beş

338 36 20
                                    

"Tanır mısın bilmem ama, Adam."

Anladığım kadarıyla Reki, Adam denen heriften hoşlanmıyordu. Aynı zamanda da Oka, Adam'dan nefret ediyordu.

İsminde bile hayır görmesem de kim olduğunu sorduğumda cevap vereceğini düşünmüyordum.

"Özür mü dilemeliyim?" Reki bakışlarını kaykaydan bana çevirdi. "Hayır, özrünü çalışarak diliyorsun. Özür bir şey değiştirmediği sürece önemsizdir"

"Adam hakkında.." dedim. Tekrar bana baktı. Langa bizi sadece dinliyor ağzını açmaya yeltenmiyordu. "..götün teki mi o?"

Bir anda söylememle kıkırdadı. Kıkırdamasını beklemediğim için garip bir yüz ifadesine bürünmüştüm. Langa sırıtarak "Evet o tam bir göt" dedi.

Reki ciddi kalmaya çalışırken bu ciddiyeti konuşmamızın otuzuncu saniyesinde bozmuştum. Ciddi ortamı kırmayı başarmıştım.

Dope Sketch 0 - Kazuma 1

Yavaş yavaş müşteriler gelip gitmeye başlamıştı. Sonunda birilerinin gelmesiyle bi mutlu olmuştum.

2 tane kaykay almıştık ve 3 tane kaykay da bozuk olduğu için bize verilmişti.

Reki ve Langa kaykaylara başladığında boş olan kasadan ayrılıp onların yanına gittim. Rekiyi izleyerek birşeyler kapabilirdim.

"Baştan söyleyeyim, beni izleyerek öğrenemezsin" Ona baktım. "Nedenmiş?"

Bana boş gözlerle bakıp "Kaykay materyallerini bilmeden nasıl yapabilirsin ki?" Rekiye bakış atıp homurdandım. Kapıyı birinin açmasıyla zil çaldı.

Zil sesini duyup kapıya baktım, gelen kişi kaykayı almak için gelen biriydi çünkü elinde kaykay yoktu.

Siyah saçlı ve güzel yüzlü biriydi. Boyu kısa olsada ilgi çekiciydi. Hafif tanıdık birisi olmalıydı, tanıdık geliyordu.

O bir elinde telefonla yavaşça yanımıza geldi. "Kaykayımı almaya geldim" Sesini duyunca tanımıştım.

O Miya Chinen'di, Meşhur kaykaycı çocuk. Hemen yerimden doğrulup kasaya geçtim, beni farketmemişti bile.

Reki gözlerini kısarak Miyaya baktı ve yandan bir kaykay çıkardı. "Al pis şeytan." Miya kaykay uzatılınca telefonu bırakıp kaykayı aldı. "Sensin şeytan"

İlkokul atışmalarını izlerken Langa yanıma geldi. "Ne zamandır çalışıyorsun burda?" Diye sordum.

"Oldu baya, sökmek üzereyim herşeyi" En fazla 1 ay falan olmalı diye düşündüm. Borcumu kapatacak kadar çalışmamın karşılığını alamamayı yediremezdim kendime.

Şahsen bunu cidden sabır işi diye nitelendiriyordum. Ben maaşsız, gönüllü çalışamazdım. Çalışamamaktan

Miya kasaya yöneldi. Kaykayı bana uzatırken yüzüme bakıyordu. "Sen kimsin?" Sanırsam buranın devamlı müşterisiydi.

"O borç olayını çıkartan kişi" dedi arkadan Reki. Ölseydim de içmeseydim dedirtmiştiniz bana. Borcunuzu da sizi de..

"Toplam 770 yen" Bana baktı. "Oha ama o ne ucuz diye geliyordum ben!!" Reki, Miya'ya sinirle bir bakış attı. Aynı şekilde ben de ona öyle bakıyordum. "Gerizekalı zaten sıçmışsın kaykaya!"

Miya zengin çocuk gibi gözüküyordu uzaktan. İçi fakir bir zengindi. "Zehir zıkkım olsun." Parayı verirken eli gitmiyordu çocuğun. Bi 700 yen için girdiği hale bak..

En sonunda parayı verdi ve hızlı adımlarla uzaklaştı. Biz işimize geri dönmüştük.

still living # miya chinenWhere stories live. Discover now