Zombie kaynayan kent

0 0 0
                                    

"Güvende olmalarina sevindim"
Hafifce gülumsedim, burayi sevmiştim ama gitmek zorundaydim, oğlum Carl ve eşimi kurtarmak zorundaydım.
"Ben özür dilerim, ama gitmek gerek, aile mi korumak zorundayim.Umarim beni anlamışsindir"
"Tabiki, ama burda bekle seni böyle göndermiyeceğim."
Yaklaşik 5 dakika sonra Thomas geldi ve bana bir canta dolusu yemek ve bir silah verdi. Vermemesi konuda cok ısrar ettim ama yinede verdi. Teşekür ve veda edip orayi terk ettim.
Bundan sonra nereye gitceğimi çok iyi biliyordum
Gideceğim yer... kalabalık bir kenti.
Baya bir yol yürümüştüm ayaklarim ağirmaya başlamişti, ve tam o sırada bir kenara bağlanmış bir at gördüm. Hemen çözup yemek ve su verdim ve beraber yola koyulduk. Akşam olmadan kente  ulaşmiştık ama bir sorun vardı orasi zombie kayniyordu... Yerde gördugum barsaklari attim ve kendi üzerime attim böylece kokumuz onlara gitmeyecek'ti. Onlarin arasindan sıyrılmaya başarmıştık ve yolumuza devam ettik, ta ki bir tank görene kadar. Hemen o tank'ın icine girmeliydim, yemegim bitmisti ve cok susanmıştım. Başarmistim , tankin icindeydim... ama birden atımın kişnemesini duydum ve kafami dişarı uzattim. Zombie'den adim atilacak yer yoktu... Atimi paramparca etmistiler, gözümden yaş akiyordu, ve tanka saldirmaya başlamıştilar,agliyordum, "Bu benim sonum.Özür dilerim Callies, özür dilerim Carl" diye tekrarliyordum. Silah la tank ta bir el ateş ettim, ve nerdeyse işitme yetegnimi kaybediyordum. Başım dönmeye başladi ve birden yukardan bir el uzandi. "Kurtuldum,KURTULDUM!!"

Yaşayan ÖlülerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin