14. Bölüm

2.8K 163 8
                                    

  Hatırladığım pek bir şey yok, sadece şiddetli bir sancı... Olanları hayal gibi hatırlıyorum. Ağabeyimin beni yerden kucaklayarak alışını ve arabaya bindirişini hatırlıyorum. Sonrası hastane odasında... Yarı baygın haldeyim, başım dönüyor. Bir bebeğin ağlama sesi çınlıyor kulaklarımda. İdrak edemiyorum, "Deniz" diye mırıldanıyorum, sebebini bilmiyorum.

   Deniz... Benim minik mucizemin adı. Gözlerimi açtım, ağabeyim sayesinde oturur pozisyona geldim. Hala tam ayık değildim.

"Şanslısın Mehmet. Bebeğe bir süt anne bulduk."

"Ne?" dedim. Doğum yaptığım sonradan aklıma gelmişti. "Bebeğim!" diye bağırdım heyecanla. Ağabeyim bebeğimi kucağıma verdi. O anki hissettiğim duyguyu anlatamam. Ama aklımda bir soru işareti vardı. Anne mi olmuştum, baba mı?

"Bir oğlun oldu..." dedi. Bebeğimin gözlerine odaklandım. Sanki ikiside farklı renklerdeydi. O benim mucizemdi. İşaret parmağımı avucunun içine dokundurdum. Minik parmaklarıyla sardı parmağımı. Çok şaşırmıştım ve mutlu olmuştum.

  Düşündüm bir an. Anne veya baba olmak bu kadar güzel bir duyguyken neden insanlar bunun tadını çıkarmak yerine o minik, günahsız bedenlere travmalar yaşatıyordu? Çocukları istedikleri gibi doğmadı diye mi, yoksa istedikleri gibi şekillendiremedikleri diye mi? Canımdan bir parçaydı o. Nasıl kıyardım ona? Yapamam, ben o kadar acımasız olamam.

  Kokusunu içime çektim... Cennetin kokusunu hissettim ciğerlerimde. Çok duygulandım, gözlerimden mutluluk gözyaşları aktı. İşte bu bebek benim hayatımı kurtarmıştı.

"Neden yaptın bunu?" diye sordu ağabeyim.

"Neyi?"

"Neden hamile kaldın?"

"Nasıl olduğunu bilmiyorum. Babasının haberi yok."

"İsteyerek mi?"

"Yani biri beni zorlamadı." Duraksadı biraz. Benden utanıyordu, gözlerinden anlamıştım bunu. Ama çaresizdi ve bana acıyordu. Bakışları ve ses tonu anlatıyordu her şeyi.

"Bunun için çok küçük değil misin? Niye yaptın bunu kendine?"

"Abi, bana yol gösterecek kimse yoktu. O da bilmiyor ki. Doğurganlık özelliğimin olduğunu bile bilmiyordum." En az ağabeyim kadar kadar çaresizdim. Kendime acıyordum. Kendimden utanıyordum. Ama bebeğimden utanmıyordum. Mucizeydi o, çok özeldi. Gözlerinin renkleri, kokusu ve minik elleri... Her detayıyla özeldi. Adının Deniz olmasını istedim. Anthony'nin gözlerinden esinlenerek koydum bu ismi ona.

"Ben seni bugüne kadar erkek sanıyordum," dedi ağabeyim. Onu takmak yerine minik Deniz'ime baktım. Uyuyordu. Çok masum duruyordu. Uyandırmamaya çalışarak öptüm onu.

"Adı Deniz olsun," dedim. Anthony'nin gözlerini düşündüm hep. Baba olduğunu bilse gelir miydi? Mutlaka mektup yazacaktım ona.

Kalbe Davet (Mpreg)Where stories live. Discover now