1. Bölüm - Zaman Döndürücü

10.8K 434 200
                                    

Malfoy Malikânesi' nin pahalı eşyalarla döşeli oturma odası darmadağınıktı. Neredeyse hiçbir eşya sağlam kalmamış, çarpışma sırasında paramparça olmuşlardı. İkiye ayrılmış koltuğun arkasında bir dizi üzerine çökmüş siyah saçlı genç adam, genzine dolan tozlar yüzünden öksürürken asa tutmayan eliyle de yüzünü sıvazladı. " İyi misin Harry? " Yeşil gözleri yanındaki genç kadına döndü. Hermione Granger' ın endişeli gözlerine bakarken gülümsedi. " Hem de hiç olmadığım kadar Herm, bu gece ikisinin de işini bitireceğim. " Hermione' nin yüzü gevşemesi gerekirken daha da gerilmişti sanki. " Yalnız olmadığını biliyorsun değil mi Harry? Sakın bir delilik yapıp ikisiyle birden karşılaşmaya kalkışma. Malfoy neyse de Snape... O kolay lokma değildir. " Harry Potter, savaşın lideri, Yoldaşlığın başı, sihir dünyasının umudu asasını daha sıkı kavradı.


- Biliyorum. Bu yüzden sen ve Ron Malfoy' u hallederken ben onun peşinden gideceğim.

- Şey... Harry bu planda bir terslik yok mu sence?


Harry kaşlarını çatarak öteki tarafında bulunan genç adama döndü. " Terslik mi? " Kızıl saçlı, iri yarı genç adam başını salladı. " Burada kovalanıp köşeye sıkıştırılan bizleriz de... " Bu tespit bir anlığına Harry' i gülümsetmişti. Doğrusu Ron haklıydı. Bahçede başlayan çarpışmaları sonucunda önce onlar Draco Malfoy ve Severus Snape' i malikanenin içine kadar çekilmeye zorlamıştı. Ancak içeri girdiklerinde karşı tarafın ağır saldırıları sonrası oturma odasına kaçıp gerileyen onlar olmuştu. Harry savaşın başından beri ilk kez bu kadar denk bir karşılaşma yapıyordu. Sonucun ne olacağını kimse tahmin edemezdi. Her iki taraf da kazanabilirdi ya da her iki taraf da kaybedebilirdi.


- Onları hafife alırsan kaybederiz Harry.


Hermione arkadaşının gücüne inansa da Snape' in gücünü de biliyordu. O en az Karanlık Lord kadar tehlikeli ve güçlü bir büyücüydü. Malfoy' dan çok ondan korkmaları gerekiyordu. İsterse üçünü birden yok edebilirdi. Başını uzatıp kapının arkasına mevzilenmiş düşmanlarını görmeye çalıştı. İyi mevzilenmiş gibi görünüyorlardı ama eninde sonunda saldıracaklardı. Sadece an meselesiydi. Hermione hala Dumbledore' un nasıl olup da bu adama güvenebildiğini anlamıyordu? Yoldaşlıktaki hiç kimse güvenmezken, onun ikili çalıştığından şüphelenirken, hakkında bir sürü karanlık nokta varken bile Dumbledore Snape' e güvenmişti. Güveninde en ufak bir sarsılma, en ufak bir çatlak olmamıştı. Bir iksir ustası olarak acaba sahte güven yaratacak bir iksir mi icat mı etmişti? Söz konusu olan Snape ise her şey olabilirdi. Onun ne yapıp böylesi bir güveni kazandığını asla anlayamayacaktı.


Ancak sonunda gerçek yüzünü göstermiş ve ona inanan belki de tek kişiyi öldürmüştü. Dumbledore'u... Harry'nin Snape' e duyduğu öfkenin asıl nedeni buydu. Zaten ondan oldum olası hoşlanmamıştı ama Snape' in bu son yaptığı ondan nefret etmesine yetip artmıştı. Harry intikam ateşiyle saldırıyordu. Hermione bunun arkadaşına hata yaptırmasından endişe ediyordu. " Belki de bu son saldırımız olacak bu yüzden sizinle gurur duyduğumu bilmelisiniz. " Hermione Harry' nin sözleri üzerine bakışlarını arkadaşına çevirdi. " Elimizden geleni yapalım, daha yapacak çok işimiz var. Ölmemeye çalışın olur mu? " Kapı tarafından Malfoy' un sesi yükselince hepsi dikkat kesildiler.


- Hayır! Geri çekilmeyeceğim! Aklını mı kaçırdın sen? Onları köşeye sıkıştırdık, biz kazanacağız!


Malfoy ve Snape tartışıyor gibi görünüyorlardı. Hermione meraklı bir halde kapıya baktı. Gerçekten de onları böyle sıkıştırmışken Snape' in geri çekilmelerini istemesi çok saçmaydı, neden kaçıyordu? Snape her ne dediyse - o asla sesini yükseltmezdi dolayısıyla onu duyamamışlardı- Malfoy yine öfkeyle kükredi. " Kapı orada Snape eğer gitmek istiyorsan git! Ben tek başıma da onların hakkından gelebilirim! " Tipik Malfoy ve kendine aşırı güveni... Hermione gözlerini devirerek Harry'e baktığında arkadaşının da aynı hareketi yaptığını görüp güldü. Derken Draco Malfoy asasını doğrultmuş halde salona daldı. Aynı anda Harry de saklandıkları kanepenin arkasından fırlayarak ayağa kalkmıştı. O anda her şey o kadar hızlı gelişti ki Hermione neler olup bittiğini sonradan iyice düşündüğünde anlayabilecekti.

Time Circle - Snape/HermioneWhere stories live. Discover now