Batu'nun arkasından sırıtarak baktım.
"Biri gitti geriye kaldı üçü."

"Deniz kalk bir şeyler hazırlayalım açlıktan ölüyorum."

Şaşkınlıkla Özge'ye döndüm.
"Sen şu sıralar fazla yer oldun, ocağıma incir ağacı dikeceksin yakında o olacak."

Bir şey demeden mutfağa geçti. Oturduğum yerden ayaklanarak Eren ile Özgür'ün karşısına dikildim.
"Ben şimdi kahvaltı hazırlamaya gidiyorum, salona geldiğimde toplanmış olacak ona göre."

Elimi iki yaparak önce kendi gözlerimi sonra da onları işaret ettim.
"Gözüm üzerinizde."

Gözlerimi kısarak ikisine de bir süre baktıktan sonra aralarından geçerek mutfağa geçtim.

...

Ayakkabılarımı giyerken salona doğru bağırdım.
"Özge! Evde boş boş oturma akşam yemeğini yap! Siz de evi dağıtmayın! Çıkıyorum ben!"

Çantamı da koluma taktıktan sonra evden çıkarak merdivenlere yöneldim.
Binadan çıkarken bir yandan da çantamdan arabanın anahtarını aramaya başladım. Uzun uğraşlarım sonucunda çantanın derinliklerinde anahtarı buldum.

Arabaya binerek çantamı yan koltuğa koydum. Emniyet kemerimi taktıktan sonra anahtarı takarak arabayı çalıştırdım.

Yorgunluktan gözlerim kapanırken çalan telefonla birlikte olduğum yerde sıçradım. Baş parmağımı damağıma koyarak yukarıya doğru kaldırdım. Etrafıma bakındıktan sonra çalan telefonumu alarak arayan kişiye baktım. Bilmediğim bir numaraydı. Aramayı yanıtlayarak kulağıma dayadım.
"Buyurun."

"Deniz Dinçer?"

Telefonun diğer tarafından gelen erkek sesiyle kaşlarımı çattım. Her ne kadar adamın görmeyeceğini bilsem de başımı olumlu anlamda salladım.
"Evet?"

"Herkes hakettiğini yaşar Deniz. Siz de hakettiğinizi yaşayacaksınız. Bu kadar kolay olmaz. Demir'e selamımı ilet."

Şaşkınlıkla karşı tarafı dinlerken telefonun yüzüme kapatılmasıyla birlikte olduğum yerde kaldım. Kim bu adam? Gene ne oluyor?!

Oturduğum yerden ayaklanarak çantamı ve çekermiş elime aldım. Ofisin çıkış kapısına geldiğimde danışmada duran kızın yanına gittim.
"Emir Bey beni soracak olursa hemen geleceğimi söylersin. Bir de bana şu yeni anlaşma yaptığımız şirket vardı ya onun konumunu atarsın."

"Keskin Holding?"

"Evet."
Kız yalnızca beni başıyla onaylamakla yetindi. Ofisten çıkarak arabama bindim. Yola koyulduğum sırada telefonuma gelen konuma göre yoluma devam ettim. Oldukça kısa bir sürede konumun gösterdiği yere vardım. Arabadan indiğim gibi koca binaya giriş yaptım.

DÜŞMAN Where stories live. Discover now