Bölüm 24 - Yorgun Bir Kalple Ağlamak

1.1K 43 39
                                    

Bölüm 24 - Yorgun Bir Kalple Ağlamak

  Sanırım bu kız, Sarawat'ın uzun zamandır aradığı şeydi. İyi çalışıyordu, her zaman hoş görünüyordu ve çok ilgiliydi. İlk kez ona aşık oldu ve ondan sonra kimseyle çıkmadı. Nasıl görünürse görünsün, diğer çiftler gibi bir ayrılık olacaktı. Sonunda yapabileceğim tek şey oturup, aşkın umduğum gibi olmadığına pişman olmaktı.

  İlk başta her şeyi seversin çünkü hepsi güzel görünür. Günler geçtikçe sorunlar yavaş yavaş gelir. Daha sonra ilk günkü o görüntüyü korumak için bunu gizlemeye çalışırsın. Birçok şeyden sonr açılmaya başladık. Ama işler yolunda gitmezse... O zaman buna son vermek zorunda kalabilirdik.

  İlk kız arkadaşımdan ayrıldıktan sonra aşka bir daha asla inanmadım. Sırf sıkıldığım için ayrılmayı bu kadar kolay bulan biri oldum. Geçmişte olduğu gibi incinmek istemediğim için kimseyi gerçekten sevmedim. Mümkün olduğu kadar kendimi her şekilde korumalıydım.

  Ve bu sefer, pişman olmak istemiyordum...

  Artık kimseyi sevmeyen eski Tine değilim diyebilirdim. Aksine, bir insanı o kadar çok sevdim ki neredeyse kendime inanamıyordum.

  Sadece bu sahneyi bitirmeliydim.

  Evet! Üzülmek istemiyordum. Sadece eğlenmek istedim. Düşünecek kötü bir şey yoktu. Bunun için bu kadar endişelenmeme gerek yoktu. Sarawat burada oturuyordu ve ben ona sımsıkı sarılıyordum. Şu an tam bir aptal herifin teki gibi görünüyordum...

  "Tine... Bunu sana düşündüren ne? Neden bana bu soruları soruyorsun?" Sarawat'ın derin sesi beni tekrar şimdiye kadar süzülen transtan uzaklaştırdı.

  Gerçekten kendimde nasıl bir cevap istediğimi merak ediyordum. Tek bildiğim... İlk aşkından bahsetsem de kim olduğunu net olarak belirtmedim. Pam'den bahsettiğimi bile bilmiyordu. "Bilmiyorum."

  "..."

  "Yorulmuş olmalıyım."  Dürüst olmak gerekirse, Sarawat'ın ne düşündüğünü bilmek istemedim. Çünkü cevap duymak istediğim şey değilse yine incinecektim. Kalbim için üzülecektim.

  "Ne düşünüyorsun?" Kalın elin sahibi başımı okşarken pürüzsüz sesiyle söyledi. Kalbim yüksek sesle haykırmak istiyordu ki bilsin ve beni düşüncelerimden kurtarsın. Ama bu şık değildi, bu yüzden yapmayacaktım.

  "Hiçbir şey..."

  Geçmişimdeki birisi bir şey hakkında konuşup düşüncesizliğe kadar sersemleseydi, hemen onun saçma sapan konuştuğunu düşünürdüm. Sarawat'ın benim için böyle düşünmesini istemedim.

  "Seni asla başkasının yerine koyamam. Bu drama nereden geldi?" Gerçeği söylemek istemedim. Sanırım sadece fazla düşünüyordum.

  "Sarawat, seni seviyorum."

  "Hmm... Biliyorum."

  "Sana çok fena abayı yaktım ben."

  "Biliyorum..." Beni tutan kollar o kadar sıcaktı ki kalbime dokundu. İkimiz de fiziksel olarak uzunduk ve koltukta birbirimize sarılıyorduk. Bugün düşünmekten yorulmuş olabilirdim. 

  "Sarawat, öp beni."

  (Ç/N: AGAAA BİZ BU GÜNLERİ DE Mİ GÖRCEKTİK?X!)

  "Benimle taşşak geçmeyi bırak." Gülümsedi ve başını aşağı indirdi. Dudaklarını nazikçe benimkilere bastırdı. Şimdi, dilini içime sokmak için ağzımı açmaktan başka bir şey düşünmek istemiyordum.

2ɢᴇᴛʜᴇʀHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin