaşırdım.

" Hiç yaşını göstermiyorsun." Dediğimde bana sırıtarak bakmaya başlamıştı.

Çağrı " Tabi yaşını göstermez hergün yüz bakımı yapıyor. Yok maskeler, tonikler, kremler falan filan."

Yüzünde öyle bir ifade vardı ki gülmemek elde değildi.

Mert kaşlarını çatıp " Sanane be iyiki de yapıyorum. Bak Ediz abime yaş kaç ama yüzü kırışıklıktan geçilmiyor. Birde benim yüzüme bak ben ondan 2 yaş küçüğüm ama bebek gibi bir cildim var." Diyerek burnunu kırıştırdı.

Edize baktığımda kaşlarını çatmış Merte bakıyordu.

Birden elini yanağına koyup okşamaya başladı.

Kaşlarımı kaldırmış ona bakarken o elini alnında ve göz kenarlarında gezdirmeye başlamıştı.

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdığımda Ediz telefonunu çıkarmış yüzüne tutmuştu. Yüzünü incelemeye başladığında elimi dudaklarıma bastırmıştım.

Ediz Merte dönüp " Siktir lan ordan. Gencecik adamım. Taş gibiyim nerem kırışık."

Kendimi tutamayıp gülmeye başladığımda benle beraber diğerleride gülmeye başlamıştı.

Ediz kaşları çatık bizi izlerken biz hâlâ gülüyorduk.

Gülmemiz durduğunda Ediz " Mert sana bir şey sordum." Diye sert sesiyle konuştu.

Mert " Yalanmı abi baksana yüzüne kırışık kırışık."

Ediz Merte öyle bir baktı ki ben bile korktum yani.

ELİSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin