20

274 28 16
                                    

Son olayların üstünden neredeyse bir ay geçmişti. Haliyle yazılı sınav dönemi gelmişti. Çoğu kişi ders çalışmıyordu, biri dışında: Yoru.

Phoenix ders bitince arkasına yaslandı "Bir bok anlamadım biraz önceki dersten." dedi. Jett "Valla ben de anlamadım." diyip defterini kapattı. Neon "Adında hayır yok zaten, türev ne amk." dedi ve kafasını sıraya gömdü. Sova "Arkadaşlar koyuvermeyin yazılıda çıkacak, yazılıyı geçtim üniversite sınavında da çıkacak." dedi yavaşça defterinin kapatıp çantasına koyarken.

Phoenix göz ucuyla Yoru'ya baktı. Bütün hocaların favori öğrencisi sırasında soru çözüyordu. İç çekti "Hadi biraz hava almaya çıkalım beynimize okjijen gitsin." diyip ayaklandı. Neon "Okjijen" diyip gülmüş ve ayaklanmıştı. Yoru sonunda sorusunu çözmüştü Phoenix "Helal lan sana." diyip kolundan çekiştirdi mavişi. Yoru "Nereye?" diye sorunca "Seni otlatmaya götürüyorum." dedi Phoenix. Diğerleri gülerken Yoru göz devirmiş "Ben gelmiyorum." demişti.

Phoenix Yoru'nun kolunun altına girmiş, elini tutup zorla kaldırmıştı. Sıkıca Yoru'nun elini kavrayıp yürümeye başlayınca Yoru ne kadar elini çekse de kurtulamamış yenilgiyle yürümeye başlamıştı.

Phoenix'in kalbi tabii ki de zorluyordu. Teknik olarak elini tutuyordu şu an. Terlememesi için dua ederek yürümeye devam etti Phoenix. Eskisi kadar cesaretsiz değildi. Zaten Yoru'yu kaldırmanın tek yolu da bu olduğu için bir kaç gündür alışmıştı.

Bahçeye çıktıklarında Phoenix Yoru'nun kolunu salmıştı çekmesi için ama Yoru hiç oralı değildi. Kolunu gevşetip elini saldı. Biraz önceki kaçırma havası gitmiş, istekle el ele tutuşuyor gibi duruyorlardı.

İşte Phoenix buna alışkın değildi. Kafasını kaldırdı ve sessizce derin nefesler aldı. Jett gizlice fotoğraflarını çekerken Neon kıkırdayıp Sova'ya vuruyordu. Yoru ise dünyada değil gibiydi. Kafasının bir şeyler ile meşgul olduğu belliydi. Dümdüz bir yere bakıyordu. Phoenix'in elini sıkınca Phoenix "Yoru iyi misin?" diye sordu.

Yoru resmen uyanır gibi kendine gelmişti. Eline baktı ve hızla elini çekti "Pardon..."

Phoenix "Önemli değil, iyi misin?" dedi tırnaklarının kenarındaki derilerle oynayan Yoru'ya. Bu aralar o kadar çok stres yapmıştı ki Yoru, vücudu tepki gösteriyordu. Phoenix ona sarılarak moral vermeyi çok istiyordu kanayan parmaklarını tek tek öpmek... ama yapamıyordu. Yoru "İyiyim iyiyim dalmışım sadece." dedi ve içeri yürüdü, diğerleri de arkasından ilerledi.

Okul bitmişti. Bugün de kulüp günüydü ama kulüplere katılım zorunluluğu son sınıflar için kaldırılmıştı. Yoru'nun da işine gelmişti. Seviyordu bateri çalmayı ama Chamber ile aynı ortamda bulunmak istemiyordu.

Phoenix Yoru'nun sırasının önüne geldi "Kulübe katılmasan bile bizimle gelebilirsin başkan benim zaten." dedi. Yoru "Kulübe neden kalıyorsunuz? Sınavlar var." dedi. Bu 'gelmem' demek olunca Phoenix dizlerini kırıp kollarını sıraya koydu ve Yoru'nun ceketine uzandı "Rahatlamaya da ihtiyacımız hem sen de gel kafan dağılır biraz." dedi ve Yoru'nun fermuarını aşağı yukarı oynamaya başladı. (Hayır o değil, kapişonlunun. Aklından ne geçtiğini biliyorum.)

Yoru iç çekti "Phoenix ben sudan korkuyorum yüzemem." dedi, Phoenix "Ben öğretirim sana beni hiç bırakmazsın istersen, korkmanı gerektirecek bir şey yok. Hem sadece ben değil Jett ve Neon da var. Eğleniriz birlikte." diye ısrar etti.

"Hayır ders çalışacağım." dedi Yoru ve Phoenix'in fermuar ile oynayan elini tuttu. Phoenix "O zaman bizim yanımızda çalış eve gitme. Kulüp aktivite zamanı bitince kütüphaneye gideriz." dedi. Yoru omuz silkti "Olur o zaman."

Herkes ayarlanınca birlikte havuza gittiler. Yoru arada onları izlemiş ama çoğunlukla test çözmüştü. Kulüp zamanı bitince herkes dağıldı. Phoenix "Jett ve Neon'un gitmesi gerekiyormuş. Sova zaten kalamaz. Ben kaldım sadece. Gidelim mi kütüphaneye?" dedi. Yoru tam onaylayacaktı ki annesi aradı...










Sizce ben daha bu kitabı bitirmeden devam kitabı hazırlamaya başlamış mıyımdır?

Valorant HighschoolWhere stories live. Discover now