11. Bölüm

7.8K 470 95
                                    

Yorum yamayı unutmayın. Satır aralarında buluşalım ♡

___________________________________________

___________________________________________

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

#Merak uyandıran yasak#

Gerçek ve hayal dünyam arasında sıkışıp kalmıştım. Neyin gerçek neyin aklımın birer oyunu olduğunu bilmiyordum. Sadece boş verilmiş bir bir kabus olmasını diliyordum. En çokta bu olanların.

Ahenk beni bu koca odada yalnız bırakıp gitmişti. Bende yatağın ortasında oturmuş boş gözlerle yatağın sol tarafında kalan duvar yerine cam olan yerden dışarıyı seyrediyorum. Dışarısı sanki eski çağlardan kalmış gibiydi. Herkes kendi işinde gücündeydi. Sanki dünyada Afrika'nın bir kasabasında gibiydim tek fark insanlar yerine vampirlerin olmasıydı. Tabii bir de kısa boylu ve kanatlı insanlar hariç. Gülme hissiyatına kapıldım.

İnsanlar.. onlar insan değildi.

Kapıdan gelen açılma sesi ile dönüp bakmaya bile cüret etmedim. Büyük ihtimal Ahenk gelmişti. Bana giyecek daha rahat kıyafetler bulacağını söyleyip gitmişti.

Ahenk bana her koşulda yardım edeceğine yemin etmiş bir melezmiş. Vampir özlellilleri değilde daha çok peri özellilleri ön plandaymış. En nihayetinde vücudu Acar'ınkinden daha sıcak olması ona inanmama neden oldu. Ufak tefek oldukça güzel bir kızdı. Çok heyecanlı konuşuyor aynı zamanda da sürekli utanıp özür diliyordu. Benimle bir arkadaş gibi konuşmaya çekiniyor ama konuşmaktanda geri durmuyordu. Tam bir çılgındı!

Adım sesleri duyunca kafamı çevirip kapıya baktım. Ahenk olsa ses çıkarmadan duramazdı. Ama Acar dururdu. Kapıyı kapatıp yüzünü bana döndü. Yorgun görünüyordu. Ama sanki gözleri beni görünce parıldamaya başlamıştı. Yavaş yavaş batan güneşin son ışıkları yüzüne vuruyordu. Bu adam inanılmaz güzeldi.

Yanık denilebilecek soluk bir teni vardı. Uzun perçemli saçları tapılası kehribarlarını perdeliyordu. Ama geceye ihanet edercesine parıldayan,  yıldızları anımsatan gözleri yüzlerce kilometreden seçilebilirdi.

Dik omuzlarını indirdi. Sanki dışarıdaki  herkse yorgun değilim derken sadece bana yorgunluğunu göstermek istiyordu. Onu incelediğimi fark edince yüzünde oluşan samimi gülümsemeyle yanıma adımladı.

"Yemek yedin mi?" Yatağa oturunca çöken tarafa doğru savruldum. O da bunu fırsat bilip beni kollarının arasına aldı. Yatağa uzandı ve derin derin nefeslendi. "Özledim." Kokumu içine çekip sanki kendisine hapsetmek istiyordu.

Kollarının arasından çıkmak için hareketlensem de izin vermedi. Daha çok yerleşti. Boynum onun nefesiyle kavruluyordu âdeta. Bu bana cehennemin meyvesi gibi gelmişti.

Merak uyandıran bir yasak gibiydi.

Ama yasaktı işte. Olmazdı. Huysuzlanıp bu sefer ona arkama dönmeye çalıştım. Bu sefer izin verdi. Kollarının arasında onun isteği ile arkamı döndüm ona. İkimizde uykuluydu. Hâlâ üzerimdeki yorgunluğu atamamaştım. Gözlerim kapanırken bana daha sıkı sarıldı. Sanki sırtım ve onun göğsü bir bütündü.

Vampir'in Kraliçesi (Ara Verildi)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ