KANLI DOLUNAY - TOHUM SERİSİ-2

HATIRLA

Büyücünün yanına gitmek zaten başlı başına benim hatamdı. Öyle güçleri olan ucubelerden başka ne bekliyordum ki. Aksi gibi birde Azat'la karşılaşmıştım.  O güzeller güzeli büyücüyle ne halt ediyordu acaba ?

Gerçi bu beni neden ilgilendiriyordu ki ? Zaten beni aldatmıştı sonuçta. Artık birden fazla kızla olmasıda gayet normal olurdu onun için.

Alaca'nın evine dönerken yolda hiç acele etmeden ilerledim. Uzun zamandır orman hariç hiçbir yere gitmiyordum ve bugün kendime bir mola vermeliydim.

Ana yoldan yürüyerek barların olduğu kısma doğru ilerledim. Eskiden çalıştığım Queen barın önünden geçerken içim cız etti . Orada çalıştığım günleri bile özler olmuştum artık. Normal hayatımın her anının hasretini çekiyordum.

Çalıştığım barı geride bırakarak daha sakin bir yere geçtim. Bu kasabanın en sakin yeri bile yeterince kalabalıktı.

Bardan içeri girmemle yüzüme sigara dumanının çarpması bir oldu . Uzun zamandır sigara içmeye bile hasrettim.

Bara doğru yaklaşıp içecek siparişimi verdim. Siparişimi beklerken Alaca'ya mesaj attım.

'Dolunay iyi mi ?'

Cevap hemen geldi.

'Hiç olmadığı kadar hemde .'

Alaca'yla Dolunay'ın iyi anlaşıyor olması benim işime geliyordu. Abi kardeş gibi olmuşlardı. Bende onların en büyük ablaları gibi hissediyordum kendimi. Genç anne olunca böyle hissetmek normal oluyordu galiba .

Siparişimi uzatan barmene teşekkür ederek içeceğimi yudumladım.

Bar her geçen saniye daha da kalabalıklaşıyordu. İçeriye girip yüzüme bakan herkes anlık bir şaşkınlık yaşıyordu. Yüzümdeki işaretler herkese garip geliyordu.

Birinci bardağımı bitirdikten sonra ikincisini istediğim içecekten bir yudum aldığımda omzuma birinin çarpmasıyla  bir anda öne doğru sendeledim.

"Bu nasıl bir geçiş!"

Öfkeyle, bana çarpan kişiye bakmak için arkamı döndüğümde karşılaştığım manzara benim daha çok sendelememe sebep oldu .

"Pardon canım."

Flower aptal sırıtışıyla bana bakıyordu.  Tabiki Azat'ta onun yanındaydı.

"Önüne bak Flower !"

Şimdi daha çok öfkelenmiştim.

"Flower pardon dedi ya uzatma işte!"

Buna inanamıyordum. Azat utanmadan bana Flower'ı savunuyordu .

Onlara arkamı dönerek içkime odaklandım yoksa elimden bir kaza çıkacaktı.

Hafiften yana döndüğümde Azat'ın elinin, Flower'ın belinde olduğunu gördüm.  Bu ne rahatlıktı böyle gerçekten anlayamıyordum.  Bu kadar da karaktersiz olunmazdı.

İkinci bardağımın üzerine bir bardak daha içki istediğim sırada yanıma Azat geldi . Barmenden iki bardak viski istediğinde çenemi tutamadım.

"Bu kadar karaktersiz olmak hoşuna mı  gidiyor?"

Bir anda başını bana çevirdi .

"Hanımefendi bana mı dediniz ?"

Ne saçmalıyordu böyle! Gerçekten beni böyle tanımamazlıktan mı gelecekti!

"Evet beyefendi size dedim !"

Bende onun gibi davranabilirdim.

"Ne söyleyeceksiniz çabuk söyleyin, çünkü kız arkadaşım masada bekliyor ."