still living # miya chinen

on

"İyi günler.. Tekrar bekleriz!" Son müşteri de gittiğinde az önce masayı içeri taşıdıkları için boş olan kasadan kalkarak herkesin bulunduğu odasına geçtim.

Oka da dahil olmak üzere herkes toplu gelen bir kaykay faciasında, eriyip biten kaykaylarla uğraşıyordu. Toplam 12 tane kaykay vardı ve rafa koymak için yapmaları gereken 4 tane daha kaykay vardı. Yani çok işleri vardı. "Biten kaykay varsa alayım!"

Bu iş düşündüğümde daha eğlenceli ve zordu. Zor olan şeyleri severdim çünkü başardığındaki o sevinç çok güzel bir histi. İmkansızı başarmayı sevenlerdendim.

Elime denemek için yapılan farklı döşenmiş, yeni kokan kaykay geçmişti. Kaykayların ilk yapıldığındaki kokusu gerçekten de çok güzeldi. Kaykayı rafa koyarken kapının açılmasıyla zil çalmıştı.

Arkamı döndüğümde Popüler olan kaykaycı çocuğun geldiğini görmüştüm. "Buyur popüler kaykaycı çocuk!" Dedim önüme tekrar dönerek. "Bana öyle seslenme."

"Tamam popüler kaykaycı çocuk"

Miya iç çekti ve etrafa baktı. Masayı içeri almamızla burası daha modernleşmiş gibiydi. Ana dükkanda daha çok raf vardı ve içeride atölyemsi yer çok gelişmiş duruyordu. "Nerdeler?" Diye sordu incelemeye devam ederken. "İçerde işleri var, dükkan sahibi ile."

"Onlarla uğraşmaya gelmiştim ama sanırım uğraşamayacağım.."

Bu dediği üstüne bir sessizlik oluşmuştu. Aslında Miya Chinen'le tanışmak istiyordum veya arkadaş olmak. İlgimi çekiyordu fazlasıyla ama nasıl yapacağımı bilmiyordum. Yanlış anlaşılmak istemediğim şeylerden biri.

Miya tam arkasını dönüp gideceği sırada ikimizin telefonu titredi. Bana geri döndü ve garip bakışlarla telefonunu aldı. "Sende de mi Skateboarding League oynuyordun?" Diye sordu. Başımı salladım ve telefonumu açtım. En son ki turnuvanın sonuçları gelmişti.

Telefonu açtım. Karşıma birden sarı renkle gösterilen birinci amblemli kişinin ben olduğu çıkmıştı. Tekrardan kazanmıştım. Miya ise arkadan "Allah belanı versin ya!" Diyerek bağırmıştı.

Miya'nın Skateboarding League oynaması hiç anormal gelmiyordu. Sonuçta popüler bir kaykaycının popüler bir kaykay oyunu oynaması normaldi.

"Yerele girebildin mi?" Diye sordum alaycı bir şekilde. Bana sinirle baktı ve "emin ol seni geçmişimdir" dedi. Gülümsedim. "Tabi, öyledir"