Geri çekildiğinde başımı sallayıp gülümsedim. Gözlerim Ateş'in gözleri ile buluştuğunda bu kez o konuştu. "Sakin ol Kıvırcık. Tuna'nın annesi çok tatlı bir kadın sana zorluk çıkaracağını sanmıyorum."

Onlarla ayrıldığımızda kısa sürede Tuna'nın evine gelmiştik. Tuna kapıyı çaldığında son kez derin bir nefes aldım ve Tuna'nın annesini gördüğümde yüzümde bir gülümseme oluştu. "Derya!" dedi sevinçle ve ne olduğunu anlamadan kollarını bana sardı. Şaşkınlığa uğrasamda ben de kollarımı Aynur teyzeye doladım.

"Hadi, gelin içeri. Acıkmışsınızdır şimdi siz, masayı hazırladım güzelce yemeğinizi yiyin." İçeri girdiğimizde Aynur teyze çantamı ve montumu ben ne olduğunu anlamadan aldığında kendimi kısa sürede mutfakta buldum. Gözlerim masaya kaydığında ise Aynur teyzenin bizim için ne kadar emek verdiğini anlamıştım. Çeşit çeşit yemeklerle dolu masadan gözlerimi ayırıp Tuna'ya baktığımda tatlı bir gülüş sundu bana. Annesinin mutluluğu ona da yansımıştı sanki.

Tuna ile ilk önce ellerimizi yıkayıp masaya geçip oturduğumuzda Tuna hemen sarmalara sarılmıştı. Onun bu sarma aşkı beni gülümsetirken Aynur teyze benim için hazırladığı tabağı önüme koydu. "Hepsi çok güzel görünüyor, teşekkür ederim." dedim sesimi sabit tutmaya çalışarak. Heyecanım hâlâ varlığını koruyordu.

"Afiyet olsun güzel kızım." Ben de önce sarmadan yediğimde güzelliği karşısında kısa bir an gözlerimi yumdum. Aynur teyzenin elinin lezzeti olduğu belliydi. Ardından patatesli bir böreği yemeğe başladığımda birlikte sohbet etmeye başladık. Tuna ve ben bir yandan tabağımızdakileri yerken Aynur teyze ise yüzündeki sevgi dolu ifadeyle bizi izliyordu.

Aynur teyze Tuna'nın küçüklüğüne gidip bana o anları anlatmaya başladığında heyecanla onu dinlemeye başlamıştım. Anlattığı komik hikâyelere sesli gülerken kısa sürede gerginliğimi atıp biraz daha rahat davranmaya başladığım için huzurlu hissediyordum.

Aynur teyze kısa süreliğine yanımızdan ayrıldığında Tuna'ya döndüm ve bana bakıyor olduğunu gördüm. Gözleri dudaklarıma kayıp tekrar gözlerimi bulduğunda kısık sesle konuşmuştu. "Böyle güleceğini bilseydim seni daha önce buraya getirirdim."

İşittiğim sözler utanmama sebep olduğunda dudaklarımı birbirine bastırdım. Tuna ise bir elimi tutarak ayağa kalktı. "Gel, sana odamı göstereyim."

Bu fikir hoşuma gittiği için başımı sallayarak ayağa kalktım. Mutfaktan çıkıp evin küçük merdivenlerine yöneldiğimizde kısa sürede Tuna'nın odasına gelmiştik. Gözlerim odada gezinirken odanın onu yansıttığını düşünüyordum. Odanın bir duvarı boylu boyunca kitaplık ve içindeki kitaplarla doluydu. Yatağının yanında ise bir komodin ve üstünde küçük bir lamba ile şu an okuduğu kitabı bulunuyordu. Oda güzel bir gri renginde ve duvarlarda sevdiği müzik gruplarına ait birkaç tane poster vardı. Posterlerin altında ise diğerlerine göre daha küçük ve şekli daha farklı bir kitaplık vardı. İçinde birkaç kitap bulunsada genellikle küçük oyuncak arabalarla doluydu.

Bir elimi kaldırarak yavaşça arabalara dokundum. Hepsi çok güzeldi ve güzel bir görüntü sunuyordu ortaya. Aralarından birinin kırık ve eskimiş olduğunu gördüğümde bunun Tuna'nın bahsettiği o araba olduğunu fark ettim. Babasının ilk ve son kez aldığı o araba.

"Odan çok güzel." dedim ona döndüğümde ve yatağına oturdum. "Çok güzel bir havası var."

Tuna da gelip yanıma oturdu. "Kendimi bildim bileli bu odada kalıyorum. Çok fazla anım var." Burukça gülümsedi. "Hem iyi hem kötü."

Başımı çevirip tekrar ona baktığımda kalbimin acıyla kasıldığını hissettim. "Keşke tüm kötü anılarını silebilsem..." Bunun olmasını, içinde hâlâ acı çeken yanını ortadan kaldırabilmeyi çok isterdim.

Dudakları yukarı kıvrıldı ve kolunu omzuma atarak beni göğsüne çekti. Kokusunu içime çektiğimde sesini işittim. "Keşke bunu ben de senin için yapabilsem. Ama ne var biliyor musun? Kötü de olsa, içimde hiç geçmeyecek bir yara bırakmış da olsa beni ben yapan şeyler onlar. Eğer onları yaşamasaydım şu anki ben olamazdım."

Başımı sallayarak onu onayladım. Kısa bir süre öyle kaldığımızda tekrar aşağı Aynur teyzenin yanına indik ve birkaç saati daha birlikte geçirdik. Çok güzel bir günü geride bırakırken iyice kararan havayla birlikte gitmek üzere kalktım ve kapının önüne geldiğimizde Aynur teyzeye baktım. "Her şey için teşekkür ederim Aynur teyze, çok güzel bir gün oldu benim için."

Elini kaldırıp saçımı okşadığında gülümsedi. "Tekrar gel olur mu?" diye sorduğunda başımı salladım. Aynur teyze ise konuşmaya devam etti. "Tuna'dan sonra hep bir kızım olsun istedim." dedi buruk bir tebessümle. "Olmadı. Bunun eksikliğini hep hissettim ama şimdi tamamlanmış hissediyorum. Sanki hep aradığım kızım senmişsin gibi." Bana sarıldığında sözleri beni şaşkınlığa uğratmıştı. Birkaç saniyenin ardından ben de ona sarıldım. "Ne zaman istersen, hiç çekinme gel olur mu? Tuna senden öyle çok bahsediyor ki sanki seni daha önceden de tanıyormuş gibi hissediyorum. Yine de seni daha yakından tanımayı çok isterim." Gülümseyerek Tuna'ya döndüğünde bende ona baktım ve bizi yüzünde tatlı bir ifadeyle izlediğini gördüm.

Ne diyeceğimi bilemeyerek başımı sallamakla yetindiğimde Tuna ile birlikte evden çıktık. Birlikte yürümeye başladığımızda Tuna'nın eli elimi buldu ve elimi avuçlarının içine hapsetti. "Annemin senin hakkında böyle düşündüğünü bilmiyordum." diye mırıldandığında alt dudağımı ısırdım. Buna ben de hazırlıksız yakalanmıştım.

"Annen gerçekten çok tatlı ve güzel bir kadın. Onunla vakit geçirmek çok güzeldi." Bana anne sıcaklığını hissettiriyordu ve ona bakmak bile beni gülümsetmeye yetiyordu. Babadan yana şanssız olsada Tuna, böyle bir anneye sahip olduğu için çok şanslıydı.

Tuna beklemediğim şekilde bana doğru eğilip kulağımın yakınında durduğunda ne olduğunu anlamadan dudakları yakınımda hareket etti ve sıcak nefesi tenime vurdu. "Bir gün ona anne dediğin zamanları da görür müyüz, ne dersin?"

Adımlarım hızla kesildiğinde yutkundum. Bu bir evlilik teklifi miydi?

"Tuna!" dedim hızla omzuna vururken. O ise geri çekilmiş ve gülerek beni izliyordu. Tekrar yürümeye başladığımızda zihnimden içeri sızan düşünceler dudaklarımı birbirine bastırmama sebep oldu. Kalbim hızlı atarken kendime bunu hayal etmemem gerektiğini söyledim ve başka bir şey düşünmeye çalıştım.

derya'dan yazdığım son bölümdü. final yapmadan önce son bir kez ondan yazmak istedim :")

Kill Me ꨄ 𝔱𝔢𝔵𝔱𝔦𝔫𝔤Where stories live. Discover now